Avrupa’nın en ünlü taraftar grubu: Çarşı
Güncelleme Tarihi:
Sefa KAPLAN
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2009 00:00
Ortaya attığı sloganlarla, aldığı siyasi tavırlarla ve eylem biçimleriyle sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın en ünlü taraftar grubu olan Çarşı, nihayet bir yüksek lisans tezinin de konusu oldu. Sema Tuğçe Dikici tarafından hazırlanan tez, "Çarşı Bir Başka Taraftarlık" başlığıyla kitap haline geldi. Kitaptan Çarşı grubunun kuruluşunu, liderlerini ve geçirdiği safhaları da öğrenmek mümkün.
SADECE Beşiktaş trübünlerinin değil, Türkiye’de futbolla ilgili olsun olmasın herkesin ilgisini çeken Çarşı grubu, nihayet bilimsel çalışmalara ve kitaplara da konu olmaya başladı. Sema Tuğçe Dikici’nin yüksek lisans tezi olan ve Dipnot Yayınları tarafından "Çarşı, Bir Başka Taraftarlık" adıyla basılan kitapta bu ünlü taraftar grubunun kuruluşu, yaşadığı gelişmeler, kapalı trübünü ele geçirmek için verdiği mücadele ve centilmenlik konusundaki özeni dile getiriliyor. Dikici, neden Çarşı gurubunu ele aldığını şu sözlerle anlatıyor: "Bu çalışmanın hareket noktası, taraftar grubu denilince akla ilk gelen gruplardan olan Çarşı ve Çarşı’nın gerek tribünlerdeki ve gerekse meydanlardaki söylem ve faaliyetleriyle, uzun yıllardır kalıplaşmış taraftarlık anlayışına getirdiği yeni boyutlardır."
Her zaman muhalif
Çarşı grubunun Türkiye’nin gündemine soktuğu ünlü sloganlar, bu grubun entelektüel macerasını da göz önüne seriyor aslında. Kimi zaman sosyalist, kimi zaman nasyonalist, kimi zaman pragmatist, kimi zaman hümanist ama her zaman muhalif ve anarşist bir tavır sergileyen Çarşı grubu, "Çarşı her şeye karşı" diyerek gerektiğinde kendisine bile muhalif olabileceğini de vurguluyor aslında. Kitapta Çarşı’nın bu geniş sorumluluk ve hassasiyet alanları şöyle aktarılıyor:
"Küreselleşen futboldan nükleer santrallere, Hrant dink suikastinden İspanya ligindeki ırkçılığa, Hüseyin Üzmez olayına kadar muhalif ve tepkili; kimsesiz çocuklara oyuncak kampanyası, Kızılay’a kan bağışı yapacak kadar yardımsever; Orhan Pamuk’un Nobel ödülü kutlamasından Cumhuriyet mitinglerine, Irak Savaşı’ndan 301. maddeye, Hasankeyf’ten Kaz Dağları’ndaki altın aramalarına kadar gündemi takip eden; tribün liderlerinden veya emekçilerden Ecevit’in vefatına, 17 Ağustos depreminden Pakistan depremine, şehitlere kadar vefakár olan bir grup."
Her zaman muhalif
Çarşı grubunun Türkiye’nin gündemine soktuğu ünlü sloganlar, bu grubun entelektüel macerasını da göz önüne seriyor aslında. Kimi zaman sosyalist, kimi zaman nasyonalist, kimi zaman pragmatist, kimi zaman hümanist ama her zaman muhalif ve anarşist bir tavır sergileyen Çarşı grubu, "Çarşı her şeye karşı" diyerek gerektiğinde kendisine bile muhalif olabileceğini de vurguluyor aslında. Kitapta Çarşı’nın bu geniş sorumluluk ve hassasiyet alanları şöyle aktarılıyor:
"Küreselleşen futboldan nükleer santrallere, Hrant dink suikastinden İspanya ligindeki ırkçılığa, Hüseyin Üzmez olayına kadar muhalif ve tepkili; kimsesiz çocuklara oyuncak kampanyası, Kızılay’a kan bağışı yapacak kadar yardımsever; Orhan Pamuk’un Nobel ödülü kutlamasından Cumhuriyet mitinglerine, Irak Savaşı’ndan 301. maddeye, Hasankeyf’ten Kaz Dağları’ndaki altın aramalarına kadar gündemi takip eden; tribün liderlerinden veya emekçilerden Ecevit’in vefatına, 17 Ağustos depreminden Pakistan depremine, şehitlere kadar vefakár olan bir grup."