Güncelleme Tarihi:
BAŞLIĞIMIZDAKİ bu iddialı sözler Adnan Polat’a ait... Başkan yardımcısı Yiğit Şardan ve futbol komitesi üyesi Murat Yalçındağ ile birlikte Hürriyet’i ziyaret eden Galatasaray Kulübü Başkanı, gelecek sezon çok farklı bir takım olacaklarını söyledi. Frank Rijkaard’ın geçen bir yıl içinde Türkiye’yi iyice tanıdığını ve futbol mantalitesinde bu yönde değişiklikler yaptığına dikkat çeken Polat, bu değişimin sahaya da yansıyacağını ifade etti. Polat, yaklaşık 2 saat süren sohbetimizde sorularımızı şöyle yanıtladı:
- Rijkaard’ın, ilk sezonunda başarıya ulaşamaması konusunda çok şey söylendi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
En güzel örnek İspanya
Rijkaard burada bir futbol kültürü oluşturmak için çok uğraştı. Futbol oynatarak ve oynayarak kazanmanın yollarını aradı. Bunun en güzel örneği de İspanya’da. Orada olay sırf netice değil; futbol oynayarak ve şov yaparak işi çözmeye çalışıyorlar. Ama Türkiye’de ne futbol yönetimi ne futbol zihniyeti buna müsait değil. Türkiye’de kazan da nasıl kazanırsan kazan. Her yolu dene kazanmak için... Rijkaard o konsepti değil de, daha farklı şekilde futbolu ortaya koymak istedi. Ama onu yapabilecek futbolcuların da o zihniyette ve kalitede olması lazım. Rijkaard ‘kalite’ derken işte bunu kastediyordu. Ama herkes yanlış anladı, “Milli takım oyuncusuna kalitesiz diyor” diye yorumladı. Halbuki bireysel yeteneklerden değil, düşünce kalitesinden bahsediyordu. Ancak bu kez bana göre Rijkaard neticeye yönelik bir futbol oynatacak diye düşünüyorum.
Sahada kıskançlık var
Ben hep ‘anti futbola prim verilmesin’ diyorum. Örnek ise saha içinde vakit geçirme. Kaleciler özellikle vakit geçiriyor. En ufak darbede 3-5 dakika yere yatıyorlar, adeta ölmüş gibi. Bütün maç boyunca kaleci vakit geçiriyor ama alay eder gibi 90+4’te kart gösteriliyor. Bir de yıldız futbolculara karşı çok sert hareketler yapıldığını düşünüyorum. Ama ben, “Yıldızlar korunsun” diyerek bunu dile getirince kıyamet koptu. Bir kere sahada kıskançlık var. Adam resmen o yıldız oyuncuyu kıskanıyor.
O kadar gücümüz olsaydı biz şampiyon olurduk
- Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ligin kaderinde çok etkili olduğu ve belirleyici rol oynadığı savunuluyor. Bu görüşe katılıyor musunuz?
Bizim bu lige yön verecek gücümüz olsa başkaları değil Galatasaray şampiyon olurdu. Aynı şekilde Aziz Bey’in (Yıldırım) böyle bir gücü olsa, Fenerbahçe şampiyon olurdu. Demek ki böyle bir şey yok.
F.Bahçe’yi Kadıköy’de yenmek için anti futbol yetmez, şans da lazım
- Sayın Yiğit Şardan geçtiğimiz günlerde bize, “Biz de Fenerbahçe gibi anti futbol oynasak Kadıköy’de kazanırız” demişti. Haklı mı?
Bilmiyorum anti futbol oynasak Fenerbahçe’yi yener miyiz... Kolay değil Kadıköy’de kazanmak. Bazen şans faktörünün de senden yana olması lazım. Bu sezon Kadıköy’de oynadığımız Fenerbahçe maçına bakın... En büyük silahımız Baros’un daha 1. dakikada ayağı kırıldı. Ondan sonra yediğimiz gol 2 metre ofsayt. Verilen penaltı, penaltı değil. O maçta geriye düşmemize rağmen kazanabilirdik ancak hakem Bünyamin Gezer beni inanılmaz hayal kırıklığına uğrattı. Cesur, yürekli ve maçı kaldırabilir diye düşünüyordum ama adam resmen korktu. İkinci maça bakıyorsun... 25 metre mesafeden saatte 50 kilometre hızla giden bir topun kaleye girmesi mümkün değil. Ama o maçta girdi.
Maçları yabancı hakemlere izletiyorum
- Bünyamin Gezer hakkında çok keskin konuşuyorsunuz...
Bakın, ben böyle önemli maçları yurt içi ve yurt dışından en az 3-4 hakeme izletirim. Bu söylediklerimin aynısını yabancı hakemler de söyledi” cevabını verdi.
Adnan Sezgin terfi etmedi tenzili rütbe oldu
- Şubelerde yapılan operasyon ve Haldun Üstünel’in durumu çok tartışıldı...
