Güncelleme Tarihi:
O yıllarda Tofaş'ta Genel Menacerlik yapan Efe Aydan, bir vize işlemi için Amerikan Konsolosluğu'nun yolunu tutar.. Sıraya girer.. Vize bankosunun önüne geldiğinde konsolosluktaki Türk görevli Efe Aydan'ı tanır. Karşılıklı konuşurlarken görevli, ''Efe bey. Geçen gün sizin basketbol federasyondan bize bir vize başvurusu geldi.. Galiba Ümit Milli Takımınız Amerika Birleşik Devletleri'nde maçlar yapacakmış.. Yalnız dikkatimi çekti. 26 kişilik listede tam 5 tane Giresunlu var. Bunlar sporcu olarak gösterilmiş ama, sporcuya benzer halleri yok'' der..
Efe Aydan, ''Verin bakayım ÅŸu listeyi'' der.. Sonra bir bakar ki, listede Amerikan vizesi için müracaat edilen kiÅŸiler arasında bulunan Giresun doÄŸumluluların Ãœmit Milli Takımı ile de, sporculukla da uzaktan yakından alakası yoktur.. Kaldı ki, adı geçen 5 ismin Ãœmit Milli Takım için yaşı da tutmamaktadır..  Â
Aydan, konsolosluktaki vize görevlisine ''Siz bu konuda bir işlem yapmayın.. Ben federasyona bu olayı aksettireyim'' der..
Efe'nin bu hareketi, belki de Türk spor tarihinin o yıllardaki en büyük skandalına imza atılması an meselesiyken gerçekleşmeden önlenir..
Basketbol Federasyonu, Amerika Birleşik Devletleri Konsolosluğu'na giden vize listesi ile ilgili soruşturma açtırır..
Gençlik ve Spor Genel Müdürü İhsan Coşkun tarafından görevlendirilen müfettişler liste altında imzası bulunan iki kişiyi anında açığa alırlar..
İmza sahiplerinden biri, ''Ben, bana söyleneni yaptım. Listeye karışmadım'' derken, öteki de ''Ben Veliefendi'de at yarışı izliyordum. Yardımcım bana listeyi getirdi, bakmadan imzaladım'' diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışır..
Sonuçta vize listesinde imzası bulunan Basketbol Federasyonu Genel Sekreteri ile yardımcısı görevlerinden alınır..
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, ortada ''Suçu itiraf etme'' olayı olduğu için mahkemeye gitmeye gitmeye gerek görmez..
Ancak bu ''İtirafname'' Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Basketbol Federasyonu'nun ''Gizli'' dosyaları arasına girer..
O ''Vize skandalındaki'' imzalardan biri Nur Gencer'e aiittir..Â
* * * *
Sene: 2004..
Basketbol Federasyonu seçime hazırlanmaktadır.. Bu seçimin bir özelliği de federasyonun ''Özerk'' statüsüyle ilk kez seçime girecek olmasıdır..
Mevcut Başkan Turgay Demirel'in rakibi Lütfi Arıboğan'dır.. (Şu an Futbol Federasyonu'nda ikinci başkan) Kongre günü yaklaşırken Demirel'e muhalif grup, seçimi sabote etmek için binbir dereden su getirmeye çalışmaktadır.. Kimi ''Çerçeve statü eksik ve hatalı'' diyerek zamanın Spordan Sorumlu Bakanı Mehmet Ali Şahin'e seçimi ertelemesi için baskı yaparken, kimi televizyon televizyon dolaşarak 2001 yılında elde edilen Avrupa ikinciliğinin ''Şaibeli'' olduğunu iddia etmektedir..
Ancak bunlardan biri vardır ki, ''Sahte imza'' ile kulüplere Turgay Demirel'in ''Yolsuzluk'' yaptığını iddia etmektedir..
İsteseniz gelin olayın bu kısmını Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel'in ağzından okuyalım; ''Basketboldaki olaylar 2000 yılının seçimlerinden itibaren başladı. Bu seçimlerde aday olan kişiler ki onları zaten kamuoyu da biliyor: Nur Gencer ve Nur Danişment... 2000 yılında TV yayın anlaşmalarından gelen 1 milyon doları, yani kulüplere verdiğimiz parayı sanki bu kamu parasıymış ve vakfa aktarmışız, bir haksızlık yapmışız, kamu parasını almışız gibi benim hakkımda Cumhurbaşkanı'ndan İçişleri Bakanı'na kadar 15 kişiye Ertan Anadol isimli bir imza ile (ki bu insan yine basketbolun içinden bir kimsedir) her yere şikayet ederek savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar.. Bu arada seçimde oy kullanacak kulüpler ile Merkez Danışma Kurulu'na sahte imza ile gerçekçi olmayan suçlamalar yapılmış.. Yıllarca bu suçlamalarla uğraştık..''
Turgay Demirel'e yakın olan bir kulüp başkanı o tarihte kendisine gelen o suçlayıcı yazıyı direkt olarak Başkan'ın kendisine gösterir.. Yazıda imzası bulunan eski hakem Ertan Anadol imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürer.
Olay mahkemeye taşınır.. Mahkeme yaptığı kriminal araÅŸtırma ile Turgay Demirel'i suçlayıcı yazıların altındaki imzanın Nur Gencer'e ait olduÄŸuna hükmeder.. Gencer, ''Sahtecilik'' suçundan 14 ay ceza alır. Hapis cezası daha sonra para cezasına dönüşür..Â
* * * *
Geliyoruz bugüne;
Galatasaray Kulübü ''Cemal Nalga skandalı'' sonrası basketbol takımındaki görevine son verilen antrenör Okan Çevik'in yerine Cem Akdağ'ı, Menacer Mert Uyguç'un yerine de Nur Gencer'in getirildiğini açıklar..
Böylece ''Sahtecilikten'' iki sporcusu, 3 yöneticisi, 2 antrenörü ceza alan, maçlarını hükmen kaybedip, üstüne 5 punaı silinen Sarı-Kırmızılı kulüp yeni yaptığı görevlendirme ile ''Yeni bir skandala'' daha imza atar..
Galatasaray camiasına da ''Bu ne perhiz, bu ne turşu'' denek kalır..