Güncelleme Tarihi:
Beştepe Tesisleri'nde basın toplantısı düzenleyen başkan Yıldırım, 18 Kasım'da yapılacak Olağanüstü Genel Kurul öncesi önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, şunları söyledi:
"3 dosya ile gelecektim. Görünen durum o ki üç ya da beş dosyanın olmasının hiçbir önemi yok. Ankaragücü'nün gerçek sahibi taraftarları Ankaragücü'ne sahip çıkacaktır. Başka hiçbir yerden beklentim olmadığını söylemek istiyorum. Başka Ankaragücü olmadığını, başka sevdamız olmadığını gösterecekler" dedi.
2009 yılı mart ayında göreve geldiğini hatırlatan Yıldırım, "Bu görevi 30 Ağustos'ta devrettik. 2 yıl sonra oluşan hukuki zorunlulukla tekrar göreve geldik. Önce şuna açıklık getirmek istiyorum. Ankaragücü'nde görevi devraldık. Ankaragücü'nü sahibi gören bazı arkadaşlar almamız konusunda telkinlere başladılar. İlerleyen süreçte de neden devralındığı soruları başladı. Temmuz 2011 tarihi itibarıyla mevcut yönetim kepenkleri kapattı ve Ağustos ayının 4'ünden itibaren de tüm şalterler indirildi. Devir 24 Ağustos'ta gerçekleştirilmiştir. Arada 45 gün kaybedilmiştir. Ankaragücü'nün bu duruma gelmesinde bu 45 gün çok önemlidir. Ben ve arkadaşlarım 24 Ağustos günü devralmasaydık şu an Ankaragücü yoktu. Almasaydık ne olacaktının cevabını kimseden bulamadık" diye konuştu.
48 saat sonra Ankaragücü'nün tarihi bir genel kurulu olduğunu vurgulayan başkan Yıldırım, "Tarihi bir süreçten geçiyoruz. 48 saat sonra Ankaragücü'nün ne olacağını biz bilmiyoruz. Beyanlar demeçler Ankaragücü amatör kümeye düşecek şeklinde. Bir Ankaragüçlü olarak bu söylemler canımızı acıtıyor. Tüm Ankaragücü camiası bilsin ki bu gelişen sürecin hiçbir yerinde biz yoktuk. Kendimizde kusur bulacak hiçbir şey bulamıyoruz. Bulan varsa bildirirse mutlu oluruz. 29 mart 2009 da göreve geldiğimizde. Ankaragücü küme düştüğüne kanaat getirmişti. Eğer böyle bir şey olmasaydı bu yönetim bize devredilmezdi" ifadesini kullandı.
Ankaragücü'nün TFF'deki borç durumunun 10.5 trilyon olduğunu belirten Yıldırım, "Eklerle birlikte görevi devraldığımda 45 trilyon borç görünüyor. Görevi devraldığımız ile 25 resmi günde Ankaragücü için ne yapılması gerekiyorsa yaptık ve Ankaragücü sahaya çıktı. Biz olmasaydık lisansların vizesinin parasını bile verecek kimse yoktu" ifadelerini kullandı.
"Bizden önceki yönetim eski borçları ödemekten kurtulamadı" şeklinde konuşan Yıldırım, "Size gösteriyorum. TFF'ye borcumuz yok. Topladım, çıkarıyorum 15 trilyonun üstünde eski borç göremedim. Hadi 5 daha koyalım 20 trilyon. Şu an bana getirilen evraklarda kulübün 100 trilyon borcu var. 2 senede borç 100 trilyonu buldurulmuş" dedi.
Yıldırım, ortalama 9 bin 800 biletli taraftara maçlara çıktıklarını dile getirerek, "Kimseye bedava bilet vermeden taraftarımız stadımıza geldi. Ankaragücü 10 bin kişi ile bir savaş yürütüyor. Ankaragücü için 2 imza 2 söz ile geleceğini kurtarabilecek olanlar hiçbir şey yapmıyor" diye konuştu.
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularına cevap veren Yıldırım, "Gökçek yönetimi döneminde A.Ş. durumu var. Futbol okulu üzerinden bir gelir aktarılacaktı, öyle bir gelir geldi mi" şeklindeki soruya, "2009 şubat ayında kurulan A.Ş.'nin kulüp ile alakası yok. Bunla ilgili dava açıldı. Biz gittikten sonra gelen yöneticiler tarafından kurulduğu anlaşıldı ve davadan feragat edildi. Ankaragücü A.Ş adlı şirket tarafından yapıldığı söyleniyor. Ankaragücü Spor Kulübüne bir gelir gelmemiştir" cevabını verdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Ankara Valisi Alaaddin Yüksel'in, Ankaragücü'nün durumuna duyarsız kalmaması gerektiğini belirten Yıldırım, "102 yıllık çınar çok ciddi bir yol ayrımında. Suçlu şuydu buydu ile kimse sorumluluklarından kurtulamaz. Ben de üzerime ne gelirse yapmaya hazırım" dedi.
Başkan Yıldırım, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'a Ankaragücü'nün durumuyla ilgili ziyarette bulunacak mısınız" şeklinde soruyu, "Kulüpler biriliği bir rekabet halinde. Oradakilerde Ankaragücü yok olsun diyebilir. Bakan'ın tüm kulüplere, sonra da Ankaragücü'ne durumundan ötürü yardımcı olmak istedi. Ankaragücü'nün öncelikli meselesi iç meselesidir. Cuma günü yeni bir yönetim gelecek. Gelmezse gideceği yer Ankara Valiliği'dir. Orası da bir kayyum atar. Çözmesi gerekenler bu işi 5 dakikada çözerler. Onun için 48 saat uzun bir süredir" şeklinde cevapladı.
Bir gazetecinin "Gökçek yönetimi döneminde aşırı borçlanma olduğu" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine,"Sayın Melih Gökçek ve arkadaşları 2 sene görev yapmışlardır. Gelirinin 2 buçuk katı harcama yapılmıştır. Belki ayağın yorgana göre uzatılmama problemidir. Ankaragücü'nün 5 yıllık harcaması yapılmıştır. Bu harcamaları bana ya da arkadaşlarıma yüklemek doğru yaklaşım değildir. Bir Ankaragücü başkanı olarak Ankaragücü'nün içinde bulunduğu durumdan çıkmak için Ağustos'da söz vermişlerdir. 4.5 trilyon almışlardır. Diğer icraları da atın Ankaragücü yaşasın"
18 Kasım'da yapılacak Olağanüstü Genel Kurul'da başkan adayı çıkıp çıkmayacağının sorulması üzerine ise Yıldırım, şunları kaydetti:
"Hepimiz sorumluyuz. Suçlu aramanın gereğini de düşünmüyorum. Suçlu aranınca sorun çözülecekse suçlu benim diyeyim. Bu şartlar altında ben bu yükü kaldıramam. Sonucunu alamayacağım işe girmem. İçim kan ağlaya ağlaya söylüyorum. İnşallah birileri çıkar sahiplenir."