OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 26, 2003 00:00
1978'den beri pek çok filmde yardımcı yönetmen, yapım yönetmeni ve yapımcı olarak çalışmış Leyla Özalp bu filmlerin çekim öykülerini ‘‘Seni Seviyorum Sinema’’ adıyla yayımladı. Özalp'in anılarında pek çok oyuncu ve yönetmenle ilgili anılar, ayrıca Adak, Hazal, Rüzgar, Talihli Amele, Yılanı Öldürseler, Faize Hücum, Pehlivan, Bekçi, Adı Vasfiye, DeÄŸirmen, Kadının Adı Yok, Ölü Bir Deniz, Hamam, Propaganda ve Herkes Kendi Evinde gibi son 25 yıla damgasını vuran filmlerin kamera arkasında yaÅŸanan çekim serüvenleri anlatılıyor. Mesela DeÄŸirmen filminde çekim izni alınamadığı için Åžener Åžen'in, izin belgesi sorulmasın diye Kula Emniyet Müdür Yardımcısı'yla nasıl her akÅŸam yemek yiyip ahbaplık ettiÄŸi... Genco Erkal'ın Hakkari'de Bir Mevsim'in çekimleri sırasında köylülerle ot getirmek için daÄŸa çıkarak ekibini nasıl endiÅŸe içinde bıraktığı...Ve kendi yaÅŸadıkları...Hatırlayıp anlatmadığım bir ÅŸey olmadıFilm çekim anılarını kaleme alırken amaçladığınız ÅŸey neydi?-Kamera arkası her zaman sinemaseverler için merak konusudur. Sinemaseverlerin kamera arkası öyküleriyle buluÅŸmasını istedim herÅŸeyden önce. Bir de sinemayı meslek olarak seçeceklerin, anlattığım dönemin çekim tekniklerini, üretim tarzını bilmelerini istedim.Kitapta sözünü ettiÄŸiniz kiÅŸilerden onlarla ilgili anlatacaklarınız konusunda izin aldınız mı?-Kitabımda özel hayatlardan çok kamera arkası öykülerini anlattığım için öyle izin alınacak bir durum yoktu aslında. Kitabımın yazılış sürecini de çoÄŸu tanıdığım kiÅŸi biliyordu. Hatta benimle alay ediyorlardı, hakkımızda kötü bir ÅŸey yazacak mısın diye.Böyle olaylar yaÅŸandı da siz mi anlatmadınız?-Benim çalıştığım filmler öyle çok fazla skandal çıkacak filmler deÄŸildi. Elbette o setlerde küçük aÅŸklar, kavgalar olmuÅŸtur. Ama öyle büyük skandallar yaÅŸanmadı hiçbir zaman. Hatırlayıp da yazmaktan kaçındığım bir ÅŸey olmadı.Türkan Åžoray'ı gece bırakmayan köpeÄŸe bonfile veriyorduYılanı Öldürseler'in (1981) çekimi sırasında bazı günler Türkan Hanım'la, Hisarüstü'nde Rüçhan Adlı ile birlikte yaÅŸadıkları evde çalışırdık, bu yüzden de sık sık Rüçhan Bey'le karşılaşırdım. O da çok heyecanlıydı. Türkan Hanım'a olan sevgisinden sanırım, onunla müthiÅŸ bir özdeÅŸleÅŸme içindeydi, adeta kendisini onunla bir görüyordu. Arada, Türkan Hanım baÅŸka bir ÅŸeyle uÄŸraÅŸmak zorunda kaldığında benimle oturup sohbet eder, unutamadığı anılarını anlatırdı. Bunlardan biri beni gerçekten çok ÅŸaşırtmıştı; yıllar önce baÅŸka bir evde otururlarken, sahip oldukları köpeÄŸin Türkan Hanım'ı nasıl koruduÄŸunu ve beklediÄŸini, hatta gece dışarı çıkmasına izin vermeyerek gövdesiyle kapıyı kapadığını, kendisinin de ertesi gün onu bonfileyle ödüllendirdiÄŸini anlattı. Bunu bana