Güncelleme Tarihi:
Nişantaşı Hospital beslenme ve diyet uzmanı Bahar Aktan beslenme çantası alınmasını ve beslenme çantasına koyulması gerekenleri anlattı.
"İstanbul'da uzun süre trafikte kalanlarda sinirlilik hali ve aşırı yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Buna sebep olan en büyük iki faktör; uzun süre sıcak havada araç kullanmak zorunda kalan sürücülerin susuz kalması ve yine aynı sebeple kan şekeri ve tansiyon dengesini sağlamak için 2,5-3 saatlik periyotlarla olması gereken beslenme düzenlerini bozmuş olmalarıdır. Araç kullanırken en çok kullandığımız iskelet-kas ve sinir sistemlerimizin düzgün çalışabilmesi için sürücülerin yanlarında mutlaka bol miktarda su, ayran, limonata gibi içecekler ve bunun yanı sıra kan şekeri dengesini sağlayabilmek için ise küçük sandviçler, galeta, kızarmış ekmekler ve diyet bisküviler gibi atıştırmalıklar bulundurmaları tavsiye edilmektedir.
SİNİR, ÖFKE, BAŞ AĞRISI YAPIYOR
Memorial Şişli Hastanesi'nden uzman diyetisyen Yasemin Sancak da sabah kahvaltısı yapılmadan yola çıkımaması gerektiğini ve özellikle kahvaltıda tüketilmesi gereken besinleri açıkladı:
"Sıcak havalarda trafikte geçirilen uzun saatlerde açlık, yeterli sıvı alınmaması ve hareketsizlik özellikle tüm bireyler için risklidir. Özellikle bu etkiler uzun süreli açlıkla gelişen kan şekeri düşmesine bağlı olarak, dikkat ve konsantrasyon eksikliği, tahammülsüzlük, sinirlilik, çabuk öfkelenme, baş ağrısı, halsizlik, bitkinlik, terleme, çarpıntı, baş dönmesi, ani başlayan bir yorgunluk hissi ve daha ileri seviyelerde bayılma gibi problemler bile yaşanabilir. Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenme çok önemli."
SABAH KAHVALTISINDA BUNLARI TÜKETİN
Diyetisyen Yasemin Sancak ayrıca sabah trafiğe aç çıkmamak gerektiğini söylerken tam tahıllı ekmek, az yağlı peynir, birkaç tane zeytin, domates, salatalık, renkli biberler, maydonoz, tere, roka ve diğer yeşillikler veya süt ya da yoğurtla hazırlanmış tam tahıllı gevreklerin tüketilebileceğini belirtti. Sancak ayrıca: "Kahvaltıyı beyaz ekmek, reçel, bal, açma, poğaça, börek gibi yiyeceklerle yapmak uzun süre trafikte kalındığında kan şekerinin hızlı yükselmesiyle rehavet ve uyku haline neden olabilir, ardından şekerin hızlı düşüşüyle yorgun, halsiz ve tahammülsüz hissettirebilir. Trafiğe çıkmadan önceki öğünlerde ağır, yağlı, kızarmış besinler, pilav börek gibi yiyecekler tercih edilmemeli, mümkün olduğunca az yağ eklenmiş sebze, yağsız beyaz et- balık- aşırı olmayan kırmızı et, salata gibi besinler ve tam tahıllı ekmek veya bulgur gibi doğru karbonhidratlar tercih edilmelidir. Trafikte kalınan süre içinde ise metabolizmaya destek olmak ve kan şekerini dengeleyebilmek için ara öğünler tüketin: 1,5-2 saatte bir örneğin, Taze veya kuru meyve veya kutu süt veya 1-2 ceviz veya 5-10 fındık veya 5-10 badem veya 1 çay bardağı leblebi veya birkaç diyet bisküvi veya grisini tercih edilebilir. Şekeriniz düşüp canınız tatlı isterse çikolata, şeker gibi besinler sonradan sizi daha kötü hissettireceği için taze veya kuru meyveleri tercih edin." dedi.
BEL FITIĞINA ŞÖFÖR HASTALIĞI DENİR
Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Tunç Kalyoncu oturmanın zararlarını gidermek için püf noktaları anlattı: "Uzun süre aynı pozisyonda kalmanın hem bedensel hem de ruhsal yıpratıcı etkileri olucaktır. Zaten insan omurgası ilginç bir yapıya sahiptir. Normalde oturma pozisyonunda omurgaya ve omurlar arasındaki noktaya binen yük ayakta durmaya nazaran yüzde 40 daha fazladır.
Hele araba koltuğunun şekli de sürme esasına göre yapıldığı için yük daha da çoğalıyor. O yüzden eski tıp kitaplarında bel fıtığına şöför hastalığı adı verilir."
