Satrançta “kondisyoner” hamlesi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2012 14:45
Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) milli takımlara kondisyoner getirerek, ilginç bir uygulamaya imza attı.
Sporcularının müsabakalar sırasında fiziksel dayanıklılıklarını üst seviyede tutmayı ve bazen 5-6 saat sürebilen maçların ardından ertesi güne daha toparlanmış ve dinç başlamalarını hedefleyen TSF, daha önce (A) milli düzeyde güreş, voleybol, kayak gibi bir çok branşta görev yapan kondisyoner Murat Atıl ile anlaştı.
Murat Atıl, satrancın mental bir spor ve kondisyonere ihtiyaç duyacak en son branş gibi gözüktüğünü ifade ederek, “TSF'nin teklifi karşısında çok şaşırdım ve ilk başta inanamadım. Bana çok ilginç geldi. Çünkü bu ülkede bırakın satrancı, kondisyona en çok ihtiyacı olan branşlar bile bunun öneminin farkında değil. İhtiyaç duyulan birçok branşta kondisyonerin önemi hala bilinmezken, TSF'yi bu girişiminden dolayı takdir ediyorum” diye konuştu.
Satranç sporcularının, kondisyon antrenmanları sonrasında güçlerini çok daha ekonomik kullanabileceklerini ve bir çoğunda oluşan postür bozukluklarının giderileceğini anlatan Atıl, satranca aşina olmadığı için ilk başta biraz tedirginlik yaşadığını söyledi.
Kendisinin eski bir atlet olduğunu kaydeden Atıl, şöyle devam etti:
“Aslında çalıştığım birçok branşa aşina değilim ama kondisyonerin malzemesi insandır. Bizim işimiz, insanın zorlanmaya verdiği tepkileri bilmek. Satrançta sabah başlayıp öğleden sonraya kadar süren bir maçta fiziksel performansı üst düzeyde tutma çabası var. Uyarılmışlık düzeyinin tüm müsabaka boyunca aynı seviyede tutulması gerekiyor. Bu açıdan kondisyon şart. Ayrıca sporun insan hayatına bir çok getirisi var. Spor, sosyal, psişik, bilişsel ve fiziksel bir gelişim sağlıyor. Sporcunun da bunların hepsine ihtiyacı var.”
Milli satranç oyuncularına, diğer sporlarda olduğu gibi üst düzey performans gerektiren bir program uygulamayacağını ama onları belli bir seviyenin üstünde tutacak bir antrenman döngüsüne sokacağını anlatan Atıl, “Oyuncuların çoğu sedanter, başta zorlanacaklar ama sonra alışacaklar” dedi.
“Türkiye'de bel ve sırt hep ihmal ediliyor”
Murat Atıl, satranç oyuncularını üst düzey bir devlet kurumunda çalışan üst düzey memurlara benzettiğini belirterek, “Hayatlarında spor yok ve eminim ki birçoğu postür bozukluğu yaşıyor” dedi.
Türkiye'de bel ve sırt grubunun hep ihmal edildiğini dile getiren Atıl, tüm branşlarda bu eksikliğin olduğunu ve birçok sporcunun da bu yüzden kambur olduğunu kaydetti.
Atıl, “Örneğin voleybolcularımız hep kambur durur ama bir Brezilya takımına bakın hepsi gladyatör gibi, neden? Çünkü küçük yaşlardan itibaren bel ve sırt grubunu çalıştırmışlar. Bizim sporcularımız maç aralarında hep mekik çekerler ama yanlış. Önemli olan sırt ve bel. Bu ülkede herkes belinden sakat” diye konuştu.
Satranç Milli Takımı ile Antalya'da yapacakları kampta trekking, kano ve bisiklet turları, hafif şiddetli koşular, step ve aerobik, yüzme gibi çalışmalarda bulunacaklarını ifade eden Atıl, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm bu çalışmaların ardından satranççılar, müsabakanın ertesi sabahı kalktıklarında kendilerini daha mutlu hissedecekler. Yeni güne ve müsabakaya çok daha dinç başlayacaklar. Çok daha çabuk toparlanıp daha az yorulacaklar. Bunun garantisini verebilirim. Bunun da müsabaka sonuçlarına olumlu yansıyacağını düşünüyorum.”
