Serkan OCAK / serkan.ocak@hurriyet.com.tr
Bir gazeteci, 4 kıta ve 47 şehir...
Elif Özgen, dış haberler konusunda uzman bir gazeteci. Pek çok kez yurt dışına gitti. İş seyahatleri arttıkça seyahat tutkusu da arttı. 4 kıtaya ayak bastı. 23 ülke ve 47 şehir gördü. İş kısmını televizyonda anlattı. Seyahat kısmını ise ‘www.gezginmuhabirella.com’da yazdı ve halen de yazmaya devam ediyor. “Mesleğim içindeki gezgin ruhu uyandırdı” diyen Özgen, her ay yeni bir yer keşfetmeyi planlıyor. En büyük hayaliyse Latin Amerika’yı baştan sona görmek...
Seyahat tutkunuz nasıl başladı? Mesleğinizin bir etkisi var mı?
İş gereği pek çok farklı coğrafyaya gittim. Gittiğim şehirlere sadece ‘görev yeri’ değil, aynı zamanda ‘keşif yeri’ gözüyle baktım, mesleğim keşif ve seyahat tutkumun baskınlığını anlamamı sağladı aslında. Muhabirlikle gezginlik birbirine paralel.
İş gereği pek çok farklı coğrafyaya gittim. Gittiğim şehirlere sadece ‘görev yeri’ değil, aynı zamanda ‘keşif yeri’ gözüyle baktım, mesleğim keşif ve seyahat tutkumun baskınlığını anlamamı sağladı aslında. Muhabirlikle gezginlik birbirine paralel.
Birinde bir olayı-yeri gözlemleyip izleyiciye aktarıyorum, yanımda kamera oluyor. Diğerinde deneyimlemek için gözlemliyorum, bu geziler sırasında kameram kendi gözlerim oluyor. Bu mesleği seçmem seyahat tutkumu keşfetmeme yardımcı oldu. İçindeki gezgin ruh uyandı. Haber peşinde koşmak için farklı ülkelere, şehirlere gittikçe, bir süre sonra o coğrafyaların hikâyelerini de merak ettiğimi anladım.
‘İş’ için gittiğinde neler yapıyorsunuz?
Görev yerim savaş ya da çatışma bölgesi değilse, can tehlikem yoksa, mutlaka yayınlar bittikten ve haberler hazır olduktan sonra kendimi sokağa atıyorum. İnsanlar akşam kaça kadar sokakta kalır, sokak müzisyenlerine ne kadar para verir, selamlaşırken kaç kez öpüşür, nasıl giyinir, ne yer, ne içer?.. Bunları anlamaya çalışıyorum.
Görev yerim savaş ya da çatışma bölgesi değilse, can tehlikem yoksa, mutlaka yayınlar bittikten ve haberler hazır olduktan sonra kendimi sokağa atıyorum. İnsanlar akşam kaça kadar sokakta kalır, sokak müzisyenlerine ne kadar para verir, selamlaşırken kaç kez öpüşür, nasıl giyinir, ne yer, ne içer?.. Bunları anlamaya çalışıyorum.
Örneğin, Malezya’da ertesi sabah çok erken saatte uçuş olmasına rağmen akşam yemeği için dışarı çıktım, hindistan cevizi suyunda pişirilen ‘nasi lemak’ pilavını böylece tatmış oldum. Hayatımda ilk kez bir şehirde havadan ulaşım sağlayan ‘havaray’ı da burada gördüm. Bence çok iyi fikir, İstanbul’a da lazım.
Bugüne kadar nerelere gittiniz?
7 kıtanın 4’üne ayak bastım. Afrika, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika. Afrika’da Güney Afrika, Libya ve Mısır. Asya’da Endonezya, Malezya, Ermenistan, Filistin, İsrail. Kuzey Amerika’da ABD. Avrupa’da İtalya, Malta, Slovakya, Avusturya başta olmak üzere pek çok ülke... Bugüne kadar 23 ülke, 47 şehir oldu.
