Serkan Kaya: Arabeski hafiflettik

◊ Yeni albümünüz “Miras”ı beğeniye sundunuz... Bu kariyerinizdeki kaçıncı albümünüz?
- İlk albüm 2001 yılında çıktı, ikincisi 2011 yılında. Üçüncüsü 2015’te yayınlandı, “Miras” ise dört numara.

◊ İlk albümden sonra neden 10 yıl ara verdiniz?
- İlk albümümü Şahin Özer’in yapımcılığında çıkardım. Ama henüz yorumculuğum oturmamıştı. Sonra dedim ki “Önce kendini bul, sonra yeniden albüm çıkar...” Derken, 10 yıl geçti... Aslında her şey de o süreçte oldu. Hayatın bütün zorluklarını o dönemde yaşadım.

◊ Neler yaptınız o dönemde?
- Onlarca şarkı yazdım ve sesimi geliştirdim. Anlaşabileceğim bir yapımcı bulunca da yeni albüm çıkardım.
Bu 10 yılda dik bir yokuşta tecrübe kazandım. Yorucuydu ama sonunda düzlüğe çıktığın zaman “iyi ki o günleri görmüşüm ve ayakta durabiliyorum” diyorsun...

◊ Yeni albümünüze geri dönelim... Albümün adını neden “Miras” koydunuz?
- Bu albümde 5 şarkının söz ve müziği bana ait. Albüme adını veren “Miras”ta da benim imzam var. Ancak “Miras” adını seçince insanlar bir veda albümü yaptığımı sandılar. Oysa ki şarkıyı çok sevdiğim için albümüme de bu ismi verdim.

GENÇLİĞİMİZDE DAMAR MÜZİK ÇOK DİNLEDİK

◊ Albümde sizin dışınızda kimin besteleri var?
- Türkiye’nin en iyi aranjör ve müzisyenlerini bu albüme topladık. Sezen Aksu, Fettah Can, Ahmet Selçuk İlkan, Mustafa Ceceli, Selim Çaldıran, Sezgin Gezgin ve Suat Aydoğan bu albümde emek veren isimler arasında... Bu albümle arabeski biraz hafiflettik.

◊ Nasıl yani?
- Şarkılarımızda umutsuzluğa sevk edici, karamsar sözler yok. Arabeski güncelledik. Eski versiyon arabesk ile şu anki arasında çok fark var. Daha modern altyapılar kendi kültürümüzle batı arasında akorlar-armoniler birleşti. Biz de gençliğimizde damar müzikleri çok dinledik. Geçmişteki arabesk karamsarlığını biz de yaşadık. Jilet atanlar, alkolün dibine vuranlar, arabasına 5-6 arkadaş binip albümü dinlerken dermanı kalmayanlar... Artık onlar kalmadı...

BİZİM HİKAYEMİZ CACIK’TAN ÖNCE

◊ Arabeski neden modernleştirme çabasına giriştiniz? Genç kitleyi mi yakalamaya çalışıyorsunuz?
- O da değil. Zaten eski dönemki arabeski dinleyen bir kitle yok artık. Eski babaların ismi baki ama o dönemin sanatçıları güncellenemez. Bundan 20 yıl sonra ben de kendimi güncelleyemem. Olay değişiyor. Bir gün gelecek zamanı ben de yakalayamayacağım. Orhan Babalar, Müslüm Babalar, Ferdi Tayfur’lar, İbrahim Tatlıses’ler çok uzun emekler vermişler bu sektöre. Zor bir sektör, dışarıdan gözüktüğü gibi mikrofonu eline alıp şarkı okumakla olmaz. Umutsuzluk aşılamayalım dedik, ortaya da bu albüm çıktı. Kendileriyle bu yüzden bağımız kuvvetli ve konserlerde buluşuyoruz.

◊ Yaşar Gaga albümünde seslendirdiğiniz “Bi Cacık Olmaz”la da genç kitleyi etkilemiş olabilirsiniz...
- Sözleri Sezen Aksu’ya müziği, Okay Barış’a ait bir şarkıdır o. Güncel bir laftır “Senden cacık olmaz...” Cacık yeni çıktı ama bizim gençlerle hikâyemiz öncesindendir.

◊ Peki genç hayranlarınız en çok hangi şarkılarınızı seviyorlar?
- Slow parçalarımı seviyorlar. Ben onların dilinden anlıyorum, onlar da benim. Aşka dair söylemlerim var. Daha buluşturucu, daha pozitif sözlerim var. Bağımız sıkı, bu yüzden seviyoruz birbirimizi.

Buika ile düet  yapabilirim

◊ Artık arabesk söyleyen çok sanatçı da kalmadı. Kulvarınızda size rakip yok gibi...
- Hayır aslında arabesk müzik yapan çok fazla arkadaşım var. Ama şartlardan dolayı seslerini duyuramıyorlar. Bu tarzda müzik yapan çok isim var ama önde gözüken benim adım. İsterdim bu dalda çok başarılı olan arkadaşlarımla aramızda tatlı bir rekabet oluşsun... Arabesk müziğin daha çok yayılması, jenerasyonu yakalamasını isterdim.

◊ Peki aynı sahneyi paylaşmak ya da düet yapmak istediğiniz bir isim var mı?
- Buika ile düet yapabilirim mesela. Dünya daha hareketli, irtibata girmek çok kolay. Sanatçılar da başka ülke sanatçılarıyla kolay buluşuyor. Bir-iki yorumcu var aklımda. Bir şeyler yapmak istiyorum.

Sadece sosyal medya ile sesimizi duyuruyoruz

◊ Albüm yapımcınız Polat Yağcı ile iddiaya girmişssiniz...
- Her yapımcı yaptığı işi sahiplenir, başarılı olmasını ister. Biz de kendi aramızda espriyle 100 bin satarız, yok 200 bin satarız diye iddiaya girdik. Satış kısmı promosyon alanımızın darlığına rağmen başarıyla sürüyor.

◊ Neden böyle diyorsunuz?
- Arabesk söylüyorsanız, çıkabileceğiniz radyo ve televizyon programı o kadar az ki... Kendimizi ya röportajlarla ya da bu sayılı mecralarla tanıtabiliyoruz. Pop müzik sanatçıları gibi alternatif kanallarımız yok. Sosyal medyayla da sesimizi duyurabiliyoruz tabii.

◊ Dediğiniz gibi sosyal medyada kendi yayıncılığınızı rahatlıkla yapabilirsiniz...
- Benim için sosyal medya şu anda büyük bir avantaj. Özellikle de doğru kullanabilinirse... Ancak şu da var ki sosyal medya, sanatçı ve hayranları arasındaki büyüyü bozuyor. Bir hayranın tek tuşla duygu ve düşücesini sana aktarabiliyor. Bir dönem Prestij Müzik ile anlaşmalıydım, sanatçılara çuvalla mektup geliyordu. Oysa sosyal medyadan hakareti çok çabuk yiyip, övgüyü de hemen alabiliyoruz.

YouTube’da kliplerim 500 milyon kez izlendi

- Yanlış kararlarla müzik sektörü bitirilmek isteniyor. O yüzden çıkan mekanik albümler satmıyor, video kanalları izlenmiyor. “Şarkıcı kalmadı, şarkı kalmadı” diyorlar. Birileri yanlış kararlar veriyor. Totalde YouTube’da kliplerim 500 milyon izlenmiş. Keşke kanaldan da izleseler.

VİZYONDA BU HAFTA NELER VAR? ANLATANADAM SİNEFİL'DE SİZLER İÇİN YORUMLADI!