Atalay'dan Trabzon'a övgü
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2011 15:27
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Trabzon'un her dalda uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacak tesislere sahip olduğunu söyledi.
Atalay, ilk olimpiyat ateşinin 1896 yılında Yunanistan'ın başkenti Atina'da yakıldığını belirterek, “Büyükler için ilk modern olimpiyatlar Atina'da yapıldı. Gençler için ise tam 95 yıl sonra 32 ülkenin katılımıyla 1991 yılında yapılmıştı. Bugün gelinebilecek en üst noktalardan birine ulaşmış ve 49 ülkeden 4 bine yakın sporcu iştirak etmiştir. Bu büyük bir başarıdır” dedi.
EYOF'un Trabzon'un ve ülkenin tanıtımına çok büyük katkı sağlayacağını bildiren Atalay, şöyle devam etti:
“Trabzon olimpiyat şehri markasını elde ederek büyük bir hamle yaptı. Sporun dostluk, barış, kardeşlik içerisindeki fair-play ruhu Trabzon'da yeniden kendini gösterecektir. Gelen sporcu ve misafirler Trabzon'u gittikleri her yerde anlatacak. EYOF için çok sayıda tesis yapıldı. Dünyada eşi benzeri olmayan açılır-kapanır yüzme havuzu, kapalı spor salonları, tenis kortları, atletizm pistleri ve spor kompleksleri. Bunlar çok önemli yatırımlar. Bu yatırımlar sadece bu organizasyonda kullanılmak üzere inşa edilmedi. Artık Trabzon her dalda uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacak tesislere sahip oldu. Spor başta turizm olmak üzere diğer alanlarının da lokomotif sektörü olarak Trabzon'a ve ülkeye çok büyük girdilerinin sağlanmasına katkı sağlayacak.”
Atalay, EYOF'un Türkiye'ye ve Trabzon'a kazandırılması hikayesinin çok uzun olduğuna dikkati çeken Atalay, şunları söyledi:
“Türkiye'miz en iyilerine layık. Bunu hepimiz söylüyoruz. Bu ülkede yaşayan, ülke dışında yaşayıp da bunu yüreğinde hisseden herkes böyle der. Ama ne yazık ki ülke olarak çok fazla organizasyon almadık, bazen alamadık mevzuatımız müsait değildi, bazen de buna tevessül etmedik. Ama bizim rüyamızdı, ülkemizin bütün bölgelerinde birer büyük organizasyon alıp ülkemizi dışarıya tanıtmak, büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacak duruma getirmek. Bu açıdan da 35 milyon spor yapma çağındaki gençlerimizi spora kazandırmak gibi önemli hedeflerimiz vardı. Spor kültürünü geliştiriyorsunuz, baştan başa bir spor ülkesi oluyorsunuz. 2002 yılında Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde başlayan o hareket daha sonra uluslararası organizasyonların ülkemize kazandırılmasıyla ilgili Sayın Mehmet Ali Şahin'in spor bakanlığı dönemi, bizim de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne atandığımız döneme denk gelen ve üst üste adımlar attığımız hızlı bir sürecin yolunu açan o büyük mücadelede Trabzon'a Karadeniz'e büyük bir organizasyon kazandırmak da önemli adımlardan biriydi. Bugün bu çalışmalarının sonucunu görmek bizi fazlasıyla gururlandırıyor.”
Spor tesisleriyle Trabzon'un bundan sonraki süreçte de birçok organizasyona ev sahipliği yapacağının altını çizen Atalay, “Trabzon Uzungöl'ü, Sümela Manastırı, Ayasofya Müzesi gibi kültür varlıklarıyla dünyada sayılı kentlerden biri. Spor yatırımlarıyla turizmi de öne çıkartabiliriz. Spor turizmi sayesinde yerli ve yabancı sporcular Trabzon'da kamp yapacak, müsabakalar artacak ve dolayısıyla Trabzon'un spor turizmiyle girdileri de artmış olacak. Bu anlamda tanınan bir kent olacağız. Sadece kültürel anlamda değil, sportif tesislerin zenginliğiyle de turizme büyük katkı sağlanacak” diye konuştu.
Atalay, organizasyonun tek eksiğinin Avni Aker Stadı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Yüzme havuzundan tesislerine, spor komplekslerine kadar her şey en üst düzeyde. Bana göre tek eksiği var o da stadyum. Yetişseydi açılış-kapanış törenleri orada yapılacaktı. Ama yetişmediği için Avni Aker Stadı'nı cilalayarak, biraz montajlayarak, biraz da giydirme yaparak açılış kapanışa hazır hale getirmeye çalıştık. Burada tesis konforunun artması ulaşım imkanlarının güçlenmesine kadar pek çok konuda yatırım alabileceği ve kendi ürünlerini pazarlayabileceği mutlu sonla noktalanacağını düşünüyorum. Bugün gelinen nokta ilk etapta ortaya çıktığında herkese hayal geliyordu. Ülke olarak son yıllarda bir çok hayali gerçekleştirdik. Artık Türkiye için hiçbir şey hayal değil. Türkiye inanılmaz güçlü ve potansiyeli olan dinamik bir ülke.”