Bakın bu olay yanlış algılanıyor. Ben size şu organizasyon şemamızı bir anlatayım (masanın üzerindeki bir peçeteyi alıp şemayı kalemle yazıyor). Bakın, bir yönetim kurulumuz ve Sportif AŞ ile Futbol AŞ’nin birleştirildiği bir şirket var. Onun altında bir genel müdür, onun da altında bir sportif direktör, mali direktör ve stat direktörü bulunuyor. İcra kurulunda yedi tane yönetici var. Yönetim kurulu başkanı da benim. Şimdi Futbol AŞ’nin genel müdürü Adnan Sezgin, sportif direktörlüğe geçiyor. Yani, terfi değil tam tersi tenzili rütbe (rütbe düşürülmesi) gibi bir olay var. Sportif direktör Adnan Sezgin oldu ki, önemli bir karar verecek; bana açıp soracak. Transfer döneminde yardıma ihtiyacı olursa da Haldun Üstünel, Murat Yalçındağ ve ben kendisine yardımcı olacağız. Hadise bundan ibaret.
- Rijkaard’ın neden bir Türk yardımcısı yok?
Hocamız kendi ekibiyle gelmek istedi, biz de kabul ettik. Kendisine “İsterseniz böyle birini getirebiliriz” dedik ama istemedi.
Stoch, Arda’nın yedeği olurdu
- Sizin de talip olduğunuz Stoch’u Fenerbahçe’nin alması sonrası yapılan spekülasyonları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Haldun Üstünel’e Stoch için tam yetki verseydik, futbolcuyu alır gelirdi. Stoch gelseydi, Arda’nın yedeği olurdu veya diğer kanatta oynardı. O konuda gol falan yemedik. Ama Fenerbahçe iyi ve genç bir futbolcu aldı.
- Son iki sezonda şampiyonlukları Meira ve Nonda’yı sezon ortasında göndermeniz yüzünden kaybettiğinizi iddia edenlere ne diyeceksiniz?
Meira ve Nonda hata değil
Meira varken, yediğimiz gollerin yüzde 60-70’i onun hatasından kaynaklanıyordu. Meira’nın yokluğu bizi etkilemedi. Nonda meselesine gelince... Kewell’ın sakat olduğu dönemde hocamız Nonda’ya dört maç arka arkaya 90 dakika şans verdi. Ancak Nonda, sezon sonu gideceği için neredeyse topa ayağını bile sokmadı. Bitirmişti kafasında Galatasaray’ı... Bu arada doktorlar da ‘Kewell’ın 15 Mart’ta sahalara dönecek’ deyince, Nonda’yı gönderdik.
GS Store ile Fenerium ortak olabilir
- GS Store ve Fenerium mağazalarının birleştirilmesi mümkün olabilir mi?
Yapılabilir esasında. Düşünce olarak iyi fikir.
- Yiğit Şardan: Bu fikri ilk olarak Sayın Abdullah Kiğılı ortaya attı. Üzerinde düşünülmesi gereken bir proje. Amerika’daki NBA mağazaları gibi bunun dünya üzerinde örnekleri var.
Anelka ‘Burada futbol bana oynatmıyorlar’ demiş
“Benim hep yakındığım anti futboldan diğer büyükler de çok şikayetçi. Bir gün Aziz Yıldırım bana, Anelka’nın Türkiye’deki anti futbol yüzünden ayrıldığını anlattı.”
- Diğer büyük kulüpler de anti futboldan şikayetçi olsa gerek...
Geçmiş yıllarda bir gün Kulüpler Birliği toplantısına erken gittim. Aziz Bey de (Yıldırım) oradaydı. Anti futboldan, yıldız oyuncudan konuşuyorduk. Aziz Bey, “Sana bir şey anlatayım” dedi ve söze girdi; “Bir gün kulüpte yanıma Anelka geldi. ‘Başkanım ben gitmek istiyorum’ dedi. ‘Neden gitmek istiyorsun? Paranı almıyor musun?’ diye sordum. ‘O konuda sorun yok başkan’ dedi. ‘Stattan, taraftardan mı memnun değilsin?’ ‘Hayır, burası muhteşem. İstanbul da zaten çok güzel.’ ‘E o zaman neden gitmek istiyorsun’ diye sordum. ‘Başkan, ben futbol oynamak istiyorum. Burada futbol falan oynanmıyor” demiş.
Hakan Şükür nasıl Fener’e gitmediyse Arda da gitmez
- Arda Turan’ın, Fenerbahçe’ye gitmeme konusunda çok sivri demeçleri var. Siz olsanız öyle konuşur musunuz?
Giden vardır, gitmeyen vardır. Siz Hakan Şükür’ü Fenerbahçe’ye verebilir miydiniz? Asla. Hakan Şükür Fenerbahçe’ye gitmezdi. Bu, Fenerbahçe’ye olan saygısızlığından değil, Galatasaray’a olan aşkından idi. Arda da böyle bir çocuk. Ancak bazılar gider, Tanju Çolak gitti. Profesyonel yaşamda bu olabilir. Bazıları ise kulübüne olan aşkıyla böyle davranır. Bana göre her ikisi de normal.
- Peki, Arda’nın Avrupa’ya gitmesine ne zaman izin vereceksiniz?
Arda daha yeni Avrupa’dan geldi! (Gülüşmeler). Bu tamamiyle arz-talep meselesi. Bize herhangi bir teklif gelmedi ki. Kaldı ki, sırf istediğimiz paranın gelmesi de bizi kesmez. Arda’nın iyi bir Avrupa kulübüne gitmesini isteriz. Ancak Arda’nın daha Galatasaray’a ödemesi gereken borçları var.