Kadın teknik direktörün idolü Fatih Terim

Teknik direktör Ersun Yanal ile 2000 yılında Ankaragücü'nde görev yaparken tanıştıktan sonra futbola adım atarak, Türkiye'nin “milli takımlardaki ilk kadın teknik direktörü” olan Necla Güngör, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Futbol Gelişim Direktörlüğü Bölgeler Koordinatörlüğü'nde çalışmalarını sürdürüyor. Kadınların da futbolda her kademede en iyi şekilde görev yapabileceğini belirten Güngör, A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim'i örnek alıyor.

Güngör, yaptığı açıklamada, Türkiye'de kadın futbolu macerasının 1971'de başladığını, bu süreçten sonra dönem dönem duraksamalar olduğunu söyledi. Futbol Federasyonu'nun kadın futbolunun gelişimi açısından daha verimli sonuçlar almak adına aldığı kararlardan dolayı kadın futbolunun bir süre durduğunu ancak 2000'den itibaren de yükselen bir ivme kazandığının görüldüğünü anlatan Güngör, "Kadın futbolunda çok yetenekli kızlara sahibiz. Erkek futbolu kadar çok popüler olmasak da ilerleyen yıllarda eminim ki erkek taraftarların ve futbolcuların hegemonyasında gibi görülen bu spor branşına kızların da ilgisinin çok fazla olarak artacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Güngör, kadınların da aslında erkekler gibi kendilerini, tuttukları takıma ait hissetmeye çalıştığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Onlar da bulundukları yeri kendilerinin gibi hissedip yüzlerini boyuyorlar, onlar da bayrak sallıyorlar, tezahürat yapıyorlar. Ama kadınların şöyle bir ayrıcalığı var, kadının bulunduğu her ortamda naif bir doku mutlaka bulursunuz. Eğer siz futbolda şiddetin azalmasını istiyorsanız, mutlaka ve mutlaka tribünlere kadın izleyicileri, kadın taraftarları çekmek durumundasınız."

Futbolda kadın olmak

Şu anda TFF Futbol Gelişim Direktörlüğü Bölgeler Koordinatörlüğü'nde departman uzmanı olarak görev yaptığını belirten Necla Güngör, kadın olmanın bazı zorlukları beraberinde getirdiğini kaydetti. "Kadın olmak zaten çok büyük bir psikolojiyi gerektiren bir durum" diyen Güngör, şu ifadeleri kullandı:

"Ayrıca kadının sporda olması çok büyük bir zorlukken, kadının futbolcu olarak kendisini karşısındaki insanlara benimsetmesi çok daha zor. Benim gözlemlerim şöyle, bizim kız futbolcularımız sahaya çıkarken kendilerini sahada çok daha iyi ifade edebildiklerini söylüyorlar. Çünkü onlar, hayattaki bütün sıkıntılarını, dertlerini, hedeflerini her şeylerini o çizginin, o sahanın içine girdikten sonra unutuyorlar. Ve özgürce kendilerini ifade ediyorlar. Çünkü hayatlarında belki de en fazla severek yaptıkları işi yapmış oluyorlar. Bundan dolayı da çok mutlular."

Futbola Ersun Yanal ile adım attı

Futbolla tanışmasının tesadüfi bir şekilde geliştiğini belirten Güngör, şunları anlattı:

"Ersun Yanal, 2000 yılında Ankaragücü'nü çalıştırdığı sırada bir kamp sırasında futbolcularına ritim eğitimi verdirmek istediğini, koordinasyonla ilgili becerilerini geliştirmelerini istediğini belirtiyor. Hacettepe Üniversitesi'nden beni Ersun Hocaya yönlendirdiler. Futbolla böyle tanıştım. Süreç içerisinde daha sonra kadın milli takımından 'bizimle çalışır mısınız?' teklifini aldıktan sonra; ki benim en büyük hayalim milli takımda çalışmak, milli takımda antrenörlük yapmaktı; büyük bir keyifle bu teklifi kabul ettim. 5 yıl boyunca milli takımda antrenörlük ve sonrasında teknik direktörlük yaptım.”

Şimdi erkeklerin bölge karmalarındaki projelerde yer almaya çalıştığını bildiren Güngör, "Artık şunu göstermeye çalışıyorum açıkçası, bir kadın olarak erkek futbolunda da rahatlıkla yer alabilirim, kadın futbolunda da yer alabilirim. Çünkü futbol bir spor branşı, ben de işimi gayet iyi yaptığımı düşünüyorum. İşinizi iyi yapıyorsanız ve burada hedefleriniz varsa cinsiyetinizin hiçbir önemi yok. Önemli olan sizin ne istediğiniz ve ne kadar donanımlı yetiştiğiniz. Bunu göstermeye çalışıyorum" dedi.

Fatih Terim'in yolunda ilerliyor

Türkiye'de futbol milli takımındaki ilk kadın teknik direktör olmanın çok güzel bir duygu olduğunu vurgulayan Güngör, şöyle konuştu:

"Bir ilk olmak çok güzel. 2002'de benimle bir röportaj yapılmıştı. Dediler ki 'bundan sonraki hedefleriniz ne?' Süper ligde çalışan ilk kadın antrenörsünüz. Ben de 'erkeklerin Fatih Terim'i var, Fatih Terim çok büyük bir ekol. Ben de milli takım hocası olmak istiyorum' dedim. Spiker arkadaş 'hocam çok büyük bir hayal olmadı mı?' dedi. Benim kadın olduğumu ve bunu erkeklerin dahi hayal edemediğini söyledi. 'Ben neyi hayal ettiysem başardım' dedim. Bu işi yapmaktan çok büyük keyif alıyorum. Hayal ettiğim bir şeyi gerçekleştirmek, birilerine örnek olmak, benim için son derece keyif veren bir şey. Tabii Fatih Hoca gibi olmak çok zor ama onun tecrübelerinden faydalanmak, onun açmış olduğu yenilikleri ben de bir kadın olarak başarabilmeyi çok isterim."