Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçeli basketçi kızların 10’uncu Türkiye şampiyonluğu.
Aziz Yıldırım Fenerbahçe başkanı olduğundan bu yana;
On şampiyonluk,
İki ikincilik,
Bir üçüncülük.
Yalnız bu kez biraz daha anlamlı.
Ezeli rakibi Galatasaray’da kız basketbola büyük yatırım yaptı.
Her zaman olduğu gibi Türk basketbolunu birlikte zirveye taşıdılar.
Avrupa’da yarıştılar.
Türkiye finalini Fenerbahçe kazandı.
Daha uzun süredir emek vermekteydi.
Hak ettiler.
*
Bu şampiyonluk Women NBA den satın alınan oyuncularla kazanılan geçici bir zafer değil.
Türkiye kız basketine yapılan bir katkı.
Alt yapı milli takımlarındaki sarı lacivert oyuncular,
Genç, yıldız ve küçük kızlarda yapılan yatırımlar, alınan şampiyonluklar,
Hepsi 13 yıldır verilen emeğin sonucu..
Amatör sporlara verilen değerin sonucu.
O zaman bizde bu işin öncüsü Fenerbahçe’nin hakkını verelim;
*
Yazması zor geliyor ama yazalım.
Kulübün başkanı hapiste.
Dokuz aydır dillerde.
Hisse senetleri yarı yarıya düşmüş.
Böylesine büyük bir travmadan çıkan bir altın madalya.
Alınlarından öpmek lazım hepsinin.
*
İlk sözüm,
Aziz Başkan'a;
Suçludur değildir bu kararı mahkeme ve tarih verir.
Bize düşen karar vermek değil, sahada olanı görmektir.
O nedenle ben;
Bu takımın babası olarak emeğine sağlık diyorum.
Sonra sıra gözetmeksizin;
Bunca maddi kayba rağmen futbol takımının yıldızlarının satılmasını göze alıp, amatör sporlara yaptıkları yatırımdan bir adım bile geri atmayan;
Ali Koç ve tüm yönetim kuruluna,
Armaya olan inançlarını hiç yitirmeyen taraftara,
Ve şampiyonluğu en anlamlı dönemde getiren Fenerbahçeli kızlara..
Ve de bize bu rekabeti yaşatan rakibi, gümüş madalya sahibi Galatasaraylı kızlara..
Sağ olun…
*
Aslında bu başarı Avrupa’da gelecekti.
İki takımımız finalde veya yarı finalde olacaktı.
Ama rekabetimiz, aklımızın önüne geçti.
Birbirimizi yedik hep birlikte madalyasız kaldık.
Sakın, “birbirlerini kollasalardı” şeklinde anlamayın.
Demek istediğim, “birbirleriyle yaptıkları maça hep birlikte öyle bir konsantre olduk ki, final maçı oynuyormuşçasına”…
Gerçek finallere; ne onların enerjisi, ne taraftarın ilgisi, ne de bizim kalemimizin mürekkebi kaldı.
Birlikte yanlış hedef yaptık, birlikte kaybettik.
Buda bir tecrübe.
Yaşayacağız ve öğreneceğiz.
*
Yaşananlar bir tecrübe midir?
Bilemem.
Bildiğim şu ki;
Metris çok mutludur.
Kızlarının mürüvvetini görmüştür.
*
Metris ’in önü kahveler
Kahvede can kızların yine kupa ile seni bekler
Statlar, salonlar türkü söyler
Sarı lacivertliler yolunu gözler