Güncelleme Tarihi:
Trabzonspor’un Olağan Divan Genel Kurul toplantısı bugün Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde yapıldı. Genel kurula Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, yönetim kurulu üyeleri, eski başkanlar ve divan üyeleri katıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından ilk olarak Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak söz aldı. Özbak, terör saldırısında şehit olan askerlerimiz ve Van’daki depremde hayatını kaybeden vatandaşların aileleriyle acıları paylaştıklarını söyledi. Ülke futbolunun şike skandalı ile çalkalandığını anlatan Özbak, “O süreç üzerinde durmak istemiyorum. Zira süreci hep birlikte yaşadık. Süreç futbol ailesini çok yordu, yormaya da devam ediyor. Dolayısıyla kulübümüzü de yordu. Ama süreçte kulübümüzün lekesiz olarak bugünlere kavuşmuş olması sanıyorum ki hepimizi memnun ve mutlu etmiştir. Dileğimiz o dur ki bu sürecin sonunda ülke futbolu temiz bir konuma taşınır'' diye konuştu. Özbak, Trabzonspor’un kadrosunda 12 yabancı oyuncunun olmasının ise içine sinmediğini ifade etti.
YENER: “GEÇEN YILI ŞAMPİYON OLARAK TAMAMLADIK”
Divan başkanın ardından kürsüye çıkan Genel Sekreter Hasan Yener de, terör saldırısında ve depremde kaybedilen vatandaşların ailelerine baş sağlığı diledi. Trabzonspor kulübü olarak depremde hayatlarını kaybeden vatandaşların yanlarında olduklarını ve bölgede 10 prefabrik ev inşa ettirdiklerini ifade eden Yener, kulüplerin başarısının sportif, ekonomik ve idari olarak ayrıldığını da ifade ederek, “Sportif başarıda 2008 yılında göreve geldiğimizde takım 22 puanla 13. sıradaydı. Tabi ki bu camiada kimsenin tasvip etmediği durumdu. Daha sonra yıl sonunda yaptığımız transferlerle oluşturduğumuz güçlü kadrolarla ilk yıl ligi 3. bitirdik, Avrupa kupalarına katıldık. İkinci yıl Ziraat Türkiye kupasını kazandık ve Avrupa kupalarına gittik. Üçüncü yıl Süper Kupayı kazandık. Bana ve tüm camimıza göre de ligi şampiyon olarak tamamladık ve bugün Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyoruz'' dedi.
Yener, borsadan kurtulmalarının tarihi bir olay olduğunu da vurgulayarak, “Bütçemiz şu anda 60 milyon Euro’ları buldu. Zaman zaman hepimizin şikayetçi olduğu borsa konusu var. Kulübü borsadan kurtardık. Bu Trabzonspor Kulübü'nün tarihinde bir yönetim kurulunun yapacağı en büyük başarıdır. 25 yılda 300 milyon dolar temettüyü, borcu bu kulübümüz bundan sonra ödemeycek. Bunda Şener'in büyük katkısı olmuştur. Bir Trabzonsporlu olarak kendisine bütün yaşantım boyunca bu konuda minnettar olacağım. Kulüp idari yönden başarılı yönetilmiştir. Ulusal basın tarafından çok sıklıkla eleştirilmelere, haksızlık yanlış değerlendirmelere maruz kalmamıza rağmen kulübümüz kendisini bu şekilde temsil eden bir yönetimle belki de Şampiyonlar Ligi’nde. Bazı şeyler de daha net olarak ortaya çıkacağı için şimdi bu konularda konuşmuyorum. Birlikte yapacağımız iyi işler için şimdiden teşekkür ediyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.
BORÇ 94 MİLYON 286 BİN TL
Yener'in konuşmasının ardından denetleme kurulu raporu okundu. 30 Eylül 2011 tarihi itibariyle dernek ve bağlı şirketlerin, 42 milyon 216 bin 121 lira uzun vadeli, 52 milyon 070 bin 600 kısa vadeli olmak üzere toplam 94 milyon 286 bin 781 lira borcu olduğu açıklandı.
