Güncelleme Tarihi:
DNA profili bir kişinin kimliği gibi.
Bir kere çıkartıyorsunuz, bu profili ve değişmiyor.
DNA bir bakıma kimlik numarası gibi.
İleride belki kimlik yerine DNA geçecek.
Dünyadaki her bireyin DNA'sı farklı tıpkı parmak izi gibi.
Geçtiğimiz ay yapılan Amerikan Psikiyatri Kongresi, psikiyatri alanında bir çok yeni gelişmenin habercisi gibiydi. Kongreye katılan Prof. DR. Psikiyatr Nevzat Tarhan dünyanın psikiyatri alanında en çok tartıştığı konunun, psikiyatri ve genetik ilişkisi olduğunu söylüyor.
Tarhan, kongre kapsamında; verilen ilaçların takibinde DNA takibi yapılmasının en önemli konu başlığı olarak ele alındığını belirterek şunları söyledi: " Artık DNA'sına bakarak bir kişinin psikiyatrik sorununa hangi ilaç iyi gelir bu biliniyor. Ve yeni doğmuş birinin DNA'sını çıkardığınızda bu DNA 100 yıl saklanabiliyor. Sonuç olarak, bir kişinin DNA'sında hangi enzimlerin iyi çalıştığına bakılarak, ona hangi ilaç zayıf etki yapıyor, hangisi iyi etkiliyor bu kesin olarak öğrenilebiliyor. Geçmişte, DNA kolay çıkartılamıyordu ama şimdi özellikle kronik ve tedaviye dirençli hastaların DNA haritasını çıkartıp ilaçların DNA üzerindeki etkisine bakılıyor. Şöyle ki, hangi ilacın aktif maddesi, hangi enzimle çalışıyora bakılıyor ve o enzim, o kişide aktif mi bakılıyor."
DNA Türkiye'de çıkartılıyor
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dünyada bazı laboratuvarlarla anlaştıklarını ve buradan aldıkları DNA'ları o laboratuvarlara gönderdiklerini, dolayısıyla bu incelemenin sonucuna göre, o kişilere uygun ilaç tedavisi uyguladıklarını belirtiyor. Tarhan; "DNA profilini çıkartmanın böyle bir kolaylığı var. Genetik cevapta önemli olan ilacın kan düzeyinde olan etkisidir. Çünkü 100 hasta içinde 30 hasta tedaviye dirençlidir ve DNA sayesinde bu hastalar için ne yapılabiir konusuna bakılıyor. Burada fakmakogenetik konusu dikkat çekiyor. Kesinlikle genler önümüzdeki yıllarda psikiyatrinin önemli bir konusu olacak."
Herkesin DNA'sı farklı olduğuna göre herkese hitap edecek ilaç üretmek mümkün mü? Sorusunun sormak herkesin aklına gelebilir.
Bunun yanıtı şu; Herkesin yediği gıdalar vardır ama bir takım insanlara olumsuz etki yapabilir. Mesela greyfurt yiyenlerin bazılarında bir takım ilaçlar olumlu etki yapamıyor. Mesela bir hasta devamlı roka yiyormuş ve o nedenle ilaç tesir etmiyormuş.
Bunun gibi kişiye özel tedavi önem kazanıyor. Kişiye özel tıp yaklaşımı önemli artık. Hastalığı değil, hastayı tedavi önemseniyor" diyor.
Amerikan Psikiyatri Kongresi ve diğer önemli konu başlıkları
Amerikan Psikiyatri Kongresinde, beyin görüntüleme sistemleri, EEG tanıtımları, ilaç ve EEG etkileşimleri ele alındı. Işık terapisi de önemli konuların arasında yer alıyordu. Ve artık psikiyatri de teknoloji kullanımı çok önemli bir hale geliyor. Örneğin tele konferans tarzında terapiler yapılacak ve ciddi olarak tartışılıyor.
Ve Eşikaltı psikiyatri kavramı
Kongrede önemle tartışılan oturumlardan biri de "Eşikaltı Psikiyatri" kavramı oldu. Çünkü bazı psikiyatrik vakalar her tanıma uymuyor ama eşikaltı vakalar olarak tanımlanabiliyor ve bunlar ilaç tedavisi gerektiriyor, bu ortaya çıktı. Kolay aşık olmanın bir psikiyatrik bozukluk olduğu ve tedavi edilmesi gerektiği de bu çerçevede ortaya çıktı. Manik depresiflik durumunun ön işaretleri olarak kabul ediliyor kolay aşık olma, öfkelilik de duygu durum bozukluğunun ayak sesleri gibi kabul ediliyor artık.