Rüzgarın Kızı Türkiye turunda
Güncelleme Tarihi:
Ayça BARUT
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2004 00:51
Hürriyet’in Oto Yaşam ekinde Rüzgarın Kızı olarak motosiklet üzerine yazılar yazıyor Ayşe Şule Bilgiç. Rüzgar ve motosiklet en çok sevdiği iki şey, bir de oyunculuk var tabii. İlk motorunu oyunculuktan kazandığı paralarla almış. Bilgiç, bir televizyon programı için köpeği Zeytin’i de yanına alarak motosikletiyle Türkiye’yi dolaşmaya hazırlanıyor.
Benim çoçukluğumdan beri en çok sevdiğim şey rüzgar. Evimizin önünde çok dik bir yokuş vardı ve ben her gün yokuştan aşağı ellerimi açarak koşardım. Rüzgarın yüzüme vurmasını inanılmaz seviyordum.’ Hürriyet’in Oto Yaşam ekinde motosiklet üzerine yazılar yazan Ayşe Şule Bilgiç, kendini Rüzgarın Kızı olarak adlandırmasını bu sözlerle anlatıyor.
Üç senedir motor kullanıyor
Bilgiç’in iki teker sevdası bisikletle başlamış. Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde bisikletiyle İstanbul’u turlamak en büyük zevklerinden biriymiş. Motosiklet almayı da çocukluğunda kafasına koymuş. Ailesinin karşı çıkması üzerine, kendi ekonomik özgürlüğünü kazanmayı beklemiş ve biriktirdiği ilk parayla motosiklet almış. Ayşe Şule Bilgiç üç senedir motosiklet kullanıyor.
Erkek yazıyor zannediyorlar
‘İnternetten tesadüfen ikiteker.org’u buldum ve oradaki motor kullanıcılarıyla konuşmaya başladım. Daha sonra da motorumla yaşadıklarımı hikaye gibi yazmaya başladım.’ Rüzgarın Kızı’nın yazılarının gazete sayfalarına taşınması ise bir tesadüf sonucu olmuş. Ayşe Şule Bilgiç, Hürriyet’in Oto Yaşam ekinin ilk sayısını gördükten sonra, ekin yayın koordinatörü Ufuk Sandık’a yazılarını göstermiş ve Oto Yaşam’da yazmaya başlamış. Bir kadının motosiklet üzerine yazılar yazıyor olması birçok kişinin ilgisini çekse de, yazıları bir erkeğin kaleme aldığını düşünenler de varmış.
Zeytin’le Türkiye yollarında
Rüzgarın Kızı, şu anda bir televizyon programı üzerine çalışıyor. Motosikletiyle Türkiye’yi dolaşacak, hem de köpeği Zeytin’le birlikte. Zeytin’e motosikletin önünde özel bir yer yapılacak, o da kaskını ve gözlüğünü takıp sahibine eşlik edecek. Rüzgarın Kızı, yol boyunca hayatı sorgulayacak ve gezdiği yerlerde halkla sohbet edip dertleşecek. ‘Herkesin içinde sorumlulukları bırakıp gitme isteği vardır. Ben bu programda herkes adına bunu yapacağım. Basıp gitmek nasıl bir duygu bunu görelim istiyorum.’
Dizi ve tiyatro oyuncusu
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Ayşe Şule Bilgiç, aynı zamanda bir oyuncu. Kırık Ayna, Üzgünüm Leyla, Çiçek Taksi oynadığı dizilerden birkaçı. Şu anda Bir İstanbul Masalı’nda Esma’nın arkadaşı olarak izliyoruz onu. Limonata adlı tiyatro oyununun turnesinden de yeni dönmüş. Birçok reklam filminde de oynayan Bilgiç, oyunculuğu çok sevdiğini söylerken eklemeden duramıyor. ‘Motosikletimi de oyunculuk sayesinde aldım.’
Motordan önce kaskı aldı
‘Ailemi motosiklete nasıl ikna ederim diye düşündüğüm zaman, aklıma kuş almaya nasıl ikna ettiğim geldi. Annem kuşa da karşıydı, ben de önce kafes aldım. 2-3 ay boş kafes salonda durdu. Sonunda annem kafesin içindeki kuşun eksikliğini hissetmeye başladı ve kuş aldık. Ben de aynı mantıkla motordan önce kask, mont ve eldiven aldım. Evin içinde kaskımı takarak dolaşıyordum, yine de motor aldıktan sonra annem bir hafta konuşmadı benimle.’
Motosikletlilere karşı önyargı var
‘Motosikletin Türkiye’de çok yanlış bir imajı var. Motosiklet kullananlar pis, sakallı, ter kokan tipler olarak yansıtılıyor. Bunu yıkmak istiyorum. Motor kullanan üst düzey yönetici, iyi eğitimli insanlar da var. Geçen gün bir binaya giriyorum, kaskım kolumda. Önümden şık iki kadın geçti, güvenlik görevlisi bana ‘Pardon ne vardı’ diye seslendi. Çekimim var, onun için geldim dedim. ‘ Konu neydi?’ dedi. Ben de pardon sizde de motosikletlilere karşı ciddi bir önyargı var galiba dedim. Kırılması gereken bir önyargı var. Motosiklet medeni bir ulaşım aracı.’
