Güncelleme Tarihi:
HIRVATİSTAN’a 3-0 yenildiğimiz milli maçta tribünlerde yaşananlar belki de skordan daha çok acıttı canımızı.
Milli Takım forması giyen futbolcuları, Milli Takımı destekleyen taraftarlar protesto ediyordu.
Skora, yenilgiye bağlı bir öfke değildi. Çok daha derinlerde yatan nedenleri vardı. Zaten tiribünlere bakınca bu nedenleri görebiliyordunuz.
G.Saray formalılar, F.Bahçe formalılar, Beşiktaş formalılar... Milli Takım forması giyen taraftarlar azınlıktaydı. Daha doğrusu onları sponsorlar giydiriyordu.
Peki ne oldu bize? Neden bu hale geldik?
Dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmayan bu durumu, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sosyolog Prof. Dr. Faruk Birtek’le paylaştık.
İnsanlar benliklerini kitle psikolojisi içinde buluyorlar
- 1950’li yıllarda Milli Takım’da oynarken Yunanistan’a 2 gol atmıştı Lefter. Buna rağmen ona “Kefere” diye bağırıldığını hatırlıyorum. Oysa (Bu arada ben Beşiktaşlıyım) Lefter ülkemizin yetiştirdiği en büyük yıldızdı.
- Bu yaşananlar bugünün sorunu değil. Türkiye’de tribünlerde aşiretlerde olmayacak kadar aşiretçilik ve kulüpçülük var.
Benliklerini bulamadılar
- Türkiye’de insanlar kendi kişiliklerini bir kenara koyarak kitle psikolojisi içine giriyor.
- Yaşananların, F.Bahçe’nin durumu ile ilgili olduğunu sanmıyorum.
- İnsanlar benliklerini kitle psikolojisi içinde buluyorlar. Bu nedenle bu kavga bitmez.
- Tribündeki insanlar, Galatasaraylı olacaklarına, Fenerbahçe düşmanlığı yapıyorlarsa, bu benliklerini bulmadıkları anlamına gelir.
- Bu da, “Siz yoksunuz, fikirleriniz yok, sadece kitlenin fikirleri vardır” anlamına gelir.
Volkan Demirel, karşılaşmanın 65. dakikasında Modric’in şutunu kurtardıktan sonra kendisine laf atan G.Saraylı taraftarlarla tartıştı. Kale arkasındaki taraftarlara dönerek alkışlayan milli kaleci bu hareketi nedeniyle de tepki gördü.
Sevgi yerine nefretle besleniyoruz
- Sadece futbolda değil, siyasi arenada da bunun örneklerini yaşıyoruz.
- Bir partiyi tutarken, diğer partiden nefret ederek bunu gösteriyoruz.
- Sevgimizi kendi tarafımıza göstermek yerine, diğer tarafa nefretle belirtiyoruz.
- Tribünlerde bu böyle. İnsanlar tribüne rakip takıma nefretinden dolayı geliyor.
- Oysa kendi benliklerin bulmuş olsalar, kulüplerini sevecekler.
Arena’da protestolara hedef olan Volkan’a sahip çıkan arkadaşlarının bir isteği var
Milli maçlar Anadolu’da oynansın
“Milli Takım’ın maçlarını izlemeye gelen taraftarların büyük bir bölümü kulüp takım formalarıyla tribünlere geliyorlar. Milli Takım bilinci oluşmuyor.”
HIRVATİSTAN maçında taraftarlarla gerginlik yaşayan kaleci Volkan Demirel’e F.Bahçe’deki takım arkadaşlarından destek geldi. Sarı lacivertli futbolcuların hemen hemen tamamı Türk Telekom Arena’da milli maç oynanmasına karşı çıkıyor.
Volkan Demirel’in daha önce Hürriyet aracılığıyla verdiği mesajın yetkililerce gözden geçirilmesini talep ediyorlar:
Milli maçlar Anadolu’da oynansın.
Milli Takım’ın maçlarını izlemeye gelen taraftarların büyük bir bölümü kulüp takım formalarıyla tribünlere geliyorlar.
Takım kardeşliği ön plana çıkıyor
Bunun bir iyi bir de kötü yanı var.
Özlediğimiz o olumlu tablo, kulüp takım kardeşliği tribünlerde boy gösteriyor. Fenerlisi, Galatasaraylısı yan yana maç izliyor.
Ama bir de olumsuz yanı var;
Milli Takım bilinci oluşmuyor. Tek yürek olunamıyor, ayrışma yaşanıyor. Ve sadece kendi takım oyuncularını alkışlıyorlar. Rakip takım oyuncularına daha fazla tepki gösteriyorlar.