Brazzaville, içsavaşın izlerini hızla sildi
Kinşasa’dan, komşu Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Brazzaville’e geçmek için nehir kıyısına iniyorum. Rıhtım müthiş kalabalık. Gümrükte işlemleri tamamlayıp özel sürat motoruna biniyorum.
Nehirde çift katlı feribotlar çalışıyor. İçleri tıklım tıklım insan ve hayvan dolu. Beş dakika sonra ulaştığım Brazzaville, Afrika’da sömürge dönemindeki adını değiştirmeyen tek kent. Karşıya geçiş için her iki ülkenin vizesi gerekiyor. Brazzaville’de gümrük işlemleri kolay, hızlı. Kinşasa’da zaman alıyor.
EN GÜZEL MANZARA ELF KULESİ’NDEN
Kent, yatay bir plana göre genişlemiş. Yüksek yapılar, yönetim ve ticaret merkezinde. Çevresinde ise yoksul fakat süslü, Afrika mahalleleri yer almakta. Nüfus, banliyölerle birlikte 1,5 milyonu aşıyor. Kente, Fransız kaşif Pierre Savorgnan de Brazza’nın adı verilmiş. İlk durağım kentin en önemli yapısı, Elf Kulesi. 1986’da Fransız petrol şirketi Elf’den alınan fonlarla inşa edilmiş. 106 metre yüksekliğindeki, 30 katlı yapının çatısında uzun bir TV vericisi ve antenler var. Çeşitli bakanlıklar, Afrika Kalkınma Girişimi, Afrika Kalkınması için Yeni Ortaklık ve UNESCO ofisleri bu binada. Brazza ve ailesinin anısına yapılmış mermer anıt, eski Amerikan Elçiliği’nin yanında.
Sainte-Anne Bazilikası, 1949’da Roger Erell tarafından yapılan, zümrüt yeşil kiremitli çatısı ve pirinç plakalı kapıları ile dünyadaki en güzel modern kiliselerden. Sömürge döneminin sarayı, bugün Halk Sarayı. Başkanlık sarayı olarak kullanılıyor. Kinşasa manzarasına hakim bir alanda, Katoliklere ait, Sacre-Coeur Katedrali yer almakta. Müslüman nüfusun az olmasına rağmen, Afrika mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan kubbeleriyle minarelerinin külahları yeşile boyanmış, beyaz badana boyalı camiler belirgin bir şekilde kentin siluetinde hak ettiği özgün yerleri almış.
LÜBNANLILAR OTEL RESTORAN YAPIYOR
İç savaş sırasında duran inşaat faaliyetleri yeniden başlamış. Lübnanlı göçmenler birçok yeni restoran ve otel yapıyor. Kongre Sarayı da ilgi çekici yapılardan biri. Cité du Djoué semtinde yemyeşil çimlerle kaplı, Brazzavile Golf Kulübü’nün çok bakımlı dokuz delikli ve muhteşem Kongo Nehri manzaralı golf sahasında golf oynayanlar çoğunlukla Avrupalılar.
Tren garının önündeki geniş alan Özgürlük Meydanı ve büyük bir heykel bulunuyor. Kentteki araçların yüzde 20’si taksiler. Gövdeleri yeşil, tavanları beyaz taksiler ucuz. Kent merkezi küçük ve güvenli. Yürüyerek de gezilebiliyor.
PAZARLAR, PASTACILAR, RESTORANLAR
Yolumün üzerindeki, kentin ünlü pazarlarından Brazzaville Marche’ye uğruyorum. Yerel ürünlerin arasında taze fıstık ezmesi, manyok, canlı tırtıllar, hurma şarabı da yer alıyor. Marche de Moungali’de halk harıl harıl elbise ve ayakkabı satın alıyor. Açıkanlar ızgara keçi, yağda kızartılıp manyok yapraklarına sarılarak satılan nehir balıklarını büyük iştahla yiyor. Marche Touristique’de elişi ürünler ağırlıkta: Geleneksel dokumalar, çeşitli ağaç oymalar, heykeller, bakır, pirinç objeler, yerel masklar... Poto Poto Pazarı’nda yerel sanatçıların ürünleri satılıyor. Yağlı boya tabloların yanı sıra pek çok seçenek var. Sıcaktan çok bunaldıysanız, Laico Maya Maya ve Olimpik Palas otellerinde havuza girerek serinleyebilirsiniz. Lübnanlıların işlettiği La Mandarine sadece kebapçı değil, şehrin en iyi pastacısı, brunch servisi de sunuyor. Ayrıca Çin, Fas, Fransız mutfakları başta olmak üzere pek çok restoran bulunuyor.
TÜRKLER VİZEYE TABİ
1482’de Portekizlilerin girdiği Kongo toprakları, Brazza’nın, yerel yöneticilerle imzaladığı bir anlaşmayla 1880’de Fransız sömürgesi haline geliyor. Daha sonraları, Fransız Ekvatoryal Afrikası sınırlarına giren Kongo, 1960’da bağımsızlığını kazanıyor. 1970’de Başkan Ngouabi’nin demir yumruklu yönetimi altına girerek, Afrika’nın ilk Marksist-Leninist tek partili devleti oluyor. Adı Kongo Halk Cumhuriyeti’ne dönüşüyor. 1990’da sistem değişiyor. 1992’deki seçimlerle ülkeye gelen demokratik hava beş yıl sonra patlayan iç savaşla bozuluyor. Hayalet şehir haline gelen Brazzaville’de, General Nguesso, Angola’dan aldığı askeri destek ve yardımla idareye el koyuyor. “Ninja“ ve “Cocoye“ gerillalarıyla anlaşıp göreceli bir istikrar sağlıyor. Bu nedenle ülke nispeten sakin. Kongo Cumhuriyeti, Afrika’nın en kentleşmiş ülkelerinden. 4 milyonluk nüfusun yüzde 70’i Brazzavile ve Pointe-Noire demiryolu hattı boyunca kümelenmiş. Türk vatandaşlarına vize uygulayan bu ülke için, İstanbul’daki fahri konsolosluktan vize alınabiliyor.