Yapılması gerekenler;
-Direksiyona yakın oturmak lazım
- Baş iki omuz hizasında olmalı
- Koltuk çok alçak olmamalı ve hafif arkaya doğru eğimli olmalı
- Bel sorunu olanlarında sürücü yastığı adı verilen yastaığı koltuk ile kendi sırtları arasına koyması gerekiyor
- Trafiğin hiç ilerlemediği yerlerde arabadan inip birkaç adım atıp çömelip kalkarak pozisyon değişikliği yapması gerekiyor
- Sol ve sağ tarafta kol desteği gerekli
- Tuvalet ihtiyacı da göz önüne alınarak küçük küçük yudumlarla su içmeli
- Arabada kiraz, kayısı, erik gibi çok sıkıştırmayan ama sulu yaz meyveleri bulundurmalı
- Dışarısı ve içerisi arasındaki sıcaklık farkı çok aşırı olmamalı bu yüzden klima için ideal derece 23-24 derecedir
- Camları açarak taze hava almalı, klima devamlı çalıştırılmamalı
BÖBREKLER VE MESANE TEHLİKE ALTINDA
Memorial Şişli Hastanesi'nden ürolog Prof. Dr. Oğuz Acar insanların günde 1.5 litre idrara çıkması gerektiğini, bu idrar ile vücuttaki toksik maddelerin atıldığını belirtti. Prof. Dr. Acar tuvalete çıkmamanın veya az su içmenin yaratacağı tehlikeyi şöyle açıkladı: Su içmemek idrar üretimini engeller. Çünkü vücudun da suya ihtiyacı vardır. Su içmemek taş oluşumuna, idrar yolu enfeksiyonlarına, böbrek enfeksiyonlarına, vücut fonksiyonlarının yeterince yerine getirilememesine neden olur. Su içmemek, halsizlik ve alışkanlık haline getirildiğinde de böbrek yetmezliklerine kadar gidebilir.
Mesane sağlığı açısından da idrar atımının düzenli olması gerekir. Mesane doluyken mutlaka boşaltılmalıdır. Çünkü alışkanlık haline getirilen bu durum ileri yaşta tembel mesaneye ve mesanenin tam olarak boşaltılamaması sorunlarına yol açar. Mesane yeteri kadar dolduğunda boşaltılırsa bir sorun yoktur. Ancak kapasitesinin üzerine çıkarak gergin bir hale gelirse ve yeteri kadar kasılamaz, tam olarak boşaltılması da mümkün olamaz.
Mesaneyi zamanında boşaltmamak alışkanlık halini alırsa mesane sorunlarının yanı sıra idrar yolu enfeksiyonlarına da yol açabilir. Uzun süre oturmak aynı zamanda prostat sorunları da tetikler. Prostat sorunu olan kişilerin sıcak havalarda uzun süre oturur pozisyonda kalmaları idrar yapma sorunlarını belirgin hale getirir. Bunun için özellikle trafikte idrar yapmamak için su içmemek yerine, yeterli miktarda su içmek ve tuvaletin kullanılabileceği bir noktada durarak mesaneyi boşaltmak daha uygundur. Özellikle sıcak havalarda su ihtiyacı çok daha fazla olacaktır. Bu nedenle yazın böbrek sağlığı için su tüketimine önem verilmelidir.
"İSTANBUL'DA UZUN YOLA ÇIKIYORMUŞ GİBİ HAZIRLANIN"
Bakırköy Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi'nden ürolog Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı artık insanların İstanbul'da yola çıkmadan önce uzun yola çıkıyormuş gibi hazırlanmaları gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Taşçı trafikteki uzun saat tuvalete gidememenin sadece kişiye eziyet veren bir şey olduğunu ancak trafikte sıkışıp tuvalete gidememenin prostata ya da idrar yollarında soruna sebep olmadığını söyledi.
Ancak Dr. Taşçı bunun kronikleşmesi yani her gün yaşanması durumunda mesanenin büyümesine neden olduğunu bunun da ileride sorunlara sebep olacağını açıkladı. Prof. Dr. Taşçı; insanlar yola çıkmadan önce tuvalete gitmeliler, mola vermeliler dedi.
TANSİYON VE ŞEKER HASTALARI BUNLARI UNUTMASIN
Özel Yaşam Hastanesi Başhekimi ve Genel Cerrah Prof. Dr. Beyzade Kahraman ise yüksek tansiyonu olan kişilerin sıcakla beraber tansiyonunun yükseleceğini, bunun baş ağrısı ve stresi de tetikleyeceğinin altını çizdi: Tansiyon hastaları midesini çok doldurmamalı, rahat giysiler giymeli ve bu duruma kendisini psikolojik olarak hazırlayarak stres faktöründen kendilerini korumalı.
Prof. Dr. Kahraman trafik çilesinin diğer etkilerine dair şunları söyledi: Öncelikle bu durum strese sebep oluyor, mesanenin şişmesi prostat büyümesi nedeniyle zaten çok sık tuvalete gitmesi gereken insanları daha da zor durumda bırakacak. Şeker sorunu olanlar yanında yiyecek bir şeyler taşımalı, çünkü hem hipoglisemi (düşük şeker) hem de hiperglisemi (yüksek şeker) hastası olanlar az az, sık sık yemeli. Aksi takdirde şekeri düşenlerde bayılma gibi sorunlar olabilir. Ani şeker düşmesine karşı da meyve suyu bulundurabilirler. Ayrıca sıcak havalarda günde 2,5-3 litre su içilmesi gerekiyor. Bunu da özellikle kalp, tansiyon, şeker hastaları kesinlikle aksatmamalı.