Güncelleme Tarihi:
Bursa yenerse 4. olacak, Fenerbahçe yenerse, kalan 6 maçın 4’ünün İstanbul’da olacağı düşünülürse, ilk devre bitiminde bir puan farkı oluşturabilecek konuma gelecekti. Herkesin beklentisi karşılaşmanın yüksek tempoda, hızlı ve mücadeleci geçeceği yönündeydi. Açıkçası maç, başladıktan 15 dakika sonra beklentimizin dışında kaldı. Son 15 dakikada ise heyecan bakımında biraz daha iyiydi.
Bursa’nın etkin başladığı ilk 10 dakikada, Fenerbahçe defansın arkasına atılan her topa fırsata dönüştü. Ve Bursaspor, Fenerbahçe savunmasını Volkan’ın golüyle cezalandırdı. 15 dakikadan sonraki oyunda ise Fenerbahçe’nin topla daha çok oynadığını, Bursa yarı sahasında daha çok göründüğünü söyleyebiliriz. Fakat, Bursa’nın golden sonra oyunu kendi sahasında kabullenmesi ama topun arkasına iyi geçmesi, ilk yarı boyunca Fenerbahçe adına pozisyon üretilmesine engel oldu.
İlk 45 dakikada Fenerbahçe adına tek pozisyon, Caner’in ortaladığı topa Kuyt’ın vurduğu kafaydı. Diğer akılda kalan iki şey ise Caner’in oyundan çıkarken gösterdiği tepki (Caner’in oyundan çıkması kararına saygı duyuyorum ama aceleci olduğunu düşünüyorum) bir diğeri de Mehmet Topal’ın çok kötü düştüğü, şükür ki bir sakatlık yaşamadığı pozisyondu.
POZİSYON SORUNU YAŞADI
İkinci yarı farklı bir Fenerbahçe sahada beklerken daha çok topla oynayan, deha çok rakip yarı sahada görünen bir Bursaspor izledik. ‘Fenerbahçe nasıl gol atar’ diye düşündüğümüz dakikalarda Kuyt’ın taçtan aldığı topta yaptığı ortanın kimseye değmeden ağlara gitmesi sorumuza cevap oldu. Sonraki 10 dakikalık bölümde Fenerbahçe biraz kıpırdanır gibi oldu fakat yine pozisyon üretmekte başarısızdı.
75. dakikadan sonra iki takım da beraberliği düşünmeye başlamışken, son 6-7 dakikada yaşan ve özellikle Bursaspor’un girmiş olduğu pozisyonlara bakılırsa, Fenerbahçe bu maçtan 1 puan almıştır, 2 puan kaybetmemiştir. Sonuç olarak 15 günlük aranın Fenerbahçe’ye iyi gelmediğini gördük. Bursa’nın oyun iştahını ve kazanma arzusunu ise takdirle karşılıyorum.
Hakem dört dörtlüktü
HAKEM dört dörtlük bir maç yönetti. Oyunun gidişatı etkileyecek herhangi hatalı bir karar vermedi. Pozisyonlardaki dikkati ve saha içerisindeki diyaloglarıyla, güler yüzüyle bize müthiş bir hakem profili çizdi. Değinilmesi gereken bir diğer konu ise uzun zamandır izlediğimiz en centilmen Bursaspor–Fenerbahçe maçı olduğuydu. Hem sahadakiler hem de tribünler anlamında fair-play söz konusuydu.
İsmail Hoca devre arasını beklemeliydi
FENERBAHÇE’de Emenike, Diego, Alper, Caner... Bu dörtlünün dün Bursa’da sahada pek varlık gösteremediğini, etkili olamadığını belirtmeliyim. Caner-Hasan Ali Kaldırım değişikliğinde ise İsmail Hoca’nın devre arasını beklemesi gerektiğini düşünüyorum. Böylece soyunma odasında, İsmail Hoca’nın Caner’e söyleyeceği bir iki cümle, hem mevcut durumu değiştirebilir hem de oyuncu değişikliğine de gidilmemiş olabilirdi.
Volkan-Şener ikilisine alkış
ALKIŞLA karşılanması gereken ise Volkan-Şener ikilisiydi. Uzun zamandır Fenerbahçe’nin sol kanadını bu kadar etkili kullanan bir ikili daha görmemiştik. Hocanın değişikliği bile buna engel olamadı.