Güncelleme Tarihi:
İlişkilerde mola verme eyleminin terapistler eşliğinde olması gerektiğini savunan psikiyatr ve psikologlar, özellikle konuşmanın zorlaştığı anlaşma döneminde terapiste çok iş düştüğünü belirtiyorlar…
Aile Danışmanı Uzman Psikolog Çiğdem Demirsoy'a ilişkide mola verme zamanının nasıl belirlendiğini sorduk. Demirsoy ise yanıtladı.
"İnsanın var oluşsal gereksinimlerinden biri ait olmak, diğeri de birey olmaktır. Ait olma isteği bağımlılığı, birey olmak isteği de bağımsızlığı getirir. Bir ilişkinin sağlıklı olması için o ilişkinin, ilişkideki kişilerin ihtiyaçlarını karşılamasına olanak tanıması lazım. İlişki içinde kişi, ait olma ve birey olma dengesini sağlayabiliyorsa (hem "ben" hem de "biz" olabiliyorsa) mutludur, dengelidir ve kişisel gelişimini sürdürebilir. Sağlıklı bir ilişkiyi sürdürebilmek için kişi "biz" olmadan önce kendi benliğini tanımalı, ve ilişkide de sadece "biz" olmaya çalışmamalı, ayrı "ben"ler olarak taraflar kendilerini var edebilmelidir. Sürekli birlikte olmaya çalışan, her konuda aynı düşünüp, davranmak zorunda hisseden çiftler bir süre sonra tek başlarına bir şey yapamaz hale gelir. Bu artık sevgi değil, bağımlılıktır. Bu duruma gelen bir ilişkide sorunlar başlar, çünkü hep aynı düşünmek ve davranmak gereklidir ve bunu sağlayabilmek için de karşılıklı dayatmalar, kısıtlamalar, birbirini değiştirme çabaları ortaya çıkar. Bu durumda ilişkide zaman zaman mola almak ilişki sorunlarına, ilişkide tıkanmalara engel olacaktır.
İlişkide mola ne kadar işe yarar?
İlişkide sorunlar varsa, çatışma yaşanıyorsa bu durumda da çiftlerin bir süre birbirinden uzaklaşması, ilişkide mola almak; kızgınlık ve öfke gibi ilişkiye zarar veren olumsuz duyguların yatışmasını sağlayıp soruna yeniden dönüldüğünde farklı açıdan bakabilmeyi kolaylaştırdığı için işe yarayacaktır. İlişkide tıkanma olduğunda en iyisi o problemin çözümünü daha sonraya bırakmak, hemen o anda çözme ısrarında olamamaktır.
Mola her zaman ilişkiyi devam ettirmez
Uzman Klinik psikolog Eda Arduman ise molanın adını mola olarak vermeyi sevmediğini ve bunun adının gözden geçirmek olması gerektiğini belirtiyor. Gayet iyi giden bir ilişki varken kimsenin aklına mola vermenin gelmeyeceğini ve ancak insanların zorlandıkları noktada veya yıpranmaya başladıklarını hissettikleri noktada sorular sormaya başladıklarını iddia ediyor. Arduman, "Maalesef mola ihtiyacı duyuluyor çünkü ilişkinin gözden geçirilmesi gerekiyor ve herkes sanıyor ki, mola verince ilişki güllük gülistanlık olacak. Gözden geçirme süreci çiftlere ve şahıslara göre değişik yönler alır.
Benim kişisel gözlemime göre; dışa dönük, sosyal yönü kuvvetli olanlar mola verdikleri zaman ayrılıyorlar. İçine kapanık, zamanla güven duyabilen, insan ilişkilerine mantıkla bakıp uzun süreli ilişkiler kuranlar moladan sonra daha kolay eski ilişkilerine dönebiliyorlar" diyor.
Taraflardan biri vazgeçebilir
Psikolog Sayra Kaya'da ilişkilerde molanın, ilişkide bulunan kişilerin kişilik yapılarıyla ilgili olduğunu ve ilişkiyi savaş olarak algılayan bireyler bir araya gelirlerse molanın ilişkinin devamı için gerekli olduğunu vurguluyor. Kaya, "Birbirine tahakküm edici, ilişki içinde her iki tarafında kendi doğrularını ve değerler sistemini karşı tarafa empoze ettiği, kısıtlamaların bol olduğu bir ilişki ise mola taraflara nefes aldıracaktır. Mola ilişkinin sağlığı ve uzun süreliği açısından gerekli. Risk, taraflardan birinin vazgeçmesi olabilir..Olumlu yanı ise, bireylerin ilişki içerisinde tükettikleri "kendilerine" yeniden kavuşmaları ve kendileri için bir şeyler yapmalarıdır." diyor.
DBE İnternet sitesinden alınan bilgilere göre:
Mola yönteminin basamakları
1. Farkındalık: Kızgınlığın belirtilerini fark etmeyi öğrenme
2. Güvenlik Alanında Kalmak: Molanın gerekliliğine karar verebilme
3. Sinyal: Mola isteyen kişi, bunu bir el hareketi ile ve sakin bir ses tonu ile biraz mola istiyorum şeklinde ifade eder.
4. Kabul Etme: Diğer partner molayı kabul eder
5. Ayrılma:Partnerler farklı bölgelere çekilirler
6. Sakinleşme: Molayı başlatan kişi, sakinleşmek için gerekenleri yapar
7. Geri dönüş: Partnerler buluşurlar ve sakinlerse konuşmalarına devam ederler.