Prag’ın simgesi: Charles Köprüsü..
Karl Köprüsü ya da Karluv Most... Farklı yazılsa da, aynı anlamla yüklü hepsi. Prag’ın en önemli simgesi Charles Köprüsü'nden bahsedeceğim. Yazıyı yazmadan önce şöyle bir düşündüm de, köprü olmasa Prag’ı yine sever miydim ? Biraz zor. İşte Prag'ın simgesi Charles Köprüsü...
Köprü 1741 yılına kadar Vltava üzerindeki tek geçiş noktasıydı. Yani şuan gördüğünüz diğer köprülerin hepsi sonradan inşa edilmiş. 520 metre uzunluğundaki köprü harca yumurta karıştırılarak güçlendirildiği söylenen kumtaşı bloklarından yapılmış. 1683 yılında yerleştirilen ilk heykel ise Aziz Jan Nepomucky’dir. Bu heykelin ellerine dokunursanız "Prag’a yeniden yolunuz düşer" derler. Bu yüzden heykelin elleri artık farklı bir renk almış.
Birazcık aşınmış. Eski şehir meydanını küçük mahalleye bağlayan Charles Bridge günümüzde trafiğe kapalı olsa da, bir zamanlar köprüden aynı anda yan yana dört at arabasının geçebildiği bir köprüymüş. Yıpranmış heykellerin çoğu asıllarının kopyaları. Orijinalleri ise ulusal müzede sergileniyor. Kendi döneminden günümüze kadar gelen en iyi yapılardan Karluv...
16 heykel ve bir kulesi olan köprü
Biraz heykellerden bahsedeyim...
Aziz Adalbert: Prag Başpiskoposu 991’de Petrin Tepesi’nde Aziz Laurentius Kilisesini kurmuş.
Aziz Jean de Matha: Hıristiyanların özgürlüğünü, heykelin alt kısmında betimlenen inançsızlardan satın almak için para toplamak üzere kutsal üçleme tarikatını kurmuş.
Aziz Vincent Ferref: Aziz Vincent’in Yahudileri Hıristiyanlaştırmasına üzülen bir baba gözüküyor. Bohemyanın kurucularındandır.
Aziz Luitgard: Köprüdeki en güçlü sanatsal çalışmalardan birisi. Matthias Braun 26 yaşında yapmış bu sanatı. Kör Cistercium rahibesinin İsa’yı görüp onun yaralarına dokunduğu ünlü düşü anlatmış.
Köprü böylesine tarihi olunca, tarihin önemli anlarına da şahitlik yapmış. Meşhur 'Otuz yıl Savaşları'nda 1648 yılında İsveçlilerin elinden savaşın son saatlerinden kurtarılmış köprü ve Vestfalya Barışı bu köprünün tam ortasında imzalanmış. Bu köprünün bir de kulesi var. Buraya kadar geldiyseniz, kuleye çıkmanızı kesinlikle tavsiye ederim. Etkileyici bir manzara yakalarsınız anı ölümsüzleştirirsiniz. Peter Parler’ın tasarladığı bu muhteşem kule 14. yüzyılın sonunda inşa edilmiş. Eski şehir istihkamlarının da bir parçasını oluşturan bu kuleler 1648 yılında ağır hasar almış. Kulenin sol tarafının hâlâ bu izleri taşıdığını gözlemleyebilirsiniz. Kulenin ilk katında manzara galerisi yer alıyor. Prag Kalesi ile küçük mahallenin manzaralarını farklı bir açıdan gözlemleme şansı sunuyor. Kuleye çıkış 90 CZK.
Geçmişi böyle Charles Bridge’nin... Peki bugün? Günümüzde, tamamen trafiğe kapalı olan bu köprüde sokak sanatçıları ve ressamlar yer alıyor. Kimi müzik yapar kimisi fırçasını konuşturur karikatürünüzü çizer. 15 dakikada 20 Euro’ya el emeği göz nuru karikatürünüzü alabilirsiniz. Ayrıca, kale tarafına doğru yürürken sol tarafta küçük bir balkon göreceksiniz. Bu balkonda bir Meryem ana fotoğrafı ve mum var. Mum sönerse, şehre kötülüklerin geleceğine inanılıyor. Prag gerçekten farklı bir yer.
