Güncelleme Tarihi:
GALATASARAY Kulübü’nün 14 Mayıs 2011 tarihinde yapılan Olağanüstü Seçimli Genel Kurulu’nda, sarı kırmızılıların 106 yıllık tarihinde en yüksek oyla (2998) başkanlığa seçilen Ünal Aysal, o koltukta 4.5 ayı geride bıraktı. Ekibinde daha önce de yöneticilik yapmış isimler olmasına rağmen o birçoğunu tanımadığı için ilk 2-3 ayı izleyerek geçirdiğini söylüyor, “Şimdi harekete geçme zamanı” diyor ve iki büyük hayalden söz ediyor; 1-) Kulübün organizasyon şemasını yenilemek. 2-) G.Saray’ın 300 milyon dolar borcu varsa, bunu sıfıra indirmek.
Ünal Aysal’la Les Ottomans Otel’de buluşuyoruz. Ve Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birinin başkanı, Türk basınının amiral gemisi Hürriyet’e konuşuyor:
“Bir günde girdiğim kulübün içindeki ortamı çok yakından bilmiyorsunuz. Bu yüzden bir müddet seyretmek zorunda kalıyorsunuz. Bizde de öyle başladı. Ben önce olayı seyrettim. Hepsini tek tek izledim. Erken hareket ederseniz, yanlış yaparsınız. Herkesin değerlerini zamanla görüyorsunuz. Kimin nerede değerli olup yardımcı olacağını anlıyorsunuz. Ben şimdi yavaş yavaş bunları devreye sokmaya başlıyorum. 4.5 ay doldu, arkadaşlarla benim uyumum çok iyi. Kendi aralarındaki uyumu sorarsanız, ona biraz var. Belki 1-2 ay daha zaman ister.
Bazı kurumsal şeyleri de düzelteceğiz. Mesela Deloitte ile anlaştık ve bize 16 haftalık bir çalışma yapacaklar. Kulübün tamamını inceleyecekler. G.Saray’ın organizasyon şemasını oluşturacaklar. Geçen hafta imzaladım bu sözleşmeyi. Yukarıdan aşağı organizasyon şeması oluşacak. Benden sonra kim gelirse gelsin, -bir otobüs şoförü bile olsa- o sistem içinde hareket edecek. Yani başkanların keyfine göre hareket etmeyecek. Bunu tatbikata sokacağız. Aynısını Futbol Federasyonu da yaptırıyor.
Borcu sıfıra indirirsek artık korkumuz kalmaz
Bunun tüzüğe de etkisi olacak. Ondan sonra eğer gerekiyorsa tüzük değişikliği ile bir seçim düşünülebilir. En büyük projem bu. 2.5 yılım var bunun için. Merkezi Manchester’da olan Deloitte’ın sırf futbola bakan branşları var. Onlar yönlendirecekler. Bu işin başına da sayın Aka Gündüz Özdemir’i koyduk.
Diğer büyük projem ise finansal konu. G.Saray’ın 300 milyon dolar borcu varsa bunun sıfıra inmesi lazım. Ondan sonra da ileri dönük birtakım tedbirlerim var. Bundan sonra G.Saray ileride de borca girebilir. İşte o anlarda, her borca girişte hangi manevralarla o borç sarmalından çıkıp, bankaların kucağına düşmez. Onun hazırlığı var. Bu da sistemin bir parçası.”
Forlan ve Reyes’i bitirmiştik
“Reyes-Forlan-Ujfalusi üçlüsünü alsaydık, bizde çok iş yapardı. Biz üçü için de anlaşmıştık. Atletico Madridliler bize, ‘2-3 gün duyulmasın’ dedi. Ancak basına erken sızınca Reyes olmadı. Ben de ‘Reyes olmadan Forlan’ı tek başına ne yapayım’ dedim.”
ATLETİCO Madrid’le 3 futbolcu için anlaşmaya varmalarına rağmen yalnızca Ujfalusi’yi transfer eden G.Saray’ın Forlan ve Reyes’i neden alamadığının iç yüzünü Başkan Aysal açıkladı. “Biz aslında onların işini bitirmiştik. Ancak basına erken sızınca bu iş yattı” diyen Aysal, bu konuda şunları söyledi:
“Reyes, Forlan ve Ujfalusi üçlüsünü alsaydık, bizde çok iş yapardı. Tıpkı 2000 senesindeki Rumenler gibi. Ben adamları almaya gitmiştim. Transfer bitmişti yani. Atletico Madrid Başkanı Miguel Angel Gil de Arda’yı almaya buraya geldi. Yemekte buluştuğumuzda Miguel, ‘Lütfen bu anlaşma 2-3 gün duyulmasın. Yoksa zor durumda kalırım’ dedi.