EYOF'un Trabzon'un ve ülkenin tanıtımına çok büyük katkı sağlayacağını bildiren Atalay, şöyle devam etti:
“Trabzon olimpiyat şehri markasını elde ederek büyük bir hamle yaptı. Sporun dostluk, barış, kardeşlik içerisindeki fair-play ruhu Trabzon'da yeniden kendini gösterecektir. Gelen sporcu ve misafirler Trabzon'u gittikleri her yerde anlatacak. EYOF için çok sayıda tesis yapıldı. Dünyada eşi benzeri olmayan açılır-kapanır yüzme havuzu, kapalı spor salonları, tenis kortları, atletizm pistleri ve spor kompleksleri. Bunlar çok önemli yatırımlar. Bu yatırımlar sadece bu organizasyonda kullanılmak üzere inşa edilmedi. Artık Trabzon her dalda uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacak tesislere sahip oldu. Spor başta turizm olmak üzere diğer alanlarının da lokomotif sektörü olarak Trabzon'a ve ülkeye çok büyük girdilerinin sağlanmasına katkı sağlayacak.”
Atalay, EYOF'un Türkiye'ye ve Trabzon'a kazandırılması hikayesinin çok uzun olduğuna dikkati çeken Atalay, şunları söyledi:
“Türkiye'miz en iyilerine layık. Bunu hepimiz söylüyoruz. Bu ülkede yaşayan, ülke dışında yaşayıp da bunu yüreğinde hisseden herkes böyle der. Ama ne yazık ki ülke olarak çok fazla organizasyon almadık, bazen alamadık mevzuatımız müsait değildi, bazen de buna tevessül etmedik. Ama bizim rüyamızdı, ülkemizin bütün bölgelerinde birer büyük organizasyon alıp ülkemizi dışarıya tanıtmak, büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacak duruma getirmek. Bu açıdan da 35 milyon spor yapma çağındaki gençlerimizi spora kazandırmak gibi önemli hedeflerimiz vardı. Spor kültürünü geliştiriyorsunuz, baştan başa bir spor ülkesi oluyorsunuz. 2002 yılında Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde başlayan o hareket daha sonra uluslararası organizasyonların ülkemize kazandırılmasıyla ilgili Sayın Mehmet Ali Şahin'in spor bakanlığı dönemi, bizim de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne atandığımız döneme denk gelen ve üst üste adımlar attığımız hızlı bir sürecin yolunu açan o büyük mücadelede Trabzon'a Karadeniz'e büyük bir organizasyon kazandırmak da önemli adımlardan biriydi. Bugün bu çalışmalarının sonucunu görmek bizi fazlasıyla gururlandırıyor.”
Spor tesisleriyle Trabzon'un bundan sonraki süreçte de birçok organizasyona ev sahipliği yapacağının altını çizen Atalay, “Trabzon Uzungöl'ü, Sümela Manastırı, Ayasofya Müzesi gibi kültür varlıklarıyla dünyada sayılı kentlerden biri. Spor yatırımlarıyla turizmi de öne çıkartabiliriz. Spor turizmi sayesinde yerli ve yabancı sporcular Trabzon'da kamp yapacak, müsabakalar artacak ve dolayısıyla Trabzon'un spor turizmiyle girdileri de artmış olacak. Bu anlamda tanınan bir kent olacağız. Sadece kültürel anlamda değil, sportif tesislerin zenginliğiyle de turizme büyük katkı sağlanacak” diye konuştu.
Atalay, organizasyonun tek eksiğinin Avni Aker Stadı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Yüzme havuzundan tesislerine, spor komplekslerine kadar her şey en üst düzeyde. Bana göre tek eksiği var o da stadyum. Yetişseydi açılış-kapanış törenleri orada yapılacaktı. Ama yetişmediği için Avni Aker Stadı'nı cilalayarak, biraz montajlayarak, biraz da giydirme yaparak açılış kapanışa hazır hale getirmeye çalıştık. Burada tesis konforunun artması ulaşım imkanlarının güçlenmesine kadar pek çok konuda yatırım alabileceği ve kendi ürünlerini pazarlayabileceği mutlu sonla noktalanacağını düşünüyorum. Bugün gelinen nokta ilk etapta ortaya çıktığında herkese hayal geliyordu. Ülke olarak son yıllarda bir çok hayali gerçekleştirdik. Artık Türkiye için hiçbir şey hayal değil. Türkiye inanılmaz güçlü ve potansiyeli olan dinamik bir ülke.”