7 kıtanın 4’üne ayak bastım. Afrika, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika. Afrika’da Güney Afrika, Libya ve Mısır. Asya’da Endonezya, Malezya, Ermenistan, Filistin, İsrail. Kuzey Amerika’da ABD. Avrupa’da İtalya, Malta, Slovakya, Avusturya başta olmak üzere pek çok ülke... Bugüne kadar 23 ülke, 47 şehir oldu.
En son nereye gittiniz ve nereyi sevdiniz?
Geçen hafta İtalya’nın güneyine Puglia Bölgesi’ne gittim. Bari, Polignano A Mare, Lecce ve Alberobello’yu gezdim. Biz daha çok İtalya’nın kuzeyini biliyoruz, halbu ki güneyinin de güzellikte geri kalır yanı yok. Özellikle kayaların üzerine kurulmuş ‘Polignano A Mare’ kasabası öyle güzel ki bence bir insan ilk gittiğinde oranın misafiri olur, sonrasında müdavimi.
Geçen hafta İtalya’nın güneyine Puglia Bölgesi’ne gittim. Bari, Polignano A Mare, Lecce ve Alberobello’yu gezdim. Biz daha çok İtalya’nın kuzeyini biliyoruz, halbu ki güneyinin de güzellikte geri kalır yanı yok. Özellikle kayaların üzerine kurulmuş ‘Polignano A Mare’ kasabası öyle güzel ki bence bir insan ilk gittiğinde oranın misafiri olur, sonrasında müdavimi.
Sıradaki planınız nedir?
Sıradaki gezim 3 ülkeye birden çıkış imkanı veren Basel Havalimanı’ndan başlayacak. Almanya-İsviçre-Fransa sınırındaki Basel şehrini görüp, oradan New York’taki Özgürlük heykelinin mimarı Frederic Auguste Bartholdi’nin doğduğu Colmar kasabasına geçmeyi planlıyorum.
Sıradaki gezim 3 ülkeye birden çıkış imkanı veren Basel Havalimanı’ndan başlayacak. Almanya-İsviçre-Fransa sınırındaki Basel şehrini görüp, oradan New York’taki Özgürlük heykelinin mimarı Frederic Auguste Bartholdi’nin doğduğu Colmar kasabasına geçmeyi planlıyorum.
Tam da safari mevsimindeyiz. Safariye gitmeyi düşünenlere ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Pek çoğumuz şehirlerde büyüdüğümüz, plazalarda çalıştığımız için doğayı, hayvanları tanımıyoruz maalesef. Safari bu konudaki bilgi dağarcığımızı genişletmek hatta yanlış bildiklerimizin farkına varmak için iyi bir yöntem.
Pek çoğumuz şehirlerde büyüdüğümüz, plazalarda çalıştığımız için doğayı, hayvanları tanımıyoruz maalesef. Safari bu konudaki bilgi dağarcığımızı genişletmek hatta yanlış bildiklerimizin farkına varmak için iyi bir yöntem.
Örneğin, geçen ay balayı için gittiğimiz Güney Afrika’daki safaride, zebralarda siyah ve beyazdan başka 3. bir renk daha olduğunu öğrendim. Meğer dağ zebralarında kahverengi çizgiler de varmış, hiç fark etmemiştim. Bir de safari öncesi bej ve toprak rengi kıyafet bulmak için çok gezmiştik, gerek yokmuş. Safarideki hayvanların pek çoğu zaten siyah beyaz görüyormuş.
Bir gün her şeyi geride bırakıp yollara düşme gibi bir hayalin var mı?
Bence ‘geri dönüşler’ de seyahate dahil. Ben ben bu final bölümünü de seviyorum. Gittiğim yerlerde deneyimlediklerim üzerine düşünmek, burada eşime, arkadaşlarıma anlatıp onlarda yarattığı etkiyi gözlemlemek, fikirlerini almak ve artık yüz yüze tanımadığım insanlarla da kendi sitemde bu deneyimleri paylaşmak...
Bence ‘geri dönüşler’ de seyahate dahil. Ben ben bu final bölümünü de seviyorum. Gittiğim yerlerde deneyimlediklerim üzerine düşünmek, burada eşime, arkadaşlarıma anlatıp onlarda yarattığı etkiyi gözlemlemek, fikirlerini almak ve artık yüz yüze tanımadığım insanlarla da kendi sitemde bu deneyimleri paylaşmak...