Aslı'nın acısını unutamadılar

Geçen yıl 12 Ocak'ta, Erzurum Konaklı Kayak Merkezi'nde yapılması planlanan Alp Disiplini Birinci Etap Yarışması öncesi Süper-G Pisti'nde antrenmanda geçirdiği kazada yaşamını yitiren milli sporcunun ailesi, aynı acıyı başka ailelerin de yaşamaması için mücadele veriyor. Baba Metin Nemutlu, yaşadıkları süreci ve beklentilerini anlattı. Duygusal olarak çok kötü günler yaşadıklarını, hala derin bir üzüntü içinde olduklarını belirten baba Nemutlu, Aslı'nın vefatının ardından geçen bir yıllık süreçle ilgili şunları söyledi: “Her insan için evladı çok farklıdır. Aslı da bizim için çok farklı bir çocuktu. Ailesi, çevresi, okulu, arkadaşları için örnek bir öğrenciydi. Zor günler geçirdik. Soruşturma uzun bir dönem sürdü, sonra mahkeme başladı. Ne kadar zaman alacağını bilmiyoruz. Fakat artık beklemekten başka seçenek yok. İnşallah adalet yerini bulur. Aslımızın boşu boşuna, çok anlamsız ölümünün karşılığında inşallah bir yerlerden ses gelir. Bu vesileyle belki üzerinde durduğumuz emniyet tedbirleri ve buna bağlı adı konmamış kurallar ve yönetmelikler yerini bulur, bir başka kayakçı veya buna bağlı başka bir sporcunun başına benzer bir olay gelmez.”

AİLESİ ASLI'YI UNUTAMIYOR - FOTO GALERİ 

“Kayakçı ailelerin, çocuklarımızın, kulüplerimizin sözcüsüyüz”

Metin Nemutlu, Aslı'nın yaşadığı talihsiz olayın ardından giriştikleri mücadelede, kendilerini, ailelerin, sporcuların ve kulüplerin özellikle güvenlik tedbirleri anlamında yaşadıkları sıkıntıların sözcüsü olarak gördüklerini ifade etti. Geçen yılki acı olayın ardından, bu sezon güvenlik tedbirleri konusunda alınan önlemleri yeterli bulup bulmadığı sorulan baba Nemutlu, yarışlarda zayıf ağlar kullanıldığını savunarak şöyle konuştu: “Kayak sezonu açıldı. Sporcular geçen yıl yaşanan kızımızın olayından dolayı tedirgin, veliler tedirgin. Kayak sporunda kaza olacaktır ama aileler en azından bunları asgari atlatma derdinde. Ambulans bazı yerlerde oluyor bazı yerlerde olmuyor. Puanlı etap yarışları ve sonunda da Türkiye Şampiyonası yapılacak. Bu yarışlara katılım fazla oluyor. İl seçmelerinde yapılan hataların yapılmaması çok önemli. Tedbirlerin daha doğru alınıp alınmadığını takip edeceğiz. Bu konuda biz de Aslı adına üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmek için kayakçı ailelerin, çocuklarımızın, kulüplerimizin sözcüsüyüz. İnşallah herkes kazasız, belasız iyi bir sezon geçirir.”

“Davanın sonucu inşallah sporcular adına bir fırsat olur"

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile Spor Genel Müdürlüğü'ne olayla yakından ilgilendikleri için teşekkür eden Metin Nemutlu, aynı şeyi Kayak Federasyonu için söyleyemeyeceğini belirtti. Aynı camianın insanları olmalarına rağmen, süreç yargı aşamasına geldikçe federasyonla taraf olduklarını ifade eden Nemutlu, şöyle devam etti: “Federasyonla ilişkilerimiz dondu. Biraz daha kalıcı şeyler olması için onlardan bazı girişimler bekledik. Hem spor adına, hem spordaki emniyet tedbirlerinin alınması, kural ve yönetmeliklerin yeni baştan yazılması adına, bazı toplantıların, çalıştayların düzenlenmesi hususunda sözler ve kararlar alınmıştı ama geçen zaman içinde bunların hepsi ortadan kalktı. Onlarla tamamen koptuk. Arayıp 'Ne yapıyorsunuz, ne ediyorsunuz?' diye de sormadılar. Bakanımıza teşekkür ediyorum, kendisi bu konuda çok yakından ilgilendi. İnşallah davanın sonucu ve diğer süreçler, hem kayak sporu, hem de sporcular için, Türkiye'de adı konmamış bir takım kuralsızlıkların kural haline gelmesi adına fırsat olur. Biz de bu vesileyle Aslı'nın bir takım şeylere örnek olmasının gururuyla yaşarız.”

“Bu olay örnek olsun”

Yargı süreciyle ilgili beklentilerini anlatan Nemutlu, devlet ve devletin içindeki organlara karşı bireysel anlamda dava kazanmanın zor olduğunu vurgulayarak, bu anlamda doğru ve yanlışın ayırt edilmesi için mücadele ettiklerini belirtti. Yanlışları tespit ettiklerin ve, davalarında haklı olduklarını anlatan Nemutlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bazı şeylerin incelenmesi için sebep teşkil edeceğiz. Keşke her şey istediğimiz gibi olsa da bir takım şeylerin öncüsü olsak. 'Şu cezayı alsınlar, şöyle olsun' diye içimden de bir şey geçmiyor ama, kızımız boşu boşuna, saçma sapan bir kaza sebebiyle bugün aramızda değil. Bunun karşılığında da ceza olarak hiçbir şey yok. Tamamen örnek olsun, bir şeyler yeni baştan yazılsın, yeni kurallar konulsun, yapılan hataların farkına varılsın düzeltilmeye çalışılsın. 'Biz hata yapmadık, her şeyimiz doğru' felsefesi değil de, 'Evet biz bunu yanlış yaptık, düzelteceğiz. Evet ben bu yerde yanlış şeyleri temsil ettiğim için duruyorum, görevimi bırakırım gibi' insanlardan bu zamana kadar böyle şeyler bekledik ama olmadı. Herkes kendi yaptığı işin doğru olduğunu savunduğu için mücadelemiz de doğruyla yanlışı ayırt etme yönünde oldu. Biz biliyoruz ki haklıyız. Yanlışlıkları bulduk. Bunları da zaman içinde ortaya çıkaracağız. İnşallah Türkiye'de belki de bir ilki yapacağız. Türk sporuna ve kayağına da bu şekilde yardımımız olacak.”