"Bu kadroyu kupayı almak üzere oluşturduk"

Aydınlar, Final-Four için bütün hazırlıkların tamamlandığını belirterek, "Aslında sene başında bu kadroyu oluştururken de Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu hedefleyerek bu kadroyu oluşturmuştuk. Bir aksilik olmazsa, inşallah Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kupasını Türkiye'de olimpik sporları içerisinde getiren ilk Türk takımı olmak istiyoruz. Bu arada bütün taraftarlarımızın desteğini bekliyoruz. Geçen sene gerçekten çok tecrübesizdik. Final oynamak bizim hedefimizdi. Belki de hedefimizi yalnız koymuştuk. Dolayısıyla çok az bir fark, 3-2'lik bir skor ve toplamda 5 sette 7 sayıyla kaybetmiştik. Biz o günden sonra hep bu kupayı düşündük. Bütün hazırlıklarımızı ve kadroyu bu kupayı almak üzere oluşturduk. Aralık ayında kulüplerarası dünya şampiyonası vardı. Orada dünya şampiyonu olduk. Bu kupayı hem Türkiye'ye, hem de Avrupa Kıtası'na ilk defa getirdik. Takımımız kağıt üzerinde dünyanın en iyi takımı, aldığımız sonuç da öyle. Ama sonucun ötesinde de bütün voleybol camiası bunu kabul ediyor. İnşallah önemli aksilikler yaşamazsak, sakatlıklar yaşamazsak bu sene bu kupayı kazanacağız" şeklinde konuştu.

Voleybola olan tutkusu ile ilgili yöneltilen soruya ise Aydınlar, "Doğrusu, benim voleybolla hiçbir ilgim yoktu sponsor oluncaya kadar. Sponsor olduktan sonra da ilk sene hiç karışmadık. Dolayısı ile arada bir maçlara geldim ama ikinci senenin ortasından itibaren bu işi biz yönetmeye başladık. Ondan sonra da aşağı yukarı İstanbul'daysam mutlaka bütün maçlarına geldim. Avrupa Kupası'nda bir takım maçların deplasmanına da gittim. Aslında bayan voleybolu gerçekten zevkli bir spor. Hatta ben şimdi televizyonda zaping yapıyorum. İzlerken bayan voleybolu çıkarsa karşıma, diğer programları bırakıp; voleybolu seyrediyorum. Yani tamamen sponsorlukla beraber gelen bir ilgi bu. Yani daha önceden bir ilgim ve bilgim yoktu" yanıtını verdi.

Önümüzdeki Final Four ile ilgili düşüncelerini de aktaran Mehmet Ali Aydınlar, şunları söyledi:

"Şimdi şöyle söyleyeyim. Biz, ilk şampiyon olduğumuz sene Fenerbahçe, bayan voleybolda tarihinde ilk defa şampiyon olmuştu ve ben orada şunu söylemiştim; "önemli olan, bu başarıların kalıcı olması". Bir dahaki sene şampiyon olabiliyorsak, her sene en azından final oynayabiliyorsak kendimizi başarılı kabul edebiliriz ve geçen sene, Avrupa Şampiyonlar Lig'inde final oynama hedefi koymuştuk ve finali oynadık. Orada dedim ki biz her sene final oynamalıyız. Her sene Final Four'a gidersek, her sene final oynayabilirsek gerçekten başarılı oluruz. Yoksa, gelip geçici başarılar bence önemli değil. Yani tesadüfi elde edilmiş başarılar önemli değil. Bu emeklerimiz doğrultusunda takımımızı hem teknik kadro olarak hem idari kadro olarak hem de sporcu kadrosu olarak oluşturduk ve hemen sezon başladı. Süper Kupa'yı aldık. Arkadan Dünya Kulüpler Şampiyonası'nı kazandık. Final Four için de İstanbul'da yapılması konusunda çevremizden çok büyük baskı vardı. Bizce, Voleybol Federasyonu'nun İstanbul'a kazandırdığı bu güzel salon var. Bu salonun da böyle bir şölene ev sahipliği yapması da çok önemliydi. Biz bu doğrultuda müracaatımızı yaptık. Girişimlerde bulunduk. Şimdi şunu da kabul etmek gerekir ki biz gerçekten bu organizasyonu hakkederek yaptık. Geçen sene final oynamış bir takım, ardından Dünya Kulüpler arası Şampiyonluğunu Avrupa'ya ilk defa getirmiş bir takım. Doğal olarak CEV'de bu turnuvayı bize düzenleme yetkisini verdi. Sayın başkanımızın da destekleri var. Ona da teşekkür ediyorum. Şimdi bize düşen inşallah, bu organizasyondan yüzümüzün akıyla çıkmak. İlk hedefimiz; organizasyonun derli toplu olması, başarılı olması. İkinci hedefimiz de Fenerbahçe Acıbadem'in Avrupa Şampiyon Kulüpler Şampiyonu olması. İnşallah bu iki hedefi de bir hafta sonra gerçekleştiririz diye düşünüyorum.