Hamza Yerlikaya:Ömrüm minderde geçiyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2007 11:30
Asrın güreşçisi Hamza Yerlikaya, şu sıralarda TBMM gündeminde olan, başarılı sporculara “Devlet sporcusu” unvanı verilmesiyle ilgili olarak sitem etti. Yerlikaya, “Basketbolda dünya altıncısı olduk, fırtınalar koptu, güreşte ise takımda dünya ve Avrupa şampiyonu olduk, görmezden gelindi" dedi.
Antalya'da Greko-Romen Milli Takımı ile kampta bulunan milli güreşçi Hamza Yerlikaya, başarılı sporculara “Devlet sporcusu” unvanı verilmesi gerektiğini belirterek, “Devlet sanatçısı var. Neye göre devlet sanatçısı olmuş bunu bilmiyorum. Ben ömrümü minderde geçiriyorum, başarılar elde ediyorum, ancak devlet sporcusu olamıyorum” dedi.
"TÜRKİYE'NİN YÜZ AKI OLDUK"
Yerlikaya, 2005 ve 2006 yılında büyük başarılar elde etiğini belirterek, 2007 yılının ilk sınavının Antalya'da yapılacak Greko-Romen Güreş Dünya Kupası'ndaki takım müsabakaları olduğunu söyledi. Kupada, takım olarak şampiyon olmayı hedeflediklerini ifade eden Yerlikaya, “Geçtiğimiz yıllarda takım olarak muazzam işler yaptık. Hiçbir camianın yapamadığı, herkese parmak ısırtacak işler gerçekleştirdik. Bazı çevreler bunu görmezlikten gelse de bizler Türkiye'nin yine yüz akı olduk ve bunu da devam ettireceğiz” dedi.
Yerlikaya, 2007'de alınacak başarıların 2008 yılına da yansımasını istediklerini söyleyerek, “2007'nin bizim için hassasiyeti var. Bu yıl alınacak puanlar ile 2008 yılındaki olimpiyatlara gidebilmek için barajı aşmamız gerekiyor. Takımımız, güzel bir hava yakalarsa çıkışımız sürecektir” diye konuştu.
"BİZİ ZAN ALTINDA BIRAKIYORLAR"
Güreşte de doping varmış gibi gösterilerek, kendilerinin zan altında bırakılmaya çalışıldığını belirten Yerlikaya, “Benimle kapışacak kabadayı varsa, gelsin birlikte kan verelim. Şu an teknoloji ile 5 yıl önce doping alıp almadığınız dahi ortaya çıkıyor. Bu nedenle kan dahi veririm. Biz bileğimize ve yüreğimize güvenerek çalışıyoruz. Yapmış olduğumuz işin içine hile karıştırmadan yapıyoruz. Bizim yaptığımız spor ata sporudur. Bunun bilincinde olarak mücadele ediyoruz. Her şeyin göstergesi minderdedir. Herkes konuşabilir, gelsinler 24 saat idrar ve kan vereyim.”
Başarının yolunun çalışmaktan geçtiğini dile getiren Yerlikaya, “Öz yetenekmiş, yan yetenekmiş bunları bir kenara bırakalım. İnsanda yaradılıştan çalışma özelliği olacak ve çalışacak. Bu işi ibadet gibi her gün yapacak. Yapmadığın sürece başarılı olmak mümkün değil” dedi.
Yerlikaya, sporda inatçı olduğunu belirterek, sabretmesini çok iyi bilmek gerektiğini söyledi. Güreşe 1991 yılında başladığını ifade eden Yerlikaya, “16 yıldır, hiçbir memur, hiçbir bürokrat, hiçbir işçi benim kadar ağır şartlar altında çalışmamıştır. Belki dışardan bizim yaptıklarımız basit görünüyor olabilir. Bir idmanda 7-8 ton kaldırıyoruz, günde iki idman yapıyoruz” diye konuştu.
"NANKÖR DAVRANILIYOR"
Güreş sporunun yeteri kadar ilgi görmediğinden de yakınan milli sporcu, “Basketbolda dünya altıncılığını elde ettik ve güzel bir başarı yakaladık, Türkiye'de fırtınalar koptu, ülkede bayram yaşandı. Güreşte ise takımda dünya ve Avrupa şampiyonu olduk, görmezden gelindik. Güreşte kavga çıkınca, manşet oluyoruz. Camia içerisinde de başarı kıskanılıyor. Türkiye'de insanlar nankör davranıyor" dedi.
“ÖMRÜMÜ MİNDERDE GEÇİYOR"
Yerlikaya, “Devlet Sanatçısı” diye bir unvan bulunmasına rağmen, “devlet sporcusu” diye bir unvan bulunmadığına dikkati çekerek, şu görüşleri dile getirdi: “Bugün ben devlet sporcusu değilim, ama devlet sanatçısı var. Neye göre devlet sanatçısı olmuş, bunu bilmiyorum. Ben ömrümü minderde geçiriyorum, başarılar elde ediyorum, ancak devlet sporcusu unvanını alamıyorum. Bu yasa hala niye çıkmıyor anlamıyorum. Sonra sporcudan başarı bekliyorsun.”
