Sedat Ergin: Cumhurbaşkanı'nın çelişkisi

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer'in YÖK'ün 9 Eylül Üniversitesi rektörlüğüne yapılacak seçimle ilgili gönderdiği listeyi iade etmesi, Çankaya Köşkü'ndeki ilk göze batan icraatı olarak görülebilir.

Üslubu ve mütevazi kişiliği ile ilgili basına yansıyan haberler bir tarafa bırakılırsa, Sezer, ilk kez doğrudan yetkilerini kullanma anlayışını ilgilendiren zor bir karara imza atmış bulunuyor.

Bu kararı, Sezer'in gerektiğinde yetkilerini geniş bir şekilde yorumlayıp, tartışmalı sulara girmekten ve hepsinden önemlisi Cumhurbaşkanlığı'na tuğrasını vurmaktan çekinmeyeceğini gösteriyor.

YÖK'ün 9 Eylül Üniversitesi'yle ilgili kararı, Türk kamuoyunun çok geniş bir kesiminin şiddetli tepkisiyle karşılaştığı bir olgudur.

YÖK'ün biri 449, diğeri ise 389 oy almış iki adayın üstünü çizip, Cumhurbaşkanı'na 142 oy alan üçüncü adayla, birer oy almış diğer iki adaydan oluşan bir listeyi göndermiş olması izaha muhtaçtır.

YÖK'ün kamuoyuna herhangi bir gerekçe getirmemiş olması, açık toplumun gelenekleri ve demokrasi anlayışıyla örtüşmemektedir.

Buna karşılık, madalyonun diğer yüzünde Cumhurbaşkanı'nın tutumu açısından da ilginç bir durum karşımıza çıkıyor.

Sezer, listeyi YÖK'e geri gönderirken yazdığı mektupta, en önemli gerekçelerinden birini demokrasi anlayışıyla izah etmektedir.

Cumhurbaşkanı, mektubunda şöyle diyor:

‘‘Bu seçimin doğru ve adil yapılmış sayılabilmesi için her şeyden önce üniversite öğretim üyelerinin iradesine, hukuka ve demokrasiye saygı gösterilmelidir.’’

YÖK karşısında bu tutumu sergileyen Sezer, yüksek yargıyla ilgili tasarruflarında nasıl davranmıştır?

Burada dikkat çeken iki örnek olaydan birincisi, Sezer'in kendisinin ayrılmasıyla boşalan Anayasa Mahkemesi üyeliğine yaptığı atamadır.

Yasaya göre, Anayasa Mahkemesi üyeliğine Yargıtay kontenjanından yapılan atama öncesinde Yargıtay Genel Kurulu'nda seçim yapılmaktadır. Cumhurbaşkanı, seçimde 120 barajını aşan üç adaydan birini seçmektedir.

Geçen haziran ayında yapılan seçimde barajı ilk sırada Sadık Mollamahmutoğlu 127 oyla aştı. Onu 131 oyla Ahmet Akyalçın ve 133 oyla Ünal Başoğlu izledi.

Peki, Cumhurbaşkanı bu adaylardan hangisini tercih etti?

Yanıt: 131 oyla ikinci sırada çıkan ve oy toplamında da ikinci gelen Akyalçın'ı...

Sezer'in ilginç bir diğer kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne yaptığı atama oldu. Yargıtay Genel Kurulu'nda yapılan seçim sonucu Cumhurbaşkanı'na 5 aday gösterildi.

Seçimde Yılmaz Alasu 123, Erol Öcal 97, Osman Cengiz Yüksel 89, Kamil Acar 88 ve Ersan Ülker 83 oy aldı.

Cumhurbaşkanı'nın buradaki tercihi de yine en çok oy alan aday değil, ikinci gelen Erol Öcal oldu.

Kuşkusuz, üniversitelerdeki seçim ile yargıdaki seçim yöntemlerini kıyaslamak her zaman isabetli sonuçlar vermeyebilir.

Ancak, yine de çelişki gibi gözüken bir duruma işaret etmekten kendimizi alıkoyamadık.

Yazarın Tüm Yazıları