Şeytan geri dönüyor

Güncelleme Tarihi:

Şeytan geri dönüyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2013 00:00

‘Şeytan Marka Giyer’in devamı ‘İntikam Marka Giyer’de belli ki moda dünyasının şeytani yayıncısı Miranda Priestly ve eski yardımcıları Andy ve Emily arasındaki rekabet zirve yapacak.

Haberin Devamı

Medya grubu Condé Nast’ın artistik, Vogue dergisinin de yayın yönetmeni Anna Wintour’un iş hayatındaki entrikalarını ve cadılıklarını anlatan ‘Şeytan Marka Giyer’in galasında, başrol oyuncusu Meryl Streep şöyle demişti: “Tabii ki devamı çekilecek, ama ne zaman bilmiyorum.” Aradan sekiz yıl geçti, bir gelişme olmadı. Ancak geçen haziran ayında yazar Lauren Wesiberger, serinin ikinci kitabı ‘İntikam Marka Giyer’i yayımladı. Dahası filmin de çekilmesi söz konusu. Geçen sefer Anna Wintour/Carine Roitfeld çekişmesinin detaylarını öğrenmiştik. Şimdi sırada ne var?
Kitap bir kâbusla başlıyor: 200 dolarlık Burberry şemsiyesinin açılmamasıyla ıslanan Andrea ‘Andy’ Sachs, yağmur altında panik atak geçiriyor. Çünkü telefonda kök söktüren eski patronu ‘Şeytan’ Miranda Priestly var. Sinir içinde öğle yemeğinin nerede olduğunu soruyor. Sachs kan ter içinde debelenirken, nişanlısı Max tarafından uyandırılıyor.
Bundan sonra Paris’te patronu Miranda’ya ayar verip Runway’den istifa eden Andy’nin hayatına bakıyoruz. İşler yolunda: Aradan geçen 10 yılda, toy asistan gitmiş, yerine popüler bir derginin patroniçesi gelmiş.
‘Runway’den nedensiz yere kovulduktan sonra bir süre Harper’s Bazaar dergisinde çalışan eski rakibi Emily Charlton’la güç birliği yaparak ‘The Plunge’ adlı dergiyi kurmuş. Mirandazede ikili, üç yıl gibi kısa bir zamanda hip-hop yıldızlarının, oyuncuların ve New York’un tüm elitlerin düğün törenlerini ‘exclusive’ olarak kapağa taşıyan popüler bir derginin sahibi konumunda.

Haberin Devamı

MIRANDA’NIN  CADILIKLARI

 Andy’nin aşk hayatı da harika: Ara sıra aklına eski aşkı Alex düşse de, Forbes dergisinin gediklisi Hamilton ailesinin oğlu, gözde bekâr Max ile evlilik hazırlığında. Kısacası, bundan iyisi can sağlığı. Ama bunlar Andy’yi tatmin etmiyor, çünkü şikâyet edecek daha önemli konuları var. Birincisi, yeterince zayıf ve stil sahibi değil. Müstakbel kayınvalidesi onu oğluna layık bulmuyor. Son olarak da Andy, nişanlısının bekârlığa veda töreninde eski sevgilisiyle karşılaşmış olduğunu öğreniyor. Dert dert üstüne...
Tabii bir de Miranda Priestly konusu var. 10 yıldır kendisini görmemiş ama geçmişte yaşadığı ‘acı dolu’ hatıralar peşini bırakmıyor. İş ortağı Emily ile birlikte, Miranda’nın acımasız cadılıklarıyla ilgili anılar sıralanıyor. Ama Miranda, kitabın neredeyse yarısına gelene kadar, piyasada görünmüyor. Anılarla yetiniyoruz.
Ağdalı konuşmaların yer aldığı 90 sayfa sonucunda, Andy eski sevgili triplerini aşıp, evleniyor. Üzerine hamile olduğunu öğreniyor. Her şey yolunda giderken, dergisinin peşinde Miranda’nın başında bulunduğu Elias-Clark medya grubunun olduğunu öğreniyor. Ve ‘Şeytan’ yeniden hayatına giriyor.

Haberin Devamı

İNTİKAM BUNUN  NERESİNDE?

Bundan sonra bol entrikalı sahneler bekliyorsanız, hiç yorulmayın. Evet, gerginlik var: Priestly, Emily ve Andy’yi ofisine çağırıyor ancak kim olduklarını hatırlamıyormuş gibi davranıyor. Andy, dergisini Miranda’nın ekibine satıp yine onun kölesi gibi yaşamak istemediği için teklife kararsız kalıyor. Miranda durumdan memnun olmasa da kıyameti koparmıyor. Bebek için alışveriş listesi ve mink kürkten yapılan bir battaniye yollayarak, zulmediyor(!) Dahası, evine yemeğe çağırıyor. Gecenin sonunda Andy’ye “Mırın kırın etme, şu teklifi kabul et” ültimatomunu veriyor. Yani kibirli, saygısız, kaba ama şeytan filan değil. Bu arada tek entrika olarak Sachs’e asıl darbe, arkasından iş çeviren kocası, iş ortağı Emily’den geliyor.
Kıssadan hisse, filmin senaryoya aktarılmasında kitaba yüzde 100 sadık kalınırsa, ilk filmin belkemiği Miranda Priestly’yi 3-4 sahneden fazla göremeyeceğiz. Daha ziyade, iyi para kazanan, marka giyen, kaliteli yaşamı olan ama her olaydan bir dram çıkaran 30’lu yaşlarında bir New York kadınının hezeyanları bizi bekleyecek. Zaten Sex and The City’de yeterince izlemedik mi?

Haberin Devamı

Şeytan Marka Giyer’in 2006’daki sinema uyarlamasında başrolleri (soldan sağa) Anne Hathaway (Andy), Meryl Streep (Miranda) ve Emily Blunt (Emily) paylaşmıştı.

Wintour’dan son dedikodular

Kitabın önemli bölümü Miranda Priestly’nin Anna Wintour’un ta kendisi olduğu kanıtlanmak için yazılmış. Anna’nın efsanevi kâküllü küt saç modelinden, Valentino’yla arkadaşlığına muhtelif detaylar, aralara serpiştirilmiş. Wintour’un tenisçi Roger Federer ile flörtü, hedef şaşırtılarak verilmiş. Federer yerine Rafael Nadal’ın adı geçiyor. Wintour’un stil tercihlerini değiştirdiği,  evini yenilediği, kızına da hırçın davrandığı gibi detaylar da var. Ayrıca yazar, üstü kapalı olarak Beyonce ve Jay- Z’nin düğününe de gittiğini iddia ediyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!