İstanbul Tabip Odası seçime gidiyor

30 bin kayıtlı üyesiyle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en büyüklerinden olan İstanbul Tabip Odası’nı iki yıl boyunca yönetecek hekimler için seçim heyecanı başladı. Özgür Hekimler ile Hekimlikte Özlük ve Onur platformları mevcut yönetimi yıllardır politika yapmakla, hekimlerin sorunlarını ikincil sırada tutmakla suçluyor. İki yıl daha odayı yönetmeye talip olan Demokratik Katılım Grubu ise siyasi irade karar alırken benzer gerekçeyle kendilerine danışılmadığını söylüyor. Sandıkta yarışacak grupların başkan adayları, sözcüleri ve görüşleri şöyle:

ÖNCELİKLİ HEDEF HEKİMLİĞİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRMAK

Prof. Dr. Selçuk Erez (Demokratik Katılım Grubu- kadın hastalıkları ve doğum uzmanı): Grubumuz hekimliğin tanı koymak, ilaç yazmaktan ibaret olmadığını bilen meslektaşlarımdan oluşuyor. İnsanın yeterince beslenmezken, gereğince eğitilmezken, çevre kirliliği önemli boyutlara varmışken ve bütün bu eksikliklerin düzeltilmesi için gerekli olan demokrasi rafa kaldırılmışken vatandaşlarımızın ne ruh, ne de beden sağlığına kavuşamayacağını bilen hekimlerin gurubuyuz. Öncelikli hedefimiz hekimin mesleğini gereğince uygulayabilmesini engelleyen çok sayıda yanlış karar ve tutumun düzeltilmesi. Bunun içinde hekimin güvence ve hakları da var, yürürlükte olan yanlış temellere oturtulmuş sağlık sisteminin yerine parası olsun ya da olmasın bütün vatandaşlarımıza sağlık destek ve bakımını eksiksiz sağlayacak insani bir sistemin getirilmesi için mücadele de var. Bir ülkede sağlıkla ilgili planlar, yasalar hazırlanırken bunların belkemiğini oluşturacak hekimleri temsil eden meslek kuruluşlarına danışılmazsa, bu kuruluşların eleştirilerine, ”Politika yapmak istiyorsanız gidin parti kurun da gelin!” diye tepki gösterilirse sağlıkla, hekimlikle ilgili hangi iş doğru gider?

İTO VE TTB FAZLA ‘POLİTİK’

Prof. Dr. Gazi Zorer (Özgür Hekimler Platformu- ortopedi uzmanı): Mevcut yönetim hekimlerleri birleştirmiyor. Tersine ayırıcı bir politika izliyor. Hekim sorunlarından çok, gündelik siyasetle ilgilenmeyi tercih ediyor. Sadece kendi politik ajandalarına uygun hekimler ve DİSK, KESK gibi diğer meslek gruplarıyla ortak organizasyon yapıyor. Kronik muhalifler, yapıcı eleştirileri yok. Hekimlerin büyük çoğunluğu oda yönetimlerini hekim sorunlarıyla az, gündelik siyasetle çok uğraştığını düşünüyor. Örneğin özel hastane ve tıp merkezlerine kadro kısıtlaması getiren yönetmelik değişikliğine tepki vermeyen İstanbul İTO ve Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin, güneydoğuda mezar kazımına, insan kemiği aramalarına katılması, hekimlerin çalışma özgürlüklerini kısıtlayan tam-gün yasasına, ‘biz de tam-günden yanayız’ diyerek karşı çıkmayıp, Uludere’deki menfur olayı protesto eden BDP’lilerin İstanbul Tabip Odası salonlarında basın toplantısı yaptırmasını eleştiriyor. Bir meslek birliği olarak tabip odalarının “siyaset” sınırı hekimlik ortak paydasını korumak olmalı. Politik çalışmaların yapılacağı yerler siyasi partilerdir. Meslek odasında politik çalışma yapmak bu politik düşüncelere bir katkı sağlamadığı gibi esas olarak meslek odası üyelerini bölerek, ayrıştırarak odanın gerçek işlevini yapabilmesi için gerekli kitle desteğini kaybetmesine yol açmakta ve etkinliğini yitirmesine neden oluyor.

MARJİNALLER YÖNETİYOR

Prof. Dr. Eyüp Gümüş (Hekimlikte Özlük ve Onur Platformu- üroloji uzmanı): Halen odayı yöneten ve yine yönetmeye talip olanlar marjinal bir grup. Hekimlerin tıp fakültesi, eğitim ve araştırma hastaneleri, özel sektörde çok sorunu var ve bunları çözemiyor. Biz hiçbir grubun üyesi ya da uzantısı değiliz. Siyaset üstüyüz ve hekim siyaseti yapmak istiyoruz. Sadece söylemlerle veya yılda bazı günler iş bırakma eylemleriyle 12 yıldır haklarımızı kazanamadık. Odamız yıllarca marjinal siyaset yapma gayretini her zaman ön plana aldı. Hekimlerin özlük hak ve onur mücadelesi her geçen yıl zayıfladı. Hatta dibe vurdu. 17 maddelik eylem planımız var. Eylem planlarımız arasında hekimlerin maaş ve emeklilik haklarının iyileştirilmesi var. Emekli hekim hayatını idame ettirebilmek için çalışmak zorunda kalmasın. Döner sermaye adaletsizliğinin giderilmesi için çalışacağız. Son yıllarda kaybolan hekimlik onur ve itibarının iadesini sağlayacağız. Hekimlik meslek ve hizmetinin siyasi popülizm yapılmasına asla izin vermeyeceğiz. Asistan hekim köle değil. Nöbet ertesi izin hakları. Hekime şiddeti tetikleyen tüm unsurlar ile mücadele edeceğiz.