Güncelleme Tarihi:
“Eğri gagaları, kaslı bacakları ve güçlü pençeleri vardır.
Eğri gaga yapısı avlarının etlerini söküp almaya yardımcı olurken, kaslı bacakları ve kilitlenebilen pençeleri sayesinde kendilerinden daha ağır avları bile uçarak taşıyabilirler.”
Yıpranmış olsa da:“O”, bir Kartal.”
Kendinden daha ağır üç rakibini sıra ile parkenin dışına taşıdı…
Önce Fenerbahçe, sonra Galatasaray şimdi Efes…
En anlamlı yılda 37 yıllık hasrete son verdi…
Türkiye Basketbol liginin şampiyonu oldu...
*
Üvey evlat basketbol, Kartal’ın moral kaynağı ve umut ışığı oldu.
Doğru modelin ne olduğunu kanıtladı.
Ben anladığımızı anlatalım;
Camiadan bir sponsor…
Az ama reel bir bütçe…
“Paramı alabilecek miyim?”kaygısı olmadan geçirilen bir sezon…
İşinin ehli profesyonellere bırakılan yönetim…
İçinde siyah beyazlı ruhu da taşıyan bir kadro…
*
Ve arkasından gelen başarılar…
Avrupa Challenge’da şampiyonluk…
Türkiye kupası…
Türkiye Basketbol Ligi şampiyonluğu…
Model doğrudur.
İzlenecek yol bellidir.
*
İş taraftarın bu yola baş koymasına kalmıştır.
Beşiktaş için şimdi “FEDA” zamanıdır…
Kimi parasını, kimi zamanını…
Sen de koltuğunu “Feda” edeceksin arkadaş…
Dolmabahçe stadındaki en güzide yerindeki koltuğunu…
Loca yapılmasına izin vereceksin…
Gurur meselesi yapmayacaksın…
Gür sesini her yerden duyuracaksın…
Maçları, Kartal’ına zarar vermeyecek bir yerden izlemeye razı olacaksın…
Sahaya atlayıp stadı kapattırmayacaksın…
*
Borç büyüktür…
Neye göre…
500 milyon liralık borç, 250 milyon gelire göre büyüktür…
1.000 milyon liralık gelire göre ise küçük…
Bir başka deyişle10 milyon taraftarı olan Beşiktaş’a göre küçük…
Yüksekten uçan Kartal’a göre ise çok küçük…
Yeter ki Kartallar takımlarına sahip çıksın…
Yeter ki yeni başkan, “fatura çıkarmak yerine çözüm arayışlarına” hız versin…
Bugün Kasımpaşa’ya yönetici olanlarda gelecekler…
Federasyon başkanı olanlarda…
Döndüklerinde kalbinizi açar mısınız bilemem.
O sizin bileceğiniz iş.
*
Benim bildiğim şu ki;
100 yıllık camialar sarsılırlar ama yıkılmazlar…
En ufak bir kıvılcım çıkışın başlangıcı olur…
Yanardağa dönüşür…
Bu kez çözüm ihmal edilmiş evlattan gelmiştir..
Hentbolun çaktığı kıvılcımı, basketbol ateşlemiştir…
*
Maça gelirsek;
Beşiktaş yorgundu..
Ancak hiç teslim olmadı ve maçı bırakmadı…
Efes ise kadrosunu oturtmuş ve arzuluydu.
Kerem Tunçeri maçı çok istedi…
Skoru sürükledi.
Ama maçı Kartal’ın gagasından sökemedi…
*
37 yıl süren hasretin bitmesine 10 saniye kala nefesler kesildi…
Siyah beyazlılar için 10 saniye 10 yıl gibi geçti…
Akıllarına son saniyede kaçan maçlar geldi…
Ancak yorgun ve yıpranmış Kartal’ın özlemi çok büyüktü…
Pençeleri ile tuttuğu kupayı müzesine götürdü.
Şampiyonluk bu takıma çok yakıştı..
*
Ergin Ataman ezberimizi bozdu...
Ancak unuttuğumuz bir şeyi tekrar hatırlattı..
Takımlar oyun kurucuları kadar oynarlar…
Carlo Arroyo ligin en iyi oyun kurucuydu.
Takımını şampiyon yaptı…
Kerem Tunceri ‘nin son maçtaki gayreti yetmedi…
Tıpkı Spanoulis gibi…
Beşiktaş rakiplerine göre daha az bütçesi vardı…
Tıpkı Final four da ki Olimpiakos gibi…
*
Bu yıldan alınacak dersler var…
Yunanistan da Olimpiakos’tan.
Türkiye de Beşiktaş’tan…
Basketbol elle değil yürekle oynanır…
Birlikte atan 5 tane yürek ister…
Saha kenarında da binlerce yürek…
Bu yıl Kartal tek bir yürekti…
Beşiktaşlıların yüreğine su serpti…
Basketbola renk kattı…
Şimdi sırada Euroleague var…
Bu yıl Euroleague’de şenlik var…
Sinan Erdem’de 15 bin siyah beyaz“FEDA” formalı Kartal olacak…