Murat Atıl, satrancın mental bir spor ve kondisyonere ihtiyaç duyacak en son branş gibi gözüktüğünü ifade ederek, “TSF'nin teklifi karşısında çok şaşırdım ve ilk başta inanamadım. Bana çok ilginç geldi. Çünkü bu ülkede bırakın satrancı, kondisyona en çok ihtiyacı olan branşlar bile bunun öneminin farkında değil. İhtiyaç duyulan birçok branşta kondisyonerin önemi hala bilinmezken, TSF'yi bu girişiminden dolayı takdir ediyorum” diye konuştu.
Satranç sporcularının, kondisyon antrenmanları sonrasında güçlerini çok daha ekonomik kullanabileceklerini ve bir çoğunda oluşan postür bozukluklarının giderileceğini anlatan Atıl, satranca aşina olmadığı için ilk başta biraz tedirginlik yaşadığını söyledi.
Kendisinin eski bir atlet olduğunu kaydeden Atıl, şöyle devam etti:
“Aslında çalıştığım birçok branşa aşina değilim ama kondisyonerin malzemesi insandır. Bizim işimiz, insanın zorlanmaya verdiği tepkileri bilmek. Satrançta sabah başlayıp öğleden sonraya kadar süren bir maçta fiziksel performansı üst düzeyde tutma çabası var. Uyarılmışlık düzeyinin tüm müsabaka boyunca aynı seviyede tutulması gerekiyor. Bu açıdan kondisyon şart. Ayrıca sporun insan hayatına bir çok getirisi var. Spor, sosyal, psişik, bilişsel ve fiziksel bir gelişim sağlıyor. Sporcunun da bunların hepsine ihtiyacı var.”
Milli satranç oyuncularına, diğer sporlarda olduğu gibi üst düzey performans gerektiren bir program uygulamayacağını ama onları belli bir seviyenin üstünde tutacak bir antrenman döngüsüne sokacağını anlatan Atıl, “Oyuncuların çoğu sedanter, başta zorlanacaklar ama sonra alışacaklar” dedi.
“Türkiye'de bel ve sırt hep ihmal ediliyor”
Murat Atıl, satranç oyuncularını üst düzey bir devlet kurumunda çalışan üst düzey memurlara benzettiğini belirterek, “Hayatlarında spor yok ve eminim ki birçoğu postür bozukluğu yaşıyor” dedi.
Türkiye'de bel ve sırt grubunun hep ihmal edildiğini dile getiren Atıl, tüm branşlarda bu eksikliğin olduğunu ve birçok sporcunun da bu yüzden kambur olduğunu kaydetti.
Atıl, “Örneğin voleybolcularımız hep kambur durur ama bir Brezilya takımına bakın hepsi gladyatör gibi, neden? Çünkü küçük yaşlardan itibaren bel ve sırt grubunu çalıştırmışlar. Bizim sporcularımız maç aralarında hep mekik çekerler ama yanlış. Önemli olan sırt ve bel. Bu ülkede herkes belinden sakat” diye konuştu.
Satranç Milli Takımı ile Antalya'da yapacakları kampta trekking, kano ve bisiklet turları, hafif şiddetli koşular, step ve aerobik, yüzme gibi çalışmalarda bulunacaklarını ifade eden Atıl, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm bu çalışmaların ardından satranççılar, müsabakanın ertesi sabahı kalktıklarında kendilerini daha mutlu hissedecekler. Yeni güne ve müsabakaya çok daha dinç başlayacaklar. Çok daha çabuk toparlanıp daha az yorulacaklar. Bunun garantisini verebilirim. Bunun da müsabaka sonuçlarına olumlu yansıyacağını düşünüyorum.”