Türkiye'den olimpiyat oyunlarına katılan sporcu sayısına da değinen Yerlikaya, sözlerini şöyle tamamladı:
“Olimpiyatlara 40 sporcu ile katılıyoruz. Halbuki 70 milyonluk bir nüfusa sahibiz. 2 milyon nüfuslu ülke, olimpiyatlara 200 sporcuyla katılıyor. Rusya'da 2008 Olimpiyatları için sporculara, çalışmaları için bütçe ayrılıyor. Bizde ise Allah'ın yardımıyla başarı bekleniyor. Bir şey yapmak istiyorsak, önceden yatırım yapmalıyız.”
"TÜRKİYE'NİN YÜZ AKI OLDUK"
Yerlikaya, 2005 ve 2006 yılında büyük başarılar elde etiğini belirterek, 2007 yılının ilk sınavının Antalya'da yapılacak Greko-Romen Güreş Dünya Kupası'ndaki takım müsabakaları olduğunu söyledi. Kupada, takım olarak şampiyon olmayı hedeflediklerini ifade eden Yerlikaya, “Geçtiğimiz yıllarda takım olarak muazzam işler yaptık. Hiçbir camianın yapamadığı, herkese parmak ısırtacak işler gerçekleştirdik. Bazı çevreler bunu görmezlikten gelse de bizler Türkiye'nin yine yüz akı olduk ve bunu da devam ettireceğiz” dedi.
Yerlikaya, 2007'de alınacak başarıların 2008 yılına da yansımasını istediklerini söyleyerek, “2007'nin bizim için hassasiyeti var. Bu yıl alınacak puanlar ile 2008 yılındaki olimpiyatlara gidebilmek için barajı aşmamız gerekiyor. Takımımız, güzel bir hava yakalarsa çıkışımız sürecektir” diye konuştu.
"BİZİ ZAN ALTINDA BIRAKIYORLAR"
Güreşte de doping varmış gibi gösterilerek, kendilerinin zan altında bırakılmaya çalışıldığını belirten Yerlikaya, “Benimle kapışacak kabadayı varsa, gelsin birlikte kan verelim. Şu an teknoloji ile 5 yıl önce doping alıp almadığınız dahi ortaya çıkıyor. Bu nedenle kan dahi veririm. Biz bileğimize ve yüreğimize güvenerek çalışıyoruz. Yapmış olduğumuz işin içine hile karıştırmadan yapıyoruz. Bizim yaptığımız spor ata sporudur. Bunun bilincinde olarak mücadele ediyoruz. Her şeyin göstergesi minderdedir. Herkes konuşabilir, gelsinler 24 saat idrar ve kan vereyim.”
Başarının yolunun çalışmaktan geçtiğini dile getiren Yerlikaya, “Öz yetenekmiş, yan yetenekmiş bunları bir kenara bırakalım. İnsanda yaradılıştan çalışma özelliği olacak ve çalışacak. Bu işi ibadet gibi her gün yapacak. Yapmadığın sürece başarılı olmak mümkün değil” dedi.
Yerlikaya, sporda inatçı olduğunu belirterek, sabretmesini çok iyi bilmek gerektiğini söyledi. Güreşe 1991 yılında başladığını ifade eden Yerlikaya, “16 yıldır, hiçbir memur, hiçbir bürokrat, hiçbir işçi benim kadar ağır şartlar altında çalışmamıştır. Belki dışardan bizim yaptıklarımız basit görünüyor olabilir. Bir idmanda 7-8 ton kaldırıyoruz, günde iki idman yapıyoruz” diye konuştu.
"NANKÖR DAVRANILIYOR"
Güreş sporunun yeteri kadar ilgi görmediğinden de yakınan milli sporcu, “Basketbolda dünya altıncılığını elde ettik ve güzel bir başarı yakaladık, Türkiye'de fırtınalar koptu, ülkede bayram yaşandı. Güreşte ise takımda dünya ve Avrupa şampiyonu olduk, görmezden gelindik. Güreşte kavga çıkınca, manşet oluyoruz. Camia içerisinde de başarı kıskanılıyor. Türkiye'de insanlar nankör davranıyor" dedi.
“ÖMRÜMÜ MİNDERDE GEÇİYOR"
Yerlikaya, “Devlet Sanatçısı” diye bir unvan bulunmasına rağmen, “devlet sporcusu” diye bir unvan bulunmadığına dikkati çekerek, şu görüşleri dile getirdi: “Bugün ben devlet sporcusu değilim, ama devlet sanatçısı var. Neye göre devlet sanatçısı olmuş, bunu bilmiyorum. Ben ömrümü minderde geçiriyorum, başarılar elde ediyorum, ancak devlet sporcusu unvanını alamıyorum. Bu yasa hala niye çıkmıyor anlamıyorum. Sonra sporcudan başarı bekliyorsun.”
Türkiye'den olimpiyat oyunlarına katılan sporcu sayısına da değinen Yerlikaya, sözlerini şöyle tamamladı:
“Olimpiyatlara 40 sporcu ile katılıyoruz. Halbuki 70 milyonluk bir nüfusa sahibiz. 2 milyon nüfuslu ülke, olimpiyatlara 200 sporcuyla katılıyor. Rusya'da 2008 Olimpiyatları için sporculara, çalışmaları için bütçe ayrılıyor. Bizde ise Allah'ın yardımıyla başarı bekleniyor. Bir şey yapmak istiyorsak, önceden yatırım yapmalıyız.”