Türkiye'yi ayağa kaldıran sözlere tepki
Güncelleme Tarihi:
“Otistik çocuklar beyinlerinde inanç alanı olmadığı için Allah'a inanmayı bilmiyorlar. Otistik çocuklara uygulanacak farklı terapi yöntemleriyle, çocuklarda farkındalık yaratmak gerekiyor” diyen sosyolog Fehmi Kaya'nın sözlerine tepkiler büyüyor.
Hürriyet Dünyası Pasaj yazarı ve özel eğitim uzmanı Aylin Anne, Fehmi Kaya'nın açıklamalarına şu sözlerle cevap verdi: “İnanış zihinsel ve duygusal yönden her türlü yeterliliği tam olan bireylerin meselesidir. Eğer otizmli bir çocuğum olsaydı bu sözler karşısında ‘siz onun ne kadar büyük ve iyi bir insan olduğunu biliyor musunuz? Otizmli bireyler ilahi boyutta hepimizden daha temiz ve torpilli' derdim.”
Adana Otistik Çocuklar Sağlık ve Eğitim Derneği Başkanı Sosyolog Fehmi Kaya'nın otizm ve ateizmi ilişkilendirdiği haberi izlediğimde bir özel eğitimci olarak büyük bir hicap duydum.
Öncelikle otizmin tanımına bakalım:
Otistik spektrum bozukluğu çeşitli gelişimsel bozukluklara verilen isimdir. Otizm ileri düzeyde ve karmaşık bir gelişimsel yetersizlik çeşididir. Otistik spektrum bozukluğu, doğuştan var olabildiği gibi, üç yaşa kadar olan dönemler de başlayabilir. Otistik spektrum bozukluğunun, nörolojik sorunlardan kaynaklanan bir yetersizlik olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, otistik spektrum bozukluğu ile etnik köken, dinsel inanış, ailenin sosyoekonomik düzeyi arasında da herhangi bir ilişki bilimsel olarak yoktur.
Çeşitli bilimsel kaynaklar otistik spektrum bozukluğunu çeşitli şekillerde sınıflandırmaktadır. Ruhsal Bozukluklara İlişkin Tanı ve İstatistik El Kitabı IV, psikoloji alanındaki sorunlara ilişkin referans alınan en güvenilir kaynaklardan biridir. DSM IV otistik spektrum bozukluğunu beş alt gruba ayırmaktadır:
• Otizm,
• Asperger sendromu,
• Çocukluk disintegratif bozukluğu,
• Rettsendromu ve
• A tipik otizm (PDD-NOS).
Otizm: Otizm, otistik spektrum bozukluğu kategorisindeki en temel alt gruptur. Otizmin üç yaştan önce başladığı kabul edilmektedir. Otizm; (a) sosyal etkileşimde önemli yetersizliklerle, (b) iletişim ve oyunda önemli yetersizliklerle, (c) çeşitli takıntılarla kendini gösterir.
Otizmli bireylerin özellikleri:
• -İletişim kurma becerileri çok zayıftır.
• -Göz temasından kaçınırlar.
• -Anlamsız kelimeler, kelime sayısında kısıtlılık söz konusudur.
• -Çeşitli el hareketlerini tekrar etmeyi severler.
• -Bir nesneyi almak için kendisinin değil yakındakinin elini kullanmayı tercih ederler.
• -Başkalarının sözlerini tekrar ederler.
• -Hayalgücüne dayalı oyunlar oyanayamazlar.
Fehmi Kaya’ nın "Onun için ibadet etmeyi, Allah’a inanmayı bilmiyorlar. Otistik çocuklara uygulanacak farklı terapi yöntemleriyle, çocukta farkındalık yaratmak gerekiyor” sözlerine gelince; zihinsel, duygusal, sosyal yönden gelişimi çok farklı seyreden bireylerden Allah’ a inanmak, inanış gereği çeşitli ibadetler yapmalarını beklemek ciddi bir yanlıştır. Bu yanlış önce anneleri, sonra aileyi ve toplumu incitir.
İnanış zihinsel ve duygusal yönden her türlü yeterliliği tam bireylerin meselesidir. Bu nedenle bilinçli bir tercih olan ateizm ile gelişimsel bir bozukluk olan otizm arasında kurulmak istenen bağ yavan, anlamsız ve de vicdani yönden inciticidir.
Eğer otizmli bir çocuğum olsaydı bu sözler karşısında “ siz onun ne kadar büyük ve iyi bir insan olduğunu biliyor musunuz” sorusunu sorardım. Otizmli bireylerin ilahi boyutta hepimizden daha temiz ve torpilli olduğunu söylerdim.
Biz özel eğitimcilerin asıl yükümlülüğü çocuklarımıza olabildiğince bağımsız bir yaşam sürmeyi hediye etmek, onurlu bir yaşam sunmaktır. Hazreti peygamber dahi konuya inanış değil, önce insan gözüyle bakmışken, bu son çıkışın tamamen popülist, çirkin ve yıkıcı olduğunu düşünmekteyim.