BAŞKAN ŞENER 6222 SAYILI MADDEYE İMZA ATTI MI TARTIŞMASI YAŞANDI!
Daha sonra söz alan Divan Genel Kurulu üyeleri görüş ve önerilerini dile getirdi. Divan Kurulu Üyesi Avni Ocak, Başkan Sadri Şener’i eleştirerek, “Başkan kulüpler tarafından değiştirilmeye çalışılan 6222 sayılı kanun çalışmasına imza attı mı? Borçlu başkan istemiyoruz. Başkan ya Trabzon'dan bu işi yapacak ya da bırakacak” dedi. Ocak’ın bu sözlerine Divan Kurulu üyeleri tepki gösterdi. Ömer Gürsoy ise Trabzonsporlu yöneticilerin, “Şike iddialarına” karışmamasının önemli bir olay olduğunu belirterek, “Böyle pisliğin içinde olmadıklarından dolayı yönetime teşekkür ediyorum.Trabzonsporlu olarak onurların en büyüğü budur. 27 senedir şampiyon olamadık, 27 sene daha olmayalım. Yeter ki Trabzonspor, onuruyla hak ettikleriyle, hak ettiği yerde olabilsin. O anlamda kendilerini kutluyorum” dedi.
SÜRMEN: “TRABZONSPOR, FENERBAHÇE’YE DUYARSIZ KALIYOR”
Avukat Ali Sürmen ise yönetimi eleştirdi. Yönetimin özellikle Fenerbahçe’nin saldırıları karşısında yumuşak kaldığını iddia eden Sürmen, “Eski yönetici arkadaşlarına bu kadar sabırlı olmayan kişiler, Fenerbahçe’nin açıklamaları ve tepkileri karşısında duyarsız kalıyor. Başkan imza attı mı, atmadı mı? Bunu bilmiyoruz. Trabzonspor’un İstanbul’da Levent Bıçakçı’ya ait avukatlık bürosu, aynı zamanda Fenerbahçe’yi kurtarma operasyonu olan 6222 sayılı kanunun değiştirilmesini hazırlayan büro. Buraya Trabzonspor 8 bin TL aylık veriyor” dedi. Sürmen, “Asbaşkanım bana kızmasın” deyince Asbaşkan Şakar ile Sürmen arasında kısa süreli bir sözlü diyalog yaşandı.
ÖZKAN SÜMER BÜYÜK ALKIŞ ALDI
Trabzonspor Eski Başkanlarından Özkan Sümer de transfer yanlışlarına değindi. Sümer, Fenerbahçe’ye göndermede bulunarak, “Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir, divan kurulu toplantılarında, ‘Geçen sezonki gibi, bu sezonda şampiyon olacağız’ dedi. Geçen sezon nasıl şampiyon olduklarını herkes biliyor, bu senede mi öyle olacak?” deyince, Divan kurulu üyeleri tarafından ayakta alkışlandı.
BAŞKAN ŞENER: “BORSADAN KURTULMAMIZ KULÜBÜN GELECEĞİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİYDİ”
Divan Kurulu üyelerinin konuşmasının ardından kürsüye Başkan Sadri Şener çıktı. Sözü Van’deki deprem ve Hakkari’de şehit düşen askerlerin ailelerine başsağlığı dileyerek başlayan Şener, İstanbul’da Akyazı Projesi’yle ilgili bir toplantıya katılmak için acele ettiğini söyledi. Şener, mevcut tesislerin artık çok eskidiğini belirterek, “Akyazı projesi içerisinde kendimize 105 dönümlük yer tahsis etmek istiyoruz. Bu konuda Spor Genel Müdürlüğü’yle bir toplantıya katılacağım” dedi. Başkan Sadri Şener, yapı itibariyle eski başkan ve yönetimleri eleştirmediğini belirterek, “Eski yönetici arkadaşlarımız mali olarak sıkıntılar çekmiş ve borsaya girmiştir. O dönemde Atay beylerin ciddi paraya ihtiyaçları vardı ki kulübü halka açmışlar. Trabzonspor’un bundan kurtarılması gerekiyordu. Şirketi birleştirdik ve isim Futbol Federasyonu tarafından tasdik oldu. Kulübün geleceği için önemli bir olay. Aksi taktirde buradan gelecek yükümlülüklerin altından kalkılamaması durumunda Yeni Trabzonspor isimle bir kulübün kurulması gündeme gelebilirdi. Ama arkamızda durdunuz ve bu işin üstesinden geldik” dedi.
