Gerçek Hollanda’yı görmek
Ankara’da yaşayan Elçin Cavlan (30), işi gereği sık sık seyahat ediyor. “Seyahat etmek benim için hobi ya da kültürel aktivitenin ötesinde, bir yaşam tarzı” diyor. Hemen her yıl yolu bir ya da birkaç kez Amsterdam’a trenle 45 dakika uzaklıktaki küçük balıkçı şehri Culemborg’a düşüyor. Cavlan “Yel değirmenleri, şirin balık restoranları, lale tarlalarıyla gerçek Hollanda burada” diyor.
Elçin Cavlan, üniversitede uluslararası ilişkiler öğrenimi gördükten sonra, “Cinsiyet Çalışmaları” ve “Avrupa Birliği” alanlarında yüksek lisans yaptı. Amsterdam’da bir kadın sığınmaevinde çalıştı. Türkiye’ye dönüp UNICEF’te görev aldı. Şu anda uluslararası danışmanlık firması Hydra bünyesinde “Avrupa Birliği Hibeleri ve Projeleri Uzmanı” olarak çalışıyor. Ayrıca 2004’ten beri aktif olarak kadın hareketinin içinde. Amerika’da eğitimini aldığı sivil toplum kuruluşlarının kurumsallaşması, fon bulma konusunda profesyonel çalışmasını sürdürüyor.
Bu özelliklerinin yanında oyuncu ve izleyici olarak basketbolla ilgileniyor. Gemi ve uçurtmaların özel ilgi alanına girdiğini söylüyor. Fakat hâlâ tüm hayatını şekillendiren en temel hobisi seyahat. “İşim nedeniyle çok sık seyahat etmem büyük avantaj. Yaşadıklarım beni besliyor, yeniliyor. Farklı kültürleri tanımak zevk veriyor.”
Cavlan, daha önce Türkiye’de onlarca şehrin yanı sıra, neredeyse tüm Avrupa’yı gezdi. “Sadece büyük şehirlerini değil, Fransa’nın şarap tadımı için keşfedilmeyi bekleyen Chalon Sur Saone’u ya da İtalya’nın efsanelere konu olan Assisi’si, Romanya’nın Dracula ile ünlü Transilvanya’sı gibi küçücük kasabalar ve şehirleri de gezdim” diyor. ABD ve Hindistan gördüğü ülkeler arasında. Bir sonraki uzak mesafe seyahat rotası ise Küba.
İNSANIN SUYLA MÜTHİŞ MÜCADELESİ
Culemborg, Amsterdam’dan 45 dakika uzaklıkta, Lek Nehri kıyısında. Çok tipik bir balıkçı şehri. “Eğer Amsterdam’ın kozmopolit yapısı ve vaatkâr gece hayatından memnunsanız Culemborg size biraz yavan gelebilir. Ancak ‘Bu kadar yeter, gerçek Hollanda’yı görmek istiyorum’ diyorsanız o zaman başka. Filmlere konu olan yel değirmenleri, lale tarlaları, ufak, şirin balık restoranları ve peynircilerle karşılaşacağınız gerçek bir Hollanda balıkçı şehrini görmek için Culemborg iyi bir tercih olacaktır” diyor.
“2006’da, Amsterdam’da bir kadın sığınmaevinde çalışmak, tez araştırması yapmak üzere gözüm kapalı şekilde Hollanda’ya taşındım. Yanımda sadece iki kocaman bavul, cebimde yetecek kadar para vardı. Amsterdam’da ev bulamayınca ilk ay Culemborg’ta yaşadım. Sonra Amsterdam’a taşınsam da Culemborg beni hep cezbetti. Yılda birkaç kez Amsterdam’a giderim, Culemborg’a uğrayıp balık yemeyi ihmal etmem.”
Culemborg’da gezip görülebilecek yerlere gelince...
“Hollanda’nın ‘insan ve suyun olağanüstü mücadelesi’ olarak tanımlanması sürpriz değil. Nedenini ancak bu küçük şehri görenler anlayacaktır. Culemboorg’u görmek, geçmiş yüzyıllara yolculuk yapma hissi veriyor. Şehirde ilk göze çarpan, yüzyıllardır geleneksel Hollanda kıyafetlerini büyük gururla giymeye devam eden, klasik üçgen çatılı Hollanda evlerinde yaşayan balıkçı aileler.”
Cavlan, Culemborg’un henüz turistler tarafından keşfedilmediğini söylüyor. “Kalabalıkların değil, sadece ülkeyi iyi bilenlerin, meraklı gezginlerin uğrağı. Hangi mevsimde giderseniz gidin, konaklama konusunda sıkıntı yaşamayacaksınız. Şehir merkezindeki oteller Amsterdam’a göre daha uygun fiyatlı, gayet konforlu. Günübirlik de gidebilirsiniz. Amsterdam ve Utrecht’ten sürekli tren seferleri bulunuyor.”
LEKKERBEK’İ TADIN
Başından ilginç bir olay geçti mi,diye sorduğumuzda, bir süre düşünüyor... “Şubatta eksi 10 derecede kanal kenarında bisikletimle gezerken sarhoş bir Hollandalı beni kanala itti. Şanslıydım, zatürree olmadım...” Karanlık ve tenha alanlarda dikkatli olmak gerektiğini söylüyor.
Culemborg’a gitmek isteyenlere önerileri ise şöyle: “Mutlaka balık yemenizi tavsiye ediyorum. Önerim lekkerbek. Mevsimine göre farklı balıklardan yapılıyor. Kılçığından ayrılmış balığın, süt, su, un ve çeşitli baharatlarla yoğrulup, yağda kızartılmasıyla hazırlanan nefis bir yemek. Kafelerinde oturmanızı, günlük hayatı gözlemlemenizi öneririm. Hollanda klasiği olan bisiklet edinmeyi de unutmayın...”
Peki kış ortasında gidenlere neler vaat ediyor: “Tekneye binip yakındaki ufak adaları ziyaret etmek isterseniz şahane kar manzarasını yakalayabilirsiniz.”
GEÇMİŞE YOLCULUK
Culemborg’un küçük meydanındaki, mum ışığıyla aydınlatılmış birkaç geleneksel Hollanda restoranı, kafe, iskele ve asırlık balıkçı tekneleriyle dolu limana bakıyor. Akşam yemeği sonrası geceye devam edebileceğiniz birkaç bar, kulüp var. 18’inci yüzyıldan kalma barlar sizi geçmişe götürüyor