Okyanus kıyısındaki hindistancevizi bahçesi
Türkiye son yılların en sert kışını yaşarken İzmirli gezgin okurumuz Melih Eriş, Hindistan’a gitti. Ocak ayını güneydeki Kerala Eyaleti’nde geçirdi. Hint Okyanusu’nun sahillerine sıralanan küçük köyleri, kasabaları gezdi. Yolu Thiruvananthapuram kenti yakınlarındaki “güneyin cenneti” Kovalam’ düştü. Sahil kasabasının gözalabildiğine uzanan hindistan cevizi bahçelerine, Hint Okyanusu kıyısındaki plajlarına hayran kaldı. Mektubunda “Sezonu mayısta bitiyor, bu güzellikleri yaşamak istiyorsanız elinizi çabuk tutun” diyor.
Gece yarısı İstanbul’dan kalkan bir uçakla aynı gün öğle saatlerinde Hint anakarasının en güney ucunda tropikal bir kasaba olan Kovalam’a ulaşmak mümkün... Sadece yola çıkmak için hazır olun gerisi teferruat...
Kış ortasında, Türkiye’dekinden çok daha ucuz bir yaz tatili yapmak istiyorsanız Güney Hindistan sahil şeridi inanılmaz fırsatlar sunuyor.
“Güneyin cenneti” Kovalam, Kerala Eyaleti’nin başkenti Thiruvananthapuram’a bağlı ufak ve şirin bir kasaba. İsmi hindistancevizi bahçesi anlamına geliyor. Kumsalları tertemiz, bembeyaz. Hemen ardında palmiye ve hindistan cevizi ağaçları denize doğru bir örtü gibi uzanıyor. Sahilleri nedeniyle dünyanın dört bir yanından turist çekmesine karşın Türkiye’de pek tanınmıyor.
Kovalam, başkentin 13 kilometre güneyinde. Türkiye’nin soğuk hava dalgası, kar, buzla boğuştuğu şu günlerde burada hava sıcak, deniz sakin. Hava sıcaklığı gece 23, gündüz 30 derece civarında. “İşte tam da olmak istediğim yerdeyim” diyorsunuz. Akşam sahildeki kafeler masalarını, sandalyelerini kumsala yayıyor. Gün batımında soğuk biralar yudumlanırken akşamın hafif serinliği, kumun getirdiği ılık havayla yumuşayıp insanın içini ısıtıyor.
ÜÇ MEŞHUR PLAJ
Kovalam’ın üç meşhur plajı var. Bunların hepsi de hilal biçiminde ve yüksek kayalıklarla birbirinden ayrılıyor. En popüleri, en güneydeki Lighthouse Beach (Deniz Feneri Plajı). Konaklayacağınız oteli bu koydan seçerseniz kumsal size özel plaja dönüşüyor. Halkın bu plaja girmesi neredeyse imkansız. Plaj ismini kayalık bir burun üzerindeki eski Vizhinjam Deniz Feneri’nden almış.
Hawah ya da Hawa sahili, günün erken saatlerinde, açık denizden dönen balıkçıların karaya ayak basmasıyla şenleniyor. Ağlardan çıkan taze balıkların çoğunu oteller, restoranlar kapışıyor. Akşam sofralar bu balıklarla kuruluyor. Yüksek bir kaya üzerine çıkıp karşıdaki buruna kadar uzanan koyu seyre koyulduğunuzda, manzara daha da etkileyici bir hal alıyor. Hele mehtaplı bir geceyse, zaman adeta duruveriyor. Doğanın sihirli fırçasıyla boyadığı olağanüstü bir tabloya tanık oluyorsunuz.
Hint Okyanusu’nun azgın dalgalarının dövdüğü Samudra Sahili, yüzlerce metre uzunlukta. Sığ sularında güven içinde yüzebiliyorsunuz. Palmiye ağaçlarıyla kaplı dik burundan aşağıya indiğinizde mağazaların sıralandığı bir çarşı çıkıyor karşınıza. Burada her türlü mal ve hizmeti bulmak mümkün.
AYURVEDİK TATİL KÖYLERİ
Kovalam’ı popüler yapan en önemli etkenlerden biri de dünyaca meşhur Ayurvedik masaj ve terapi uygulamaları. Bunun için özel hazırlanmış tatil köyleri bulunuyor. Kasabada turistlere yönelik pek çok yoga okulu açılmış.
Kovalam’ın turizm sezonu eylülde başlıyor, mayısa kadar sürüyor. Sonrası tropik yağmurlar, boğucu bir sıcaklık. Kış günlerinde sıcak bir tatil yapmak isteyenler çok geç kalmadan Kovalam’ın yolunu tutsunlar...
YOKSUL BALIKÇI KÖYÜNÜN GÖRKEMLİ TAPINAKLARI
Balıkçı köyü Vizhinjam, Kovalam’ın 3 kilometre kadar güneyinde. Sahilden ilerleyen bir yoldan yürüyerek varılıyor. Bu köyde hemen hemen herkes balıkçılıkla uğraşıyor. Açık denize karşı kurulmuş olan köy bir mendirekle iç liman haline çevrilmiş. Köyün tozlu topraklı yollarında ilerlerken bazı görüntüler ilgimizi çekiyor. Vizhinjam halkı Müslüman, Hıristiyan ve Hindulardan oluşmakta. Birbirlerine nazire yaparcasına büyük kiliseler, camiler ve Hindu tapınakları inşa etmişler. Bu kadar fakirlik içerisinde yaşayan bir köyde bu inşaatlar için finansman nasıl bulunuyor, bunu anlamak mümkün değil.