Güncelleme Tarihi:
UEFA, Türkiye Kupası finalisti Eskişehirspor ve ligi 5. sırada tamamlayan Sivasspor ile ilgili kararını açıkladı.
UEFA'nın Süper Lig takımlarından Sivasspor ve Eskişehirspor hakkında 'şike' vurgusunu yaparak disiplin soruşturmasını başlatmasının ardından beklenen karar açıklandı. UEFA'nın disiplin soruşturmasının ardından harekete geçen Sivasspor ve Eskişehirspor, hafta başı UEFA Tahkim Kurulu'na itirazlarını sunmuştu. Sivasspor ve Eskişehirspor'un kararını değerlendiren UEFA Tahkim Kurulu, iki Türk kulübünü de 1 yıl süreyle Avrupa Kupalarından men etti. UEFA Tahkim Kurulu kararını CAS'a taşıyacak olan Eskişehirspor ve Sivasspor'un 10 gün içerisinde itirazını yapması gerekiyor.
Gelen cezaların ardından Avrupa Kupaları'ndan 1 yıl süreyle men edilen Sivasspor ve Eskişehirspor'un yerine Bursaspor ve Karabükspor'un katılması bekleniyor.
İŞTE UEFA'DAN YAPILAN AÇIKLAMA
Tahkim Kurulu, Sivasspor ve Eskişehirspor'a 1 yıl Avrupa'dan men cezası verdi. UEFA, Türkiye Kupası finalisti Eskişehirspor ve ligi 5. sırada tamamlayan Sivasspor ile ilgili kararını açıkladı. UEFA Tahkim Kurulu'nun kararı ile her iki takım da 1 yıl Avrupa'dan men cezası aldı... UEFA'dan yapılan açıklamada bugün Eskişehirspor ve Sivasspor ile ilgili disiplin soruşturmasıyla ilgili şu kararlar alındı.
1-Eskişehirspor ve Sivasspor 2014/15 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'ne katılmayı hak etmedi
2- UEFA müsabakalarına katılım kabul kriterlerine ilişkin yönetmeliğin 2(07), 2(08) ve 2(09) maddeleri uyarınca men edilmesine karar verildi.
UEFA Avrupa Ligi düzenlemesinin hatırlatıldığı açıklamada, "Bir kulübün UEFA müsabakasında yer alabilmesi için dolaylı ya da doğrudan herhangi bir şike sürecine karışmamış olması gerekiyor" ifadesine yer verildi.
İki kulüp için açılan soruşturmalar kapsamında gerçekleştirilen duruşmalar, UEFA'nın yargı organı tarafından 2 ve 3 Haziran tarihlerinde yapılmıştı.
İŞTE İLK TEPKİLER;
“Öncelikle UEFA’dan gelen kararda ‘1 yıl yasaklanmıştır’ demiyor, ‘1 yıl katılamama durumu’ diyor. Hemen CAS’a müracaat edeceğiz. Bu kararın CAS’tan döneceğini umuyoruz. 2 yıl ceza istenmişken 1 yıl verilmesi ve para cezası talebinin de kabul edilmemesi gibi bir olumlu taraf da var. Yalnız genel olarak görüyoruz ki, her şey 3 Temmuz sürecine dönüyor.”
Eskişehirspor Kulübü Basın Sözcüsü Bekir Sıtkı Saraç:
Bekir Sıtkı Saraç, UEFA Tahkim Kurulu'nun, Eskişehirspor'a verdiği Avrupa kupalarından 1 yıl men kararına ilişkin, kararın düzeltilmesi için Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) müracaat edeceklerini söyledi. Saraç, yaptığı açıklamada, UEFA Tahkim Kurulu'nun kararının kendilerini çok üzdüğünü kaydetti. Eskişehirspor'un hiçbir zaman şike ile adının anılmadığını ifade eden Saraç, şöyle konuştu:
"Biz şikeyle sonuna kadar mücadele ettik. UEFA'nın kararını haksız buluyoruz. Bu karar, Eskişehirspor camiasını adeta yaralamıştır. Kararın düzeltilmesi için CAS'a müracaat edeceğiz. 27 Haziran'da Avrupa kupaları kuraları çekilecek. CAS'ın kura çekimleri öncesinde toplanmasını talep ediyoruz. Bu isteğimizin CAS tarafından da olumlu karşılanacağını umuyorum. CAS'ın kararıyla haklı olduğumuzun ortaya çıkacağını ümit ediyoruz."