“EKONOMİK YAPIMIZ ÇOK İYİYE GİDİYOR”
Şener, Trabzonspor kulübünün ekonomik yapısının iyiye gittiğini de ifade ederek, “Borç hemen söyleniyor ama gelirlerden bahsetmeyi sevmiyorsunuz. Şampiyonlar Ligi girdilerimiz 30 milyon dolar. Turu geçersek daha da artacak. Stadı tekrar revize etmek için devletten 6 milyon dolar bir yardım aldık. Bunun dışında sporla uzaktan yakından ilgisi olmayan İş Bankası bize 1 milyon 250 bin dolarlık paket sundu. O da yakında kabul edilecek. TS Club’ın geliri 8-10 milyon doları geçiyor. Bunun dışında bir çok gelirimiz var. maaşlarımızı 29’unda öderiz. Futbolcularımızın bizden alacağı yok” diye konuştu.
“SELÇUK’A 10 MİLYON EURO DA VERSEK KALMAZDI”
Başkan Şener, “Transferleri kendi yapıyor” yönündeki eleştirilere ise, “Ben inşaat yüksek mühendisiyim. Futbol oynamadım. Bilime inandığım için bir hocaya bağlı kalmam, birkaç hocaya sorarak karar veriyoruz. Ben futbolcularla daha çok para görüşmesi yapıyorum. Onun için fotoğraflarda daha çok ben çıkıyorum imza attırırken. Hoca da çıkabilir. Bir yıl boyunca oyuncu izlettiriyoruz, bazılarını alıyoruz, bazılarını almıyoruz. Bazıları ise buraya gelmiyor” dedi. Selçuk ve Egemen’in gidişi konusuna da değinen Şener, “Selçuk ve Egemen'e 6 ay önce imzalatabilirdiniz eleştirilerine katılmıyorum. Bu söz kesinlikle Selçuk için geçerli değil. Selçuk’a 10 milyon Euro’da versek kalmazdı. Nişanlanmış sanırım, hanımefendi de buraya gelmek istemiyormuş. Egemen konusunda ise yöneticimiz Recep Denizer çok uğraştı ama olmadı” diye konuştu.
“SANIRIM OYUNCULARA BİRAZ FAZLA İMKAN SAĞLIYORUZ”
Son haftalardaki puan kayıplarına da değinen Başkan, şöyle konuştu: “Tahmin ediyorum oyuncular çok fazla rahat olduklarından ve karşı tarafı ciddiye almadıklarından kaynaklanıyor bu puan kayıpları. CSKA Moskova maçında sahada çok farklı bir Trabzonspor olacaktır. Eylül ayı itibariyle oyuncuların maaş ve transfer alacakları ile Inter ve Lille maçının primlerini ödedik. Halbuki biz o primleri UEFA’dan Aralık ayında alacağız. Sanırım oyunculara fazla imkan sağladığımızı düşünüyorum. Şenol hoca bizim için bir şanstır. Umarım, uzun yıllar Trabzonspor’a hizmet eder.Transferleri ben yapamam. İşim değil. Ama Van depreminde bina neden yıkılır onu bilirim” dedi.
