Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2009 23:48
Gerek yaptıkları 10'larca milyon euroluk transferleriyle, gerekse taraftarlarına verdikleri 3'er 5'er senelik üstüste şampiyonluk sözleriyle Yıldırım Başkan'ların maçı vardı Olimpiyat Stadı'nda.
Bir başka deyişle geçen senenin hesaplaşma maçı değil de, transfer sezonunun bilançosunun bağlandığı bir maç olarak göze battı Süper Kupa Finali. Öte yandan gurbetteki vatandaşlarımızın dörtgözle beklediği bu finalin Almanya'da değil de, Edirne'den 2 durak önceki Olimpiyat Stadı'nda oynanmasını garipsediğimizi de söylemeliyiz.
|
Erdoğan Aksoy yazıyor |
Beşiktaş'da çekirdek kadro tam olarak ortaya çıkmış durumda. Kaleci Rüştü'yü saymazsak geride Sivok ile Ferrari, hemen önlerinde Ernst-Fink şimdiden yerlerini garantilemiş durumda. Bu konuda iddiaya girmek gerekirse ligin en iyi çekirdek kadrosunun da Beşiktaş'da olduğunu söyleyebiliriz.
Daha önce eleştirdiğimiz Ferrari'nin Sivok ile uyumunun gitgide arttığı bir 75 dakika izledik. Zannımca İ.Toraman'ın iyileşmesi ile birlikte 3'lü defansa dönerek orta sahada fazladan bir kişiyle oynama niyetinde Denizli. Toraman-Sivok-Ferrari üçlüsünün bu diziliş için biçilmiş kaftan olduğu, daha önce oynadıkları takımlardaki secerelerine bakıldığında anlaşılabilir.
Yine de tam olarak henüz hazır görmedik Beşiktaş'ı. En azından henüz aradığı 10.5 numarayı bulamamış Denizli. Oyunun ilk dakikalarındaki performansını oyunun geneline yayabilecek fiziki gücü olsaydı eğer Yusuf'un, Avrupa'yı bile sallayabilirdi çalımlarıyla. Ya da Denizli eğer Yusuf ile Tello'yu presleyerek 90 dakika oynayabilecek tek bir 10.5 numara çıkartabilse, transferi çoktan kapamış olurdu rakiplerini kıskandırarak.
Beşiktaş'da Nihat normal olarak henüz hazır değil. Nobre yine eski Nobre, mücadele ettiği ölçüde bitirici olamıyor. Bobo performansını bir vites yükseltse de arzulanan ölçüde değil. Bir an önce kalmaya veya gitmeye karar vermesi gerekiyor. Eğer kalacaksa ilk geldiği sene gösterdiği ve daha sonra ara verdiği gelişimini bu sene olumlu yönde arttırarak devam ettirmeli. Holosko ise Nihat'ın transferinden pek olumlu etkilenmemişe benziyor. Kısacası hücum hattında işi oldukça zor Denizli'nin.
Belki de bu yılın flaş ismi olacak genç İsmail. Her ne kadar ilk yarıda kaptırdığı bir topu Rüştü güçlükle önlese de, şimdiden takıma ısınmış gözüktü. Bu performansını devam ettirirse eğer, Ulusal Takımımız için iyi bir alternatif olacağa benziyor. 90 dakika boyunca sayısız bindirme yapmasına alıştığımız Gökhan Gönül karşısında oldukça iyi bir performans gösterdi İsmail.
Erhan Güven için olumsuz bir şey söylemeye dilim varmıyor. O kadar içten ve kalpten oynuyor ki bu temiz yüzlü çocuk, sırf bu özellikleriyle bile kredisini sürekli şarj ediyor. O bölgede oynayabilecek sadece genç Rıdvan'ın olduğunu söylersek, preslenecek futbolcu sayısının arttığını da hatırlatırız.
Hakem için bir yorum yapmak gerekirse 75 dakika boyunca bizi şaşırtmadığını söyleyebiliriz. Oyunun hemen başında Yusuf'un düşürülmesine vermediği penaltı ve ceza sahası yayı üzerinde Fink'in Guiza'ya yaptığı şarj, hemen hemen benzer pozisyonlar. Bu iki pozisyonda Memati'nin yardımcısı Kazım'ın deyimiyle tutarlı bir “ştandart” sergiledi hakem. Fakat F.Bahçe lehine Sivok'un elle müdahalesine penaltı kararı verdiyse eğer, Nihat'ın kullandığı serbest atışta Bilica'nın elle müdahalesine de vermeliydi.
Beşiktaş 2-0 yenilse de 75 dakika boyunca oyunun mutlak hakimi oldu. C.Daum'un deyimiyle şansının yardımıyla kupayı kazandı F.Bahçe. Penaltı pozisyonuna kadar çok iyi mücadele eden Sivok'un gereksiz ve aptalca müdahalesi ile kupayı kaybetti Beşiktaş. Moralini bozmadan yoluna devam etmeliler Kara Kartallar.
Not : Maçın oyuncusu Alex seçilmiş. Ben başka bir maç seyrettim galiba. Aragones'in bile gücünün yetmediği Alex yüzünden istediği kadroyu kuramamıştı devrik Teknik Direktör. Çağdaş takımların tercih ettiği koşan, mücadele eden enerjik Afrikalılar ile oynamak isteyen Aragones, Aziz Yıldırım'ın bile cesaret edemediği bu operasyonu tamamlayamadığı için gitmek zorunda kalmıştı. İşte bu Alex kupayı kaldıran isim oldu. Futbolumuzun içinde bulunduğu duruma şaşırmamak gerek.