2 yıl artı 300 bin Euro para cezası verilmesi istenmişti. Bu cezanın 1 yıla düşmesini uygun gördüler. Yani sanki CAS daha önce Korcan’ı suçlu bulduğu için topu CAS’a attılar gibi geliyor… En kısa zamanda CAS’a gideceğiz ve haklarımızı savunacağız. Bu kararlarda 16. Ağır ceza mahkemesinin hükümlerinin etkisi olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe’nin CAS yargılaması sırasında ben aklanmıştım. Yeniden yargılamanın gündemde olduğu bir ortamda bize verilen bu cezanın doğru olmadığını düşünüyorum. Geçtiğimiz aylarda bu ülkede yer yerinden oynadı. En önemli yetkililerden tutun sokaktaki insana kadar herkes mahkeme kararları için kumpas kelimesini kullandı. Bu davalara bakan insanların hepsi bu nedenle görevlerinden alındılar. Ama görevden alınan bu insanların aldığı kararların UEFA’yı etkilediğini düşünüyorum. UEFA yetkilileri ülkemizi kendi ülkeleri gibi güllük gülistanlık olarak görüyorlar. Burada her şeyin normal seyrinde devam ettiğini düşünüyorlar. Oysa ülkemizde son aylarda yaşananlar da gösterdi ki burada normalin dışında şeyler oluyor. Bu nedenle bu kararı UEFA açısından anlasam da ülkemizde yaşananlar nedeniyle adil olmadığını düşünüyorum.
Sivasspor'a ve Eskişehirspor'a verilen bu cezalar, UEFA'nın Avrupa Ligi talimatı çerçevesinde verilmiştir. Avrupa Ligi talimatının şikenin önlenmesine ilişkin hükümleri, burada her iki takım bakımından devreye sokulmuştur.
Bu verilen cezaların gerekçesi olarak UEFA'nın internet sitesinde de açıklandığı üzere kulüplerin doğrudan veya dolaylı olarak maç sonucunu ulusal veya uluslararası düzeyde etkileyecek hareketler içerisinde olması gösterilmiştir. Avrupa Ligi talimatının cezaya dayanak olarak gösterilen katılım kriterleri maddesi incelendiğinde UEFA'nın şimdilik 1 yıl men şeklinde verilen bu cezayı eğer ilave değerlendirmeler yaparsa disiplin kuruluna bilahare sevk etmesi ve ekstra ceza istemesi de söz konusu olabilir.
Her iki karar da Türk futbolu açısından UEFA'nın Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu'nun yapmış olduğu yargılamayı tam manasıyla yetersiz ve zayıf görmesinin bir sonucudur. Dolayısıyla Türkiye Futbol Federasyonu, UEFA'yı 3 Temmuz 2011 süreciyle ilgili verdiği kararların hiçbiriyle tatmin etmiş görünmemektedir. Kulüplerimize yazık olmuştur. Şu anda her iki kulübün de bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde CAS'a itiraz etme hakları ve yetkileri vardır.
Her iki kulübün, CAS'a yapacakları başvuruda, UEFA'da yaptıkları savunmadan farklı, daha değişik hukuki argümanları üretmeleri ve sunmaları gerekmektedir. Aksi taktirde istenilen neticeyi almaları çok güç olur.
Ayrıca, Avrupa Ligi'nin kura çekimlerine kısa süre kaldığı göz önünde bulundurulduğunda CAS'a yapılacak başvurularda yürütmeyi durdurma taleplerinde de bulunulması şarttır.
Şahısların da disipline sevk edilmesi ihtimal dahilinde… Şu anda TFF’nin önünde olan bir başka sınav da, Sivasspor ve Eskişehir yerine hangi iki takımı göndereceğidir. Çünkü 3 Temmuz süreci içerisinde adı geçen pek çok başka takım ve takım oyuncusu da söz konusudur.
Eğer TFF, doğru değerlendirmelerde bulunmazsa, o taktirde bu iki takımımız yerine göndereceği takımlarda da benzeri bir sorunla karşılaşmamız muhtemeldir.
3 Temmuz sürecini ele alırken Futbol Federasyonu’nun ve Tahkim Kurulu’nun daha sağlıklı değerlendirmeler yapması gerektiğinin apaçık ortaya çıkışını yaşıyoruz. Umarım federasyon bu sefer, doğru değerlendirmelerde bulunup Türk futbolunun itibarını koruyabilecek adımı atabilir.