Bestecilere ilham veren COTSWOLDS
İngiltere’nin 44 “Sıradışı Doğal Güzellik Alanı”ndan biri Cotswolds. Zamanı durduran, tarihi evleri ve doğal güzelliğiyle gerçek İngiltere’yi yaşayabileceğiniz bu bölge doğaseverler kadar bestecilerin, ünlü film yıldızlarının da tercihi. Londra’nın kalabalığından bunaldığınızda bir otobüse atlayın, 2,5 saat sonra Cotswolds’desiniz.
Cotswolds, içinde kasabalar ve köylerin bulunduğu şirin dağlık bir bölge. 1966’da resmi olarak “Sıradışı Doğal Güzellik Alanı” ilan edildi. Ülkenin güneybatısında, Gloucesterhire ile Oxfordshire bölgelerinin arasında yer alıyor. 145 kilometre uzunluğunda, 40 kilometre genişliğindeki dağlık bölgede birçok kent, kasaba yer alıyor. Güney sınırları ünlü Bath şehrine kadar uzanıyor. Kuzey sınırında ise Bourton-on-the-water yer alıyor. Küçük köy görünümünde olan Winchcome, Bourton-on-the-Water, Stow-on-the-Wold ve Cheltenham en çok ziyaret edilen yerler arasında. Geçmişte İngiltere’nin ünlü klasik müzik bestecilerinin yaşadığı bölgede bugün gözlerden uzak kalmak isteyen sinema oyuncuları, ressamlar ve ünlü politikacıların evleri bulunuyor. Tarihi dokusu özenle korunan Cotswolds, yıl boyunca ipeksi yağmurlarla yıkanıyor. Tepeleri, çayırları yemyeşil. Ormanları sonbaharın renklerine büründüğünde gerçek bir doğa harikası çıkıyor ortaya. Bu dönemde yurtdışından da çok sayıda ziyaretçi geliyor bölgeye. Yürüyüşçüler için işaretlenmiş patikaların toplamı 166 kilometreyi buluyor.
300 YILLIK TARİHİ KALEDE KONAKLADIM
Bölgenin en çok ziyaret edilen köylerinden Bourton-on-the-Water’da, Cotswolds taşlarından yapılmış, oda-kahvaltı hizmet veren 300 yıllık muhteşem bir kalede kaldım. Bereketli yağmurlarla sulanmış, bir yandan öteki yana serilmiş, göz alabildiğine yeşil tepelerde uzun bir yürüyüş yaptım. Bana yol boyunca cıvıltıları bildiğim bir melodiyi dönüşen kuşlar eşlik etti. Her gün saat 17.00’de şömine önünde havuçlu kekle içtiğim geleneksel çayın tadı damağımda kaldı.
Bourton, irili ufaklı eski taş evlerden oluşuyor. Ortasından geçen Windrush Nehri bölgeye inanılmaz bir güzellik katıyor. Turistler dünyanın dört bir yerinden gerçek İngiliz yaşam ve kültürünü tatmak için geliyor. 300-400 yıllık ihtişamlı kalelerde konaklayıp, ata binip akşam da şömine önünde uzun uzun sohbetlere dalıyor. Özellikle Noel zamanı birçok turist haftalık ya da günlük bu evleri kiralayarak Noel tatillerini burada geçirmeyi tercih ediyor.
Burası İngiltere’nin en çok gezilen ve fotoğraflanan yerlerinden biri. Tarih filmi çekilirken ara verilmiş bir sete karşıdan bakıyormuşşunuz hissi veren köy, özellikle tarihi yapılara meraklı, alışılmışın dışında yerler görmeyi seven Amerikalı ve Japon turistlerin akınına uğruyor.
Buranın diğer bir özelliği, hafta sonunda stres atmak isteyen Londra’lıların sığınağı olması. Yüzyıllardır geleneklerini korumayı başarmış. Alışılmışın dışında bir mimarisi olan, dışarıdan bakıldığında bir müze görünümündeki evlerin her biri konut. Sokakları arşınlayan ziyaretçiler bir tablo gibi çizilmiş doğanın içinde tarihten sıyrılıp öylece kalabilmeyi başarmış, bahçelerinde rengarenk çiçekleri olan bu evlerin konut olduğuna inanamıyor.
ANTİKACILARIYLA ÜNLÜ
Bourton-on-the-Water, antika dükkanlarıyla da ünlü. Köy hafta sonunda antika meraklılarının akınına uğruyor.
Kendine has atmoferinde eski tarihi publarda bir bardak şendi içmek (bira ve gazoz karşımı içki), geleneksel beş çayına konuk olmak harika bir duygu. Eğer bir pazar gününe denk gelirseniz, fırında patates ve özel sosla sunulan kuzu ve dana eti tercihleri yapabileceğiniz geleneksel “Sunday Roast”u tatmanızı tavsiye ederim.
Bölgenin en büyük kasabası Cheltenham’da, Birleşik Krallık tarihinde 1811 ile 1820 yıllarına ait “Recency” olarak adlandırılan oymalı demirden balkonlu, dış cephesi alçı sıvadan yapılmış evler bulunuyor. Bu bölge kendine has mimarisi ve gerçek İngiliz hayatını yansıttığı için İngilizlerin emekli olduktan sonra yaşamlarının geri kalan kısmını tamamlamayı tercih ettikleri sessiz bir o kadar da dinamik bir kasaba. Köy hayatını tercih etmeyen ama gerçek İngiliz hayatını yaşamak isteyen İngilizler burada yaşıyor. Festivaller bölgesi olan Cheltenham ayrıca ülkenin en ünlü at yarışı Gold Cup’ın mekanı. Kraliçe 2. Elizabeth’in atı bile bu yarışta koşuyor.
Geleneksel İngiliz yaşam tarzının bütün örneklerinin yer aldığı kasabanın yakınındaki Tetbury’de Prens Charles’ın evi bulunuyor.
LONDRA’DAN OTOBÜS BİLETİ 1 STERLİN
Londra’daki Victoria Otobüs Terminali’nden Cheltenham’a tarifeli otobüs seferleri düzenleniyor. Bilet fiyatı 1 sterlin. ( www.nationalexpress.com) Cheltenham, Cotswolds’ün başkenti olarak biliniyor ve genellikle turistler önce burayı görmek istiyor. Kentten aralarında Wincome, Brodway, Borton-on-the water’un da bulunduğu diğer bölgelere minibüsler kalkıyor.
Konaklama için büyük oteller yerine oda kahvaltı hizmeti veren tarihi evler tercih etmenizi tavsiye ederim. Bu şekilde gerçek İngiliz yaşamını daha yakından görme fırsatı bulabiliyorsunuz.