o kadar naif ve doÄŸal biçimde anlatmıştı ki, sanırım bunun tek açıklaması; bir erkeÄŸin bir kadına karşı duyduÄŸu büyük aÅŸk olabilirdi.Cüneyt Arkın karda at peÅŸinde koÅŸturarak Emel Sayın'a eziyet ettiRüzgar (1980) filmi için bir hafta Bursa'da çekim yapacaktık. Bursa bölümü zordu. Çünkü uyumsuz olduÄŸumuz bir ekiple birçok 24 saat geçirmek katlanılması pek kolay olmayan bir durumdu. Ãœstelik, gece otelde patlayan silahlar, geç saatlerde odamın kapısının çalınması gibi ekstra sıkıntılar da oldu. Sanırım o sıralarda Cüneyt Bey'in alkol problemleri vardı ve bu, çalışmasına da yansıyordu. Emel Hanım çok uyumlu çalışıyor, hiçbir zaman kapris yapmıyordu. Bir gün makyaj odasında bana Cüneyt Bey'i çok beÄŸendiÄŸini de söylemiÅŸti. Karlı bir günde, Emel Hanım'ın gecelikle Cüneyt Bey'in atının peÅŸinden koÅŸtuÄŸu bir sahneyi çekerken Cüneyt Bey'in hiç de aynı duyguları taşımadığını düşündüm. Sahneyi çekmek için defalarca prova yaptırıp Emel Hanım'a açıkça eziyet çektirmiÅŸti. Emel Hanım, hem soÄŸuktan hem de atın peÅŸinde koÅŸmaktan korkunç yorulmuÅŸtu. Birkaç kez çekim yapıldıktan sonra, nasıl olduysa sete Emel Hanım'ın o sırada beraber olduÄŸu Selçuk Aslan geldi, ünlü gazinocu Fahrettin Aslan'ın oÄŸlu. Emel Hanım bu eziyetli çekimlerden dolayı kızgındı, Selçuk Aslan'ın arabasına binip gitti.Tarık Akan'ı güreşçilerin elinden zor kurtardıkPehlivan filminin (1984) zor sahneleri doÄŸal olarak güreÅŸ sahneleriydi. Tarık'ı çalıştıran hoca, aynı zamanda filmde Tarık'ın güreÅŸtiÄŸi pehlivanlardan birini de oynuyordu. Onunla yapılan çekimler zor olmuyordu, Tarık ona alışıktı ve birbirlerini biliyorlardı. Ama diÄŸer güreşçilere bunun bir film çekimi olduÄŸunu anlatmakta zorlanıyorduk. Tarık'la hakikaten güreÅŸe tutuÅŸuyorlardı. Hoca zar zor müdahale edip onları durduruyordu, yoksa Tarık'ın hali haraptı.Hakkarili aÄŸadan dördüncü karısı olmam için evlenme teklifi aldımSesim kadın sesi, ama yaptıklarım erkeklerin yaptığı iÅŸler gibi, üstelik de garip giysiler içindeyim. Ben nasıl bir yaratıktım acaba onların, özellikle kadınların gözünde? Bunu anlayabilmek için, ilk günler evlerine gittiÄŸim kadınlar beni bir köşeye sıkıştırıp elleyerek cinsiyetimi anlamaya çalıştılar. Durumum köyün erkekleri tarafından da fark edilmiÅŸti. Erkeklerle birlikte durmadan, yorulmadan çalışan bu kadın, yani ben, daha çok takdir toplamış ve köyün ileri gelenlerinden Ömer AÄŸa'dan üçüncü karısıyla yeni evlenmiÅŸ olmasına raÄŸmen, dördüncü karısı olmam için teklif almıştım. Ömer AÄŸa, benimle evlenip evlenemeyeceÄŸini tabii ki bana deÄŸil, ekipteki erkeklere sormuÅŸtu. Ekibin Erol Demiröz, Erden Kıral gibi ileri gelenleri de benim için çok baÅŸlık parası istediklerini, güçlü kuvvetli bir eleman olduÄŸum için beni kolay kolay veremeyeceklerini söylemiÅŸler...Â
button