Güncelleme Tarihi:
Sinan Özcan yazıyor |
Skibbe, eldeki sağlam ve cezasız oyuncular göz önüne alındığında, mantıklı bir 11 sürmüştü sahaya.
Ne var ki Lincoln’ün olmadığı hemen her maçta olduğu gibi, Antalya’da da pozisyon kısırlığı çekti Galatasaray. Baros ile bulduğu iki net pozisyonu da cömertçe harcayınca, İstanbul’a Antalya’dan puansız dönmeyi de tatmış oldular, tarihte ilk kez…
Ligin en fazla gol atan, pozisyona giren takımı, 10 numarası yokken, yokları oynuyor.
Hagi’den beridir tam bir 10 numaranın özlemini çeken sarı kırmızılı taraftarlar artık memnun olabilirler…
Zira hakikaten yokluğunu ciddi şekilde hissettiren bir 10 numaraya sahipler artık!
Antalyaspor özellikle top rakipteyken çok bilinçli oynadı. Alan daraltma ve ilk adama tatlı sert basma işine iyi çalıştıkları belli. Özellikle Kayseri’den gönderilen Fatih Ceylan takımın hücum organizasyonlarında ciddi katkıda bulunuyor.
Gerçi yapma sağ bek Sabri’nin de Fatih’in performansında katkısı olmadı değil. Neyse, o konuda da rahatız, Uğur Uçar 4 haftaya takımla çalışmalara başlıyormuş!
Ne Arda ne de Ayhan, oyun kuruculuk görevini hakkıyla yerine getiremiyor.
Aslında Galatasaray’da Lincoln’ün önemli bir yer edinmiş olduğunu görmek hem iyi hem kötü…
Yokluğunda yeri dolmuyor, ancak takımda olduğunda da Galatasaray’a bir güven geldiği kesin.
Umarım Brezilyalının dönmesiyle Galatasaray ilk yarının sonlarındaki, taraftarına Kadıköy rüyaları gördüren oyun tarzına dönebilir.
Ve umarım Bordeaux maçında sahada bu Galatasaray olmaz…