Türk polisine önce çok kızmışlardı

Güncelleme Tarihi:

Türk polisine önce çok kızmışlardı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2013 00:00

Lüksemburg’tan Antalya’ya tatil için gelen Thillmany ailesinin yaşamı anne Samira’nın (32) erken doğum yapması ile bir anda değişti.

Haberin Devamı

Doktorlar tarafından uçuş izni verilen fakat Kemer’deki tatil köyüne giderken fenalaşarak Antalya Merkez’deki özel bir hastaneye yatırılan Samira, 5,5 aylık, 950 gram ve 33 santimetre boyunda erkek bir çocuk dünyaya getirdi.

AMBULANS UÇAK KALDIRILDI

Doğumla ilgili bilgilendirilen Lüksemburg Antalya Fahri Konsolosu Halit Bozabalı derhal Lüksemburg hükümet yetkilileri ile temasa geçerek çocuğun ve ailenin durumu hakkında bilgilendirme yaptı. Temasların hemen ardından Lüksemburg’tan kalkan ambulans uçak Antalya Havalimanı’na iniş yaptı. Anne Samira ve oğlu özel bir ambulansla havalimanına götürüldü.

ÇOCUK ÇIKIŞ YAPAMADI

Dış hatlarda yapılan işlemler esnasında çocuğun seyahat belgesi olmadığı için yurtdışına çıkış yapamayacağı anlaşılınca anne ve çocuk tekrar hastaneye gönderildi. Türk polisinin belge istemesi, çıkışa izin vermemesi, önce aileyi şaşırtıp kızdırdı. Bu süre içinde Türk ve Lüksemburglu yetkililerle diplomatik görüşmeler yapan Konsolos Bozabalı çocukla ilgili resmi işlemleri tamamladı. Fakat Türk doktorlar çocuğun durumunun kritikleştiğini tespit ederek yoluculuk yapmasına izin vermedi. Türk polisinin bu "belge ısrarı" bir anlamda Adam'ın hayatını kurtarmıştı.

Haberin Devamı

48 GÜNLÜK YAŞAM MÜCADELESİ

Bunun üzerine derhal yoğun bakıma alınan ve ailesi tarafından Adam ismi verilen çocuğun yaşama tutunması için inanılmaz bir mücadele başladı. Antalya’da 48 gün yaşam mücadelesi veren Adam, Türk doktorların insanüstü gayreti ile yaşama tutundu. Kilo alan ve yaşamsal faaliyetleri normale dönen Adam, yoğun bakım ünitesinden çıkarılarak anne ve babası ile buluşturuldu. Lüksemburg’la yapılan diplomatik temasların ardından Fransa’dan kaldırılan ambulans uçağa binen Thillmany ailesi ülkelerine dönüş yaptı. Adam’ın seyahat belgesine doğum yeri olarak Türkiye-Antalya yazıldı.

FİLM GİBİ BİR OLAY

Yaşananların adeta film gibi olduğunu söyleyen Lüksemburg Antalya Fahri Konsolosu Bozabalı, “Antalyalı Adam bizim manevi oğlumuz oldu. Onu hayatta tutmak adına verilen mücadele iki ülke arasında inanılmaz bir bağ oluşturdu. Eğer Adam’ı o gün uçağa bindirilseydi belki bugün yaşamıyor olacaktı. Ben ve eşim aile ile hala görüşüyoruz. Zaten Samira ve Pascal Antalya’dan ayrılırken gözyaşlarını tutamadı. Lüksemburglu yetkililer de gösterilen ilgiden dolayı ülkemize şükranlarını sundular” diye konuştu.

Haberin Devamı

O BİZİM MANEVİ OĞLUMUZ

Konsolos eşi Banu Bozabalı, 48 günlük süre içinde Thillmany ailesinin durumunu sürekli takip altında tutuklarını belirterek şöyle dedi: “Samira Antalya’ya gelirken, ‘Ya erken doğum yaparsam’ diye aklından geçirmiş. Tabi korktuğu şey de başına geldi. Ancak serüvenin kötü sonla bitmemesi hepimizi sevindirdi. Onlar Türkiye ile ilgili son derece güzel izlenimlerle ülkelerine dönerken, bizimde manevi bir oğlumuz oldu. Ona Antalyalı Adam diyoruz.”

YENİDEN TÜRKİYE’YE GELECEĞİZ

Türkiye’de yaşadıklarını Hürriyet muhabiri ile paylaşan Samira Thillmany, “Çocuğumu Antalya’da dünyaya getirmem bir kader. Eğer Türk doktorların bilgi, beceri ve ilgisi olmasa bugün acı içinde olabilirdik. Bize yakın ilgi gösteren Adam’ı sahiplenen Türk dostlarıma teşekkür ediyorum. Mutlaka yeniden Türkiye’ye geleceğiz” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!