A.A.
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2013 16:43
Galatasaray Kulübü İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, Fenerbahçe Kulübü ve başkanı Aziz Yıldırım'ın iddialarına yanıt verdi. Spor Toto Süper Lig'in yayıncı kuruluş Lig TV'nin Ayazağa'daki binasında gerçekleştirilen fikstür çekiminin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Arıboğan, Fenerbahçe Kulübü'nün iddiaları hakkında Futbol Federasyonu'nun eski başkanvekili kimliğiyle değerlendirmede bulunacağını söyledi.
Arıboğan, bugün gazetelerde kendisi ve arkadaşlarıyla ilgili birçok “yanlış ve yanlış” iddianın olduğunu ifade ederek, "Açıkçası bu
haberler, belli kaynaktan yapılan bu bilgilendirme, en başından beri malum şahsın kamuoyunu
yanlış bilgilendirmek için yarattığı bir iletişim stratejisi. Memnuniyetle gözlüyorum ve size belirtmek istiyorum ki bu iletişim stratejisini ben yemiyorum, kamuoyunun da yediğini düşünmüyorum. Bundan sonra kimsenin böyle spekülasyonlara, yalanlara, yanlışlara, iftiralara inanacağını düşünmüyorum" diye konuştu.
Arıboğan, 3 Temmuz sürecinin başından beri hem ceza yargılaması hem de sportif yargılamayı etkilememek adına kendisi hakkında ve konuyla ilgili birçok yalan ve yanlış bilgilendirmeyi cevapsız bıraktığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gözlediğimiz gibi son birkaç haftadan başlayarak bu tür spekülasyonlara belgeyle cevap veriyorum. İşte 'birileri UEFA'yı bilgilendirdi' dediler. UEFA'nın belgesini sundum. Böyle bir bilgilendirme olmadığını UEFA kendisi söylüyor. 'Federasyon yöneticileri kişisel yorum ve görüşlerini bildirmemişlerdir' yazısını sundum. Daha sonra disiplin müfettişinin kullandığı, benim imzam olan 16 Ağustos belgesinden bahsedildi. Bu belge gizli değil, herkesin bildiği, hatta federasyondayken internette yayınladığımız belgeyi sanki özel belgeymiş gibi sunuyorlar. Onun da ne olduğunu açıkladık. O da aslında Türk futbolunun lehine bir belge. Yani gizlilik sürerken, sportif yargılamayı federasyon olarak yapamayacağımız, bunun mümkün olmadığı, adı geçen kulüp ve kişilerin savunmalarını almadan yargılamayı yapamayacağımızı belirten bir yazı bu. Türk futbolu ve kulüplerin lehine bir yazı. Ancak özel bir yazıymış gibi sunmaya çalışıyorlar. Onun da cevabını verdim, oradan da bir ses yok."
Bilgi kirliliği yapıldığını ve kamuoyunun buna inanmadığını dile getiren Arıboğan, şunları kaydetti: "Şunu belirtmek istiyorum; yapılan şey, bilgi kirliliğidir, dezenformasyondur, suyu bulandırmaktır. Kamuoyu artık bunlara inanmıyor, inanmamaya da devam edecek. Çünkü sürecin başından itibaren bakarsanız, siyaset suçlu, cemaat suçlu, polis suçlu, savcı suçlu, TFF suçlu, CAS suçlu, UEFA suçlu, FIFA suçlu, medya suçlu, Sayın Mehmet Ali Aydınlar suçlu, Şenes Erzik suçlu, Lutfi Arıboğan suçlu, İlhan Helvacı suçlu, şimdi Ebru Köksal suçlu. Ya bu olacak şey değil. Hani ünlü fıkradaki deyimi hatırlatıyor; hırsızın hiç mi suçu yok? Bu bir komedidir gidiyor. Yalnız bundan sonra komedi olarak gitmeyecek. Açıkçası hukukçularıma talimat verdim, konuyu hukuki olarak inceliyorlar. Bu iş bu kadar kolay değil, insanları suçlamak, ailelerini suçlamak, bu işlere aileyi karıştırmak. Kitlelerin karşısında can güvenliğinin problem olduğu bir dönemde bu sorumsuzlukları yapmak artık kolay olmayacak. Sizin aracılığınızla malum şahsa ve arkadaşlarına bunu bildiriyorum."