Tatlı su motorcusu değilim
‘Yaz- kış motor kullanıyorum, tatlı su motorcusu değilim. İlk zamanlarda zorlandım. Bayan olduğum için bir kere sorun yaşadım. Bir araba sıkıştırdı laf atarak. Onun dışında çoğunlukla korna çalıp, ‘Helal olsun’ diyorlar.’
Üç senedir motor kullanıyor
Bilgiç’in iki teker sevdası bisikletle başlamış. Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde bisikletiyle İstanbul’u turlamak en büyük zevklerinden biriymiş. Motosiklet almayı da çocukluğunda kafasına koymuş. Ailesinin karşı çıkması üzerine, kendi ekonomik özgürlüğünü kazanmayı beklemiş ve biriktirdiği ilk parayla motosiklet almış. Ayşe Şule Bilgiç üç senedir motosiklet kullanıyor.
Erkek yazıyor zannediyorlar
‘İnternetten tesadüfen ikiteker.org’u buldum ve oradaki motor kullanıcılarıyla konuşmaya başladım. Daha sonra da motorumla yaşadıklarımı hikaye gibi yazmaya başladım.’ Rüzgarın Kızı’nın yazılarının gazete sayfalarına taşınması ise bir tesadüf sonucu olmuş. Ayşe Şule Bilgiç, Hürriyet’in Oto Yaşam ekinin ilk sayısını gördükten sonra, ekin yayın koordinatörü Ufuk Sandık’a yazılarını göstermiş ve Oto Yaşam’da yazmaya başlamış. Bir kadının motosiklet üzerine yazılar yazıyor olması birçok kişinin ilgisini çekse de, yazıları bir erkeğin kaleme aldığını düşünenler de varmış.
Zeytin’le Türkiye yollarında
Rüzgarın Kızı, şu anda bir televizyon programı üzerine çalışıyor. Motosikletiyle Türkiye’yi dolaşacak, hem de köpeği Zeytin’le birlikte. Zeytin’e motosikletin önünde özel bir yer yapılacak, o da kaskını ve gözlüğünü takıp sahibine eşlik edecek. Rüzgarın Kızı, yol boyunca hayatı sorgulayacak ve gezdiği yerlerde halkla sohbet edip dertleşecek. ‘Herkesin içinde sorumlulukları bırakıp gitme isteği vardır. Ben bu programda herkes adına bunu yapacağım. Basıp gitmek nasıl bir duygu bunu görelim istiyorum.’
Dizi ve tiyatro oyuncusu
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Ayşe Şule Bilgiç, aynı zamanda bir oyuncu. Kırık Ayna, Üzgünüm Leyla, Çiçek Taksi oynadığı dizilerden birkaçı. Şu anda Bir İstanbul Masalı’nda Esma’nın arkadaşı olarak izliyoruz onu. Limonata adlı tiyatro oyununun turnesinden de yeni dönmüş. Birçok reklam filminde de oynayan Bilgiç, oyunculuğu çok sevdiğini söylerken eklemeden duramıyor. ‘Motosikletimi de oyunculuk sayesinde aldım.’
Motordan önce kaskı aldı
‘Ailemi motosiklete nasıl ikna ederim diye düşündüğüm zaman, aklıma kuş almaya nasıl ikna ettiğim geldi. Annem kuşa da karşıydı, ben de önce kafes aldım. 2-3 ay boş kafes salonda durdu. Sonunda annem kafesin içindeki kuşun eksikliğini hissetmeye başladı ve kuş aldık. Ben de aynı mantıkla motordan önce kask, mont ve eldiven aldım. Evin içinde kaskımı takarak dolaşıyordum, yine de motor aldıktan sonra annem bir hafta konuşmadı benimle.’
Motosikletlilere karşı önyargı var
‘Motosikletin Türkiye’de çok yanlış bir imajı var. Motosiklet kullananlar pis, sakallı, ter kokan tipler olarak yansıtılıyor. Bunu yıkmak istiyorum. Motor kullanan üst düzey yönetici, iyi eğitimli insanlar da var. Geçen gün bir binaya giriyorum, kaskım kolumda. Önümden şık iki kadın geçti, güvenlik görevlisi bana ‘Pardon ne vardı’ diye seslendi. Çekimim var, onun için geldim dedim. ‘ Konu neydi?’ dedi. Ben de pardon sizde de motosikletlilere karşı ciddi bir önyargı var galiba dedim. Kırılması gereken bir önyargı var. Motosiklet medeni bir ulaşım aracı.’
Tatlı su motorcusu değilim
‘Yaz- kış motor kullanıyorum, tatlı su motorcusu değilim. İlk zamanlarda zorlandım. Bayan olduğum için bir kere sorun yaşadım. Bir araba sıkıştırdı laf atarak. Onun dışında çoğunlukla korna çalıp, ‘Helal olsun’ diyorlar.’