Güncelleme Tarihi:
Hava rüzgarlı idi... galatasaray da Rüzgar gibi esmeye başladı... Her iki kanattan dalga dalga gelmeye başladı.... Defalarca köşe vuruşu, defalarca serbest top her pozisyonda gol kokuyordu... Bursaspor defansı şaşkına dönmüş, gelen topların hiçbirine müdahale etmedi... Ama Baros, Mustafa Sarp ve Arda kale önünden paralel geçen toplara vurma zahmetine katlanmadılar, ya geçikmeler ya da son vuruşlarda eksiklikler vardı... Bursaspor'u bu kadar dağınık yakalamışsın fark yapacak oyunu kendi kendine sinir harbine götürdün...
Hakem Abdullah Yılmaz'a gelince... Volkan bile elle aldığında eyvah dedi, ama Yılmaz pas geçti... Kewell ve Baros hakemle oynamaktan sıkılmadılar mı?... galatasaray'ın ikinci bölümde gemisi aynı dalgalar gibi hareket etmeye başladı. Birinci bölümdeki sahneler ikinci yarıda da aynısı idi... Ama Bursaspor tilki gibi av peşindeydi. Volkan, galatasaray'ın değerlendiremediği pozisyonları rahat bir şekilde hedefe vuramadı... Olmadı ama galatasaray'da artık oksijen azalmaya başladı, orta alan yavaşladı, defansta açıklar başladı, işte yıkılma zamanı gelmişti. Maçta ilk imzayı atan, Ergiç ikinci imzayı da atmak ona düştü.Artık galatasaray'da baştan aşağı yenilenme zamanı geldi geçti bile... Transfer yapılıyor , adamlar tribünlerde oturuyor bu nasıl bir mantık... galatasaray transfer yapıyor, neymiş o sağlık kurulunu değiştiriyor aman ne transfer... Arda da artık sıkılmaktan mı, yorgunluktan mı yoksa bakımsızlıktan mı bilmem ama sahada yoktu... Hakan Balta ve Ali Turan'ın hiç katkıları yok... Ali Turan'ı öyle ballandırarak aldılar ki, sanki hint kumaşı mübabarek...Bir de Rijkaard...Geçen yıldan bu yana ne gibi bir oyun planı uyguladı? Anladıysam Arap olayım... Ben olsam bugünden itibaren yollarımı ayırırım, yoksa geçmişte bir isim silinir gider...Adnan Polat'ın bugüne kadar aldığı kararların hepsi kara oldu...