Paylaş
Kışkırtıcı bir rehberlik.
Yapıtlara bakarken, bilinenin, görünenin çok ötesinde, imge dünyasının bütün zenginliklerini çağrıştırdıklarını göreceksiniz.
Edgü’nün dediği gibi, çalışmaların öyküsü yok, masalı var. Öyküyü anlayabilir, algılayabilirsiniz ama masal sizi bambaşka, büyülü, tılsımlı bir dünyaya götürür.
Selma Gürbüz’ün yapıtları için yazılanlar, saptamalar sizi hem bilgilendiriyor hem de bunları unutup sizin düş gücünüzün genişliğini bir sınav sorusuna dönüştürüyor. Bazı kavramları yeniden düşünme gereği duyuyorsunuz. Bu dünya ile öteleri bir arada nasıl buluşturmuş diye.
Araştırmalar, aramalar, görünenle görünmeyeni bir bileşim içinde birbirine kavuşturmalar. Yapıtlarla ilgili bilgiler, notlar ya da eski deyimle şerhler, yüzyıllar ötesinden bir ustanın çırağına sorduğu bilmeceler sanki. Yanıtını veriyor ama, aldığımız yanıta kanaat getirip imge tembelliğine kapılmamızı da önlüyor.
Ferit Edgü’nün katalogda ve Selma Gürbüz İçin Üç Yazı adlı kitabında** yer alan Sunu yazısını okumalıyız. Bizim değerlendirme yolumuzu açıyor, dar bilginin çıkmazından kurtarıyor... “Selma Gürbüz, çağdaşlarından kimselere benzemeyen bir sanatçı. Onun yapıtlarının benzerlerini, günümüzde değil çok uzak bir geçmişte aramak gerek. Selma Gürbüz’ün dünyasını; manzaralar, dağ başları, deniz kıyıları, elmalar, armutlar ya da çıplaklar oluşturmuyor. Türk masallarının düşsel yaratıklarından ‘Mundus Elementaris’lerinden, 1003. gecelerden, kara, ak ya da gri büyülerden geliyor o. Karagözlerden, şamanlardan, tılsımlardan, Siyah Kalem’in gizemli figürlerinden, Falnamelerden, Yıldıznamelerden...”
* * *
SİMGELERİN ardına varmaya çalışıyorum. Hem gizemli hem açık bir dünya gezisine çıkıyorum. Dolunayları beni çıldırtıyor. Neredeyse lunatik bir kimlik kazanacağım. Dolunay. Aşk Düşü’nü görünce siz de benim gibi olabilirsiniz.
Günbatımı. Önü ve Ardı. Bu, günbatımı üzerine binlerce satırı, binlerce dizeyi birden özetleyip belleğime yığan bir resim.
Hangisini seçsem sorusunun yanıtını veremiyorum.
Selma Gürbüz’de doğalı buldum, çünkü kökü doğa. Onun resimlerinde ormanı ormanın içinden görüyorsunuz, dallar batıyor etrafınıza...
Yazılar sizin için kısıtlayıcı olmasın, aksine birazcık yol haritası olsun ama siz bilginiz, birikiminiz oranında keşfe çıkın. Kaybolun, Batı’dan Doğu’ya bir seyyah gibi gidin. Heykelleri görmeden galeriden ayrılmayın.
* * *
SELMA GÜRBÜZ‘ün kataloğunu edinin, yazıları okuyun. Ayrıca Ferit Edgü’nün kitabını ihmal etmeyin, sanatçıyı bütün yönleriyle size tanıtıyor.
(*) Galeri Rampa’daki sergi 9 Şubat akşamına kadar açık. Beşiktaş Akaretler’deki galeri pazar-pazartesi hariç salı-cumartesi 19.00’a kadar açık.
(**) Selma Gürbüz İçin Üç Yazı, Ferit Edgü, Sel Yayıncılık.
Paylaş