Ancak biz Ritz Oteli’ne gittik ve Reyes’in menajeri ile el sıkışırken, benim telefonlara her taraftan mesaj gelmeye başladı. ‘3 oyuncu almışsınız, tebrikler’ diyorlardı. CIA böyle çalışamazdı. Tüylerim diken diken oldu. Miguel aradı, ‘Bu iş soğuyana kadar olmaz. Reyes’e çok tepki var’ dedi. Reyes’te sıkıntı çıktı. Bana Forlan ve Ujfalusi’yi önerdi. Ben de ‘Reyes’i almazsam, Forlan gibi pahalı bir oyuncuyu tek başına ne yapayım? Sizden bir iskelet almak istiyorum’ karşılığını verdim.”
Burak’ı düşünürsek olmaz
Burak Yılmaz çok beğendiğim bir futbolcu. Selçuk ile özellikle milli takım maçlarında çok iyi oynuyorlar. Uyumlular. Ancak Trabzonspor ile kötü oluruz Burak’ı düşünürsek...
Berbatov bizde iş yapar mı?
DEVRE arasında bir yabancı golcü alacaklarını daha önce açıklayan Üna Aysal, röportaj sırasında yazarımız Hakan Ünsal’a şu soruyu yöneltti: “Hakan, sence gazetelerin de yazdığı Berbatov G.Saray’da iş yapar mı?” Yanıt: “Elbette ki evet.”
Soyunma odasına insem soyarlar!
SOYUNMA odasına inmedim. Öyle bir niyetim de yok. Abdürrahim, Bursa maçından sonra indi, prim konusunda onu bir soydular. Ben insem, daha kötü soyacaklar. (Gülüyor...) Ama Fener derbisini kazanırlarsa, o zaman inerim.
Ben girdim ve golü yedik!
GAZİANTEP maçının oynandığı günün sabahı Cenevre’ye gitmiştim. Stada girdiğimde 30. dakikaydı. Ben girdim, golü yedik. ‘En iyisi ben döneyim’ dedim.
Florya çiftliğe dönmüştü
“Biz geldiğimizde Florya’da disiplin falan kalmamıştı. Kimin ne yaptığı belli değildi. Oraya, bilen bir adamın girmesi gerekliydi. Fatih Terim’den başkası orayı toparlayamazdı.”
FATİH Terim’e şunları söyledim: “Hocam şurada bir ilmik var. Bir ucu senin boynunda, diğer ucu benim boynumda. Biz aramızda frekansı kuramazsak, ikimiz birden boğuluruz. Onun için beraber koşmak zorundayız, birimizin başarısızlığı, diğerinin başarısızlığı olur. Futbol konusunda ne yaparsan... As, kes, oynat; bizden hiçbir şekilde kritik gelmeyecek sana. Ama futbol sahasının dışındaki kararlar benim kararlarım.”
Florya Metin Oktay Tesisleri için iyi bir ekip kurduk. Şunu samimiyetle söyleyeyim; mevsim başında aldığımız Florya’nın içine dünyanın en iyi yabancı teknik direktörünü getirsem, adam asite girmiş ve çıkmış gibi olurdu. Florya’da disiplin falan kalmamıştı. Kimin ne yaptığı belli değildi. Kısaca çiftlik haline gelmişti. Oraya, bilen bir adamın girmesi gerekliydi. Buraya tek gelecek isim Fatih Terim’di. Fatih Hoca’dan başkası oradaki durumu toparlayamazdı. Abdürrahim Albayrak da her zaman onun yanında.
Gitmek istedi ve gitti
Aysal, eski kaptanlarının Atletico’ya nasıl gittiğini anlatırken, “Gitmek istiyorum diyenin önün-de asla durmam” dedi.
ARDA beni aradı ve telefonda yalvardı. ‘Başkanım beni bırakın, gitmek istiyorum. Bu benim istikbalim. G.Saray’a yıllarca hizmet ettim. Bu hizmetin karşılığında siz de bana destek verin’ dedi. Ben de son gün, hatta son saat Fatih Hoca’ya sordum. ‘Bana gitmeyeceğini söylüyordu ama isterse gitsin’ dedi. İş hayatımda da böyleyim. ‘Gitmek istiyorum’ diyen kimsenin önünde durmadım.
Bu bina çok güzelmiş ama inşallah kimsenin işi düşmez
GALATASARAY Başkanı Ünal Aysal, yöneticilerden Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak ile birlikte İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’yı makamında ziyaret etti. Aysal, Çolakkadı’ya üzerinde ‘Çolakkadı’ yazan 46 numaralı G.Saray forması hediye etti. Ayrıca Adalet Komisyonu Başkanı Sabri Bayındır’ı da ziyaret eden Aysal, adliye çıkışında, basın mensuplarının soruları üzerine, “Gördüğünüz gibi çok güzel bir bina. İnşallah kimsenin işi düşmez tabii buraya” dedi. -Zeynep Dilan AÇKU / İSTANBUL