“BAZI DETAYLARI BİLMEMİZE RAĞMEN KONUŞAMIYORUZ”
Türkiye’nin bir futbol kirliliği içerisine düştüğünü de ifade eden Başkan Şener, “Savcılık tarafından bazı konuları konuşmamız yasaklandı. Bazı detayları bilmeme rağmen söyleme imkanım yok. Ben ve 6 arkadaşım 30 saat nezarette kaldık. Trabzon tarihinde nezarette kalan ilk başkanım herhalde. İddianame yayınlanacak, şu anda hazırlanıyor. Belki milli takım maçlarından önce veya sonra açıklanabilir. İddianame hazırlandığında her şey ortaya çıkacak. Şu anda iki kulüp arasında bir şey var. Üçüncü kulüple aramızda 21 puanlık fark vardı. Biz ve Galatasaray kulübü 6222 sayılı şiddet yasasının bazı maddelerine itiraz ettik. Bu değişiklikleri UEFA standartlarına uydurun dedik. Çünkü siz ne kadar değişirseniz değişin, sonunda UEFA’nın dediği olur” ifadelerine kullandı.
“İDDİANAMEDEN SONRA UEFA, TFF’Yİ BİR KARAR VERMEK ZORUNDA BIRAKTIRIR, SONRA DA KARMA KARIŞIK BİR LİG OLUR”
6222 sayılı şiddet yasasının değişmesiyle ilgili metne imza attığını da ifade eden Şener, şöyle konuştu: “Seyirciyle ilgili maddeler var. O yasaya göre iki yönetici seyirciden sorumlu olacak. Trabzonspor’da hiç kimse seyirciden sorumlu olmak istemiyor. Yasaya göre o zaman başkan sorumlu oluyor. Bir taraftar sahaya atladı mı, ben niye ceza alayım? Esas sportif yönü önemli. Bu da 56 ve 58. maddeler. Buna biz, Galatasaray, Orduspor ve Ankaragücü imza atmadı. Küme düşme olayı bu. Daha sonra buna Beşiktaş eklendi. İddianameden sonra federasyon yıl sonunda karar vereceğim diyor. Ama benim kişisel görüşüm UEFA ertesi gün TFF’yi karar vermek zorunda bırakır. Ondan sonra da karma karışık bir lig olur. Bizim bu yasayı hazırlayan Levent Bıçakçı’nın ofisi ile anlaştığımız doğru. Bu kesinlikle Fenerbahçe’yi kurtarmak için hazırlanan bir kanun değil. Zaten o hazırlanan maddelerin olacağı ve olabilirliliği yok” diye konuştu.
“AMACIMIZ GELECEK OLAN YÖNETİMLERE DAVASIZ KULÜP BIRAKMAK”
Şener, kulübün aleyhine açılmış 37 – 38 davanın bulunduğunu da belirterek, “Bu davalar tek bir mahkemede değil. Yargıtay da, danıştay da, ceza, ticaret mahkemelerinde, UÇK ve FIFA’da var. Yıllar içinde maalesef bu yönetimlere giren hukukçu arkadaşlarım bu davalarla fazla uğraşmamış. 1999 yılından Lange diye bir topçu 4,5 milyon Euro’ya gelmiş. Biz geldiğimizde onun açtığı davayı kaybetmiştik. Kendisine 4 milyon Euro ödenmesi gerekiyordu, pazarlıkla bu rakamı 1 milyon 750'ye indirdik. 800-900 bin Euro’sunu ödedik, bir o kadar da ödeyeceğiz. Bunun dışında bir çok dava var. Ersen Martin’in gidişinden kaynaklanan 1 milyon dolarlık alacağımız bulunuyor. İstanbul’da günümün yarısı bunlarla geçiyor. Amacımız gelecek yönetimlere davasız bir kulüp bırakmak” ifadelerini kullandı.
“PARA HARCIYORUZ AMA KAZANDIRIYORUZ DA”
Şener, para harcadıklarını ancak para da kazandırdıklarını da vurgulayarak, “Trabzonspor ismiyle birinin yanına gittikten sonra biraz da gayretle kulübe para kazandırıyorsunuz. İstanbul’da bir arsamız vardı. Orayı çeşitli firmalara kiraya verdik. Ama 2007 yılında oranın imara aykırı olduğu yönünde dava açıldı. Oysa elimizde imar planımız var. Eğer bu dava kaybedilirse ciddi kayıplarımız olabilir. Bazı gazetelerde benim kendi borcumla ilgili haberler çıkıyor. Onlar bizim ailemizle ilgili konular” diye konuştu.