Güncelleme Tarihi:
Kendisinden beklentilerin yüksek olduğunu çok iyi bilen Galatasaray, ilk andan itibaren seyirci desteğini de arkasına alarak, büyük bir baskı kurmak istedi. Ancak bazen istemekle, yapıyormuş gibi görünmek, yapmak gibi algılanabiliyor.
Cimbom, ilk yarıda bütün enerjisiyle saldırarak skor avantajını yakalamaya çalıştı. Cimbom'un birkaç uzak şutla bu isteğine kavuşmasını ise Hertha kalecisi Drobny müthiş refleksleriyle önledi.
Zaman zaman gelen bu güzel şutlar, oyun içerisinde, ancak görüntüyü kurtarmaya yetti. Çünkü ilk yarıda Galatasaray top oynamaktan çok oynuyormuş gibi yapmayı tercih etti. Golü bulmak için uzak şutlar dışında hiçbir varyasyon denemedi.
Gülşah Erkaya yazıyor |
Araya atılan topları, kapalı bir defansı açacak verkaçları ya da başarılı bir kaleci karşısında en ciddi silah olabilecek yandan isabetli ortaları ilk yarıda hiç göremedik. Galatasaray, ilk yarı boyunca bütün gol ümidini uzaktan şutlara bağlamış gibi görünüyordu.
Oyuncularımızın ilk yarıda ciğerlerini fazla zorladığını düşünen Hertha Berlin, ikinci yarıda yavaş yavaş ama kalabalık olarak kalemize gelme hatasına düştü. Ancak, ilk yarı takımımızın yorulduğunu düşünen Hertha Berlin, Arda ve Sabri'nin çift ciğerli olduğunu bilmemenin ve Lincoln'ün kendisini çaktırmadan ikinci yarıya sakladığını fark edememenin bedelini ağır ödedi.
Hertha, bu futbolla bizim ligimizde ancak orta sıralara oynayabilecek bir takım görünümündeydi. Gerçekten futbol oynayan ve gününde bir Galatasaray, Hertha'ya yine dörtlü tarife uygulardı.
Galatasaray, en çakma haliyle bile deplasmanda Hertha'dan üç puan çıkarabiliyorsa bir de gerçekten top oynamaya başladığında ikinci UEFA zaferi hayal olmayacaktır.
Galatasaray'ımız Almanya'da, üstelik ezici bir seyirci avantajına rağmen tatmin edici bir futbol sergileyemedi. Ancak, çok tatmin edici bir sonuç aldı.
Eğer, Galatasaray da kupayı bizler kadar istiyorsa bir an önce top oynamaya başlamalı.
Ev sahibi takımlara düşkünlüğüyle tanınan İtalyan hakem, oyunun büyük bir bölümünde Galatasaray'ı ev sahibi zannederek maç yönetti. Ancak, ilk yarının sonlarına doğru Lincoln'ün ceza alanının çizgisinde indirilmesini gördüğünde Hertha'nın ev sahibi olduğunu hatırlaması biraz canımızı sıktı. İkinci yarıda, seyircimizin baskı kurduğu bir anda yine bizi ev sahibi zannederek penaltımızı verince, bizler kendisini affettik. Hakem üçlüsüne puanımız sekiz.
Galatasaray, şimdi rakiplerinin oynayacağı maçların sonucuna göre, yerinin ne olacağını ve rakibinin kim olacağını bekleyecek. Benim dileğim, sadece beklememesi, buraya kadar gelirken yaşadığı sıkıntıları ve sebeplerini doğru tespit edip, akılcı çözümler üreterek müzesindeki kupaları ikilemesidir.