Güncelleme Tarihi:
Merak edilen bir tek konu kaldı. Yeni sezonda başrol oyuncularının durumu.
Merak etmeyin kimse bir yere gitmez. Gitse gitse tribüne gider o kadar.
Diyelim ki gitti. Ne olacak ki. Herkesi mutsuz ettiler zaten.
Bunun bedelini kim ödeyecek?
Hiç kimse. Gökmen Avcı yazıyor
İstifa etsen ne olur, aldığın paraları geri versen ne olur..
***
Eskiden ne güzeldi. Milli Maçları sabırsızlıkla bekler, gol yemeden maç bitince sevinirdik. Galip gelirsek çıldırır, sokaklara dökülürdük.Â
Sonra her ÅŸey yavaÅŸ yavaÅŸ deÄŸiÅŸti.
Sepp PIONTEK ile birlikte FIFA listesinde yükseliş başladı. Buna paralel gözümüzde açılmaya başladı.
Fatih TERİM aynı çizgide devam etti. Takımı devraldığında FIFA listesinde 67. sırada idik. Bıraktığında 30. sırada. Buna bağlı olarak gözümüz daha da açıldı.
Sonra karizması olmayan Şenol GÜNEŞ ile 7. sıra.
En sonunda da zirve. Ersun YENAL ile 5.’lik. Artık hiçbir şey yeterli olmuyordu bizim için. Çok şey bekler olduk. Baktı ki olmuyor, kimseye yaranamıyor, Hakan ŞÜKÜR ile de yaşanılan polemikler iyice artınca. en sonunda O’da çekip gitti.
Kurtarıcı arandı ve kolaylıkla bulundu. Fatih TERİM.
Milli takımı ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonasına götüren Fatih TERİM. (İlk gruplardan çıkamasak ta olsun.)
Galatasaray ile UEFA kupasını kazanan Fatih TERİM.
İtalya’da Fiorentina ve AC Milan’ı çalıştıran Fatih TERİM. (AC Milan ile kendi istemese bile, yolları ayrılan.)
Galatasaray’a kurtarıcı olarak ikinci kez gelen Fatih TERİM. (Bu sefer kurtaramamıştı ama, neyse.)
Dedik ya, Milli takım için aranan kan çabuk bulundu. Ve ikinci Fatih TERİM devri böylelikle başladı.
FIFA listesinde biraz gerilemiştik ama yine de 12. sıradaydık.
Federasyon başkanları değişti durdu. Hepsi de Fatih TERİM ile aralarında herhangi bir problem olmadığını deklare ettiler durdular. Yeni sözleşmeler imzaladılar.
Fatih TERİM’in istediği veya istemediği halde Federasyon’un O’na layık gördüğü ücreti de ödediler.
Sonuç. İşte bu.
(FIFA listesinde 27. sıradayız bu arada.)
***
Bu günleri de gördük sonunda.
Güney Afrika bizi bekliyormuş. Reklamlardan öğreniyoruz.
Yer gök inlesin, bu sesi dinlesin. Hep seninleyiz Türkiye, Türkiye.
Dünya büyükse, biz de büyüğüz.
Biz TÜRKO’yuz. Bunların hepsini de reklamlardan öğreniyoruz.
Bu kadar sponsor dolduruşuna bir de teknik direktör motivasyonu eklenince, ister istemez insanın beklentileri yükseliyor.
Sonra sonuç böyle olunca bozuluyoruz. Ona buna bulaşıyoruz.
***
Durum kötü. Tüm maçlarını kazansan bile Bosna Hersek’in puan kaybetmesini bekleyeceksin. Adamların psikolojilerini bozman lazım. Moralman çökertmen lazım. Daha oyunun başında bunun ilk adımını da atıyorsun.
Sonra, adamlar insiyatifi ele geçiriyor. Buna izin vermemek lazım. Ama yapamıyoruz. Akın akın geliyorlar. Sakin olmak, takımı sakinleştirmek gerekli derken, duran bir top ve maalesef kalemizde güzel bir gol. Daha çok dakika var. Sinirlenmemek lazım ama.
Hakeme bulaşınca, afta yok. Tribüne gönderiyorlar. Kim olursan ol. O anda futbolcuların yerinde olmayı kimse istemezdi herhalde.
İlk yarı boyunca Arda yoktu, Tuncay yoktu, defans diye bir şey zaten hiç yoktu.
Dzeko diye biri, 5 metre geriden gelip, 3 kişi arasına dalıp, şut çekebiliyor.
İyi ki Volkan günündeydi. Yoksa, durumu siz tahmin edin.
İkinci yarının başında biz bastırdık, pozisyon bulduk. Ama gol yok. Arda’nın direkten dönen topu ve Gökhan GÖNÜL’ün kaçırdıkları, Sercan’ın kaçırdıkları.
Bosna Hersekliler ise çok iyi çıkışlar yaparak, aralara çok iyi girdiler. Çok fazla ofsayta düşmeleri ve Volkan sayesinde, ümitleri son dakikaya kadar taşıdık.
O kadar..
.***
Futbolcular üzülüyor.
Finallerde oynayıp, TC pasaportu ile iyi kulüplere gidebilirlerdi.
Biz üzülüyoruz.
11 Haziran 2010 tarihi artık çok fazla bir şey ifade etmiyor. Duygularımız farklılaştı.
Maçları daha rahat seyretmek için hanımlardan daha zor izin alacağız.
Medya üzülüyor.
2010 reklam gelirleri oldukça azalacak.
Dünya kupasına ilgi azalacak, satışları düşecek.
***
Evet, 4 maçta 12 puan parolası ve Bosna Hersek’in kaybedeceği ekstra puan temennisi ile başladığımız dönem, daha yarısında bitti, gitti.
Şimdilik Bosna Hersek 4 puan önde.
Erken konuşmamak lazım. Bir bakarsınız, Bosna Hersek 1 mağlubiyet ve 1 beraberlik almış, bizde kalan 2 karşılaşmayı kazanmışız.
Olmaz mı? Olur.
O zaman ne diyeceksiniz.
Olsun da, diyecek bir şeyimiz olmasın.
***
Hayallere gerek yok. Dizinin sonu belli oldu. Bizim için hüzünlü.
Sezon finali erken oldu, o kadar.
Hayırlısı Olsun herkes için..