Beraberlik yetiyor olsaydı kazanırdık

Güncelleme Tarihi:

Beraberlik yetiyor olsaydı kazanırdık
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2008 00:06

Deivid ve Alex'i birbirine çok yakın oynatarak bu ikilinin yapacağı pas kombinasyonlarından doğru ve tehlikeli ataklar başlatarak Kiev'i çökertmeyi planlayan Aragones, aslında galibiyeti getirecek kurguyu kağıt üzerinde doğru planlamıştı.

Haberin Devamı

Gülşah Erkaya yazıyor

Ancak, zemin ve hava şartları top kontrolünü ve teknik hareketlerden sonra ayakta durmayı güçleştirdiği için bu iki zeki ve teknik ayağın yapmasını umduğumuz verkaçlar, ara pasları ve ani atak yönü değişikliklerini ne yazık ki göremedik.

 

İki defans oyuncumuzun çapraz koşu yapan Bangoura'nın peşine takılarak sağımızı boşaltmasıyla açılan koridordan yediğimiz gol, Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir defansın ve kalecinin yiyeceği türden bir gol değildi.

 

Haberin Devamı

Bu golden sonra Alex ve Deivid'i birbirine bağlayan ipleri çözen Aragones, zemin ve havanın gerekliliklerine de uyarak, özellikle sağ kanatta orta denettirmeye başladı.

 

Sahanın hakkı da, Kiev'in zayıf karnı da buydu. İlk yarı bitmeden bu kanattan iki önemli pozisyon yakaladık. Birisinde Gökhan sağdan çok zarif girdiği ceza alanında dar açıdan imkansızı denemek yerine arkada pas bekleyen dört arkadaşından birisini görse soyunma odasına beraberlikle gidebilirdik.

 

Beraberlik yetiyorken galibiyeti de yakalayan Kiev ikinci yarıya akıllıca başladı. Sahasına çekilip topu Fenerbahçe'ye bıraktı. Sıkı ve dikkatli bir defansla maçı kazaya uğratmadan atlatmak isteyen Ukrayna temsilcisi, sağ kanattan tehlikeli gelen Gökhan'ın kanadını da takviye ederek Fener'i adeta kilitledi. Bu hamleye oyuna aldığı Ali Bilgin'i Gökhan'a destek vermek için sağa gönderip, İlhan'la da Guiza'ya takviye çıkarak karşılık veren Aragones, UEFA'ya giden yolu açmak için elinde ne varsa kullanmış oldu.

 

Ayakta durmanın, isabetli pas atmanın, depara kalkmanın ve hatta nefes almanın bile çok zor olduğu saha ve zeminde puan ve konum avantajıyla oynayan Dinamo Kiev, oyunu rölantide tutup rakibinin hata yapmasını beklemek lüksüne sahipti.

Haberin Devamı

 

Bu lüksü iyi kullanan Kiev'e beklediği hatayı da ilk yarının ortalarında yaparak gol attıran Fenerbahçe'nin maçı çevirecek gücü yoktu.

 

Bu saha ve koşullarda Fenerbahçe, maçı kazanmak zorunda olmasaydı ve oyun kurgusunu beraberlik üzerine kurmuş olsaydı maçı kesinlikle kazanırdı.

 

Kiev'de kaybedilen üç puan için söyleyecek fazla sözümüz olamaz. Gereksiz puan kayıplarının yaşandığı önceki maçlar için de icap eden her şeyi zaten söylemiştik. Hepimize geçmiş olsun.

 

Avrupasız kalan Fenerbahçe'de önümüzdeki günlerde teknik değilse de futbolcular açısından beklenmedik bazı kararlar alınacağını düşünüyorum. Yaşayıp göreceğiz…

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!