Güncelleme Tarihi:
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yaparken son yayımlanan KHK ile meslekten ihraç edilen Prof. Dr. Ali Aydın Yavuz ile aynı bölümde görev yapan eşi Prof. Dr. Melek Nur Yavuz, aralarında üniversite rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Gürpınar, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülay Özbilim, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bülent Aydınlı, eski başhekim Doç. Dr. Murat Turhan, öğretim üyeleri Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Cumhur Arıcı, Prof. Dr. İlhan Gölbaşı’nın da bulunduğu 14 öğretim üyesi hakkında iki ayrı suç duyurusunda bulundu.
İlk suç duyurusunda öğretim üyelerinden 7’sini FETÖ üyesi olmakla suçlayan Prof. Dr. Ali Aydın Yavuz, ikinci suç duyurusunda ise diğer 7 öğretim üyesinin, kendisinin FETÖ’cü olduğuna yönelik dedikodu yapıp iftirada bulunduğunu ileri sürdü.
"BÜYÜK MAĞDURİYET YAŞADIM"
İddialarla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, iddiaların kendisi açısından en ufak bir gerçeklik ve önemi olmadığını söyledi. Prof. Dr. Ömer Özkan, kendi adının FETÖ mensubu olduğu iddia edilen 7 öğretim üyesiyle ilgili suç duyurusunda değil, iftira attığı ileri sürülen 7 kişiyle ilgili suç duyurusunda geçtiğini kaydetti. Prof. Dr. Özkan, şunları söyledi:
""FETÖ üyeliği iddiası tam bir rezalet. FETÖ varken de FETÖ yokken de en büyük mağduriyetleri yaşayan kişi ben oldum. O süreci yaşarken yapılan haberlerde hiç alakam olmadığı halde adımın geçmiş olması ve fotoğrafımın yayımlanması, çok büyük mağduriyetler yaşamama neden oldu. Bu son çıkan haberde de meslekten ihraç edilmesi nedeniyle yaptığı saldırılardan bir tanesi olabilir. Konuyla hiçbir alakam yok. Gerekirse zaten gidip ifade de veririz. Üzüntüm bu konunun hiçbir yerinde olmadığım halde adımın geçmesidir. FETÖ ile ilişkilendiren de medya önünde değil, kanun önünde cevabını alır."
Kendisine bu konuyla ilgili herhangi bir bilgi ulaştırılmadığını, ifadeye çağrılmadığını, suçlamanın tam içeriğini bilmediğini kaydeden Prof. Dr. Özkan, bilgisine başvurulan öğretