Paylaş
Kırım Rus askerlerinin ablukası altındaydı. İçeriden yardım eden Rus asıllı milisler, dışardan getirilen Sırp paralı askerler ve nüfusun yüzde 60’ını oluşturan Rus asıllı Kırımlılar bu işgale destek veriyor. Bu gelişme nüfusun yüzde 12’sini oluşturan Türk asıllı Kırım Tatarlarını korkutuyor. Nasıl korkmasınlar ki?
Büyük sürgün unutulmadı
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Ruslar tarafından topraklarından sürülerek 50 yıl boyunca Sibirya’da yaşamak zorunda bırakılan Tatarlar şimdi öz vatanları Kırım’da korku içindeler… Bakın neden? Yıl 1944… Ay Mayıs… Gün 18… Yaklaşık 70 yıl önce dünyaya insan kasabı olarak ün salan acımasız Rus diktatör Stalin’in sürgün emri. Kırım’ın bütün şehir, köy ve kasabalarında gece yarısı aynı anda uyandırılan bir halk… Kızıl ordu askerlerinin hakaretleriyle sürüklenerek, zorla yurtlarından, evlerinden, sıcak yataklarından kaldırılıp tren vagonlarına istif edilerek doldurulan yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuk, neye uğradıklarına şaşırmış insanlar. Ne için, nereye götürüldüklerini bilmeden alelacele alabildikleri birkaç eşya ile aç, susuz Orta Asya steplerine… Sibirya’ya sürüldüler.
Rusya önce ‘Bayrak Darbesi’ yaptı
Kırım şimdi yine Rus işgali altında, Rusya yeniden Kırım’ı ilhak etmek istiyor. Tatar Türkleri de bir kez daha onlara sürgün acısı yaşatan Rusların yönetiminde yaşamak istemiyorlar. Peki, bu saatten sonra bu istekleri gerçekleşebilir mi? Bunu tahmin etmek çok zor, zira Rusya Kırım’ın her tarafına asker yığdı ve yığmaya devam etiğini gözlerime gördüm. Ukrayna ordusunun bu işgalle başa çıkacak gücü yok. Kırım’da, Başbakanlık, Parlamento, kamu kurumları ve havalimanında Ukrayna Bayrakları indirilip yerlerine Rus bayrakları çekilirken, önlerinde otomatik tüfekli, siyah yün maskeli Rus Ordusu askerleri ile sivil ‘Rus Halk Savunma Birlikleri’ nöbet tutmaya devam ediyor. Rusya önce bu ‘Bayrak Darbesi’ni yaparak Kırımlılara ve Ukrayna’ya gözdağı verdi.
Kırım Meclisi’nin Referandum yapma yetkisi yok
Rus askerleri bununla da kalmadı, Ukrayna ordu birliklerinin kışlaları önüne asker doldurarak dışarı çıkmalarını engelledi. Bu da yetmiyormuş gibi Kırım Özerk Cumhuriyeti Meclisi’ndeki yandaşları vasıtasıyla Rusya’ya bağlanmayı getirebilecek Referandumun 16 Mart 2014’te yapılması kararını çıkarttı. Aslında bu Meclis, Kırım bölgesel yönetiminin sembolik bir organıdır ve referandum düzenleme kararı alma yetkisi yoktur. Bu nedenle de Kırım'ın statüsüyle ilgili alınan bu karar bağlayıcı değildir. Ama neye yarar? Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı heyeti Ukrayna’ya girmeyi denedi, Rus askeri ve milisler geri püskürttü. Şimdi yeniden girmeye çalışacaklar. BM Özel Temsilcisi geldi, apar topar tartaklayarak korkutup geri çevirdiler. O da soluğu İstanbul’da aldı.
Rus askerlerine Sırp paralı asker desteği
Evet… Kırım, Rus ordusunun ablukası altında, tüm yerleşim yerlerinin giriş çıkışları Rus askerleri ve Rus milislerin kontrolünde. Saraybosna’da katliam yapan ve halk arasında lakapları ‘Çetnik’ olan Yugoslav paralı askerler de onlara destek veriyor. Gazetemiz Hürriyet için 1992’de izlediğim Saraybosna Savaşı’nda ‘Çetnik’lerin yaptıkları acımasızca katliamları bugün gibi hatırlıyorum. İşledikleri cinayetler Lahey Adalet Divanı belgelerine girdi. Saraybosna’da terkedilmiş yüksek binalardan genellikle uzun namlulu silahlarla uzak mesafelerden savunmasız halka ateş eden keskin nişancılar (Sniper) bu ‘Çetnik’lerden oluşturulmuştu. Şimdi Kırım’da boy gösterdiler.
Kırım’ı Ukrayna’ya bağlayan yol da kesildi
Halen Rusya’yı Kırım yarımadasına deniz yoluyla bağlayan en yakın liman kenti Kerç üzerinden konvoylar halinde Rus askeri giriş yapıyor. Kırım’ı kuzeyden Ukrayna’ya bağlayan iki yoldan biri de Rus askerleri tarafından işgal edilerek o yoldan yarımadayla olan bağlantı kesildi. Uluslararası E105 karayolu geçişi de Rusların kontrolüne geçti. Kurulan barikatlarla yollar tek şeride düşürülerek kontroller yapılarak geçiş izni veriliyor. Şimdi Kırım’ın Ukrayna’dan koparılmaması için gözler Amerika, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na çevrilmiş durumda. Bakalım önümüzdeki günler Kırım’a neler getirecek.
Paylaş