Güncelleme Tarihi:
Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale kalan 4 ekip arasında belki de en güçsüzü Arsenal'di... Ama en 'güçlüsü' bence Chelsea'ydi. O da havlu attı... �
Maçın ardından Chelsea taraftarı gibi düşündüm. Bu kadar iyi oyna, 'uzay futbolu' oynuyor denilen Barcelona'ya 90 dakika pozisyon verme, 90+3. dakikada yediğin golle 'yenilmeden' elen... İşte burası en kötüsü... 'Yenilmeden' elen...�
ESKİSİ GİBİ OLSUN �
Chelsea'nin yenilmeden elenmesine maçı izleyen çoğu kişi üzülmüştür. Sen, Real Madrid'e deplasmanda 6 gol atan Barcelona'ya neredeyse 100 bin kişi önünde, Nou Camp'ta yenilme, gol dahi yeme... 0-0'ın rövanşında 93. dakika yediğin golle Devler Ligi'ne veda et.
0-0'lık maçın rövanşında sahanda rakibinle 1-1 berabere kaldığın için eleniyorsun. Bence adil değil... Böyle bir durumda uzatma oynansın, birisi 'mağlup' olana kadar devam etsin...
Ya da... Eski sisteme geri dönülsün... Belki çok eskiler hatırlar... 1963 yılında Fenerbahçe, Macar ekibi MTK Budapeşte'yle Kupa Galipleri Kupası 3. turunda eşleşmişti...
İlk maç Macaristan'da oynanmış ve MTK 2-0 kazanmıştı. İstanbul'daki maçtan ise Fenerbahçe 3-1 galip ayrılmıştı... Şu anki sistemde olsa bu sonuçlardan sonra MTK turu geçen taraf olacaktı... Ama o zaman öyle değildi ve turu geçen taraf rakibini 'daha fazla' yenen oldu... İki maçta taraflar birer kez galip geldiği için 'elenen' takım üçüncü maçta belli oldu...
O zamanki statüye göre 3. maç tarafsız sahada; Roma'da oynandı... Bu maçı da 1-0'lık skorla kazanan MTK, galibiyet sayısında 2-1 üstünlük sağladı ve Fenerbahçe'yi eledi...�
Belki bir 'Chelsea'li' gibi belki de 'eskisi' gibi düşünüyorum ama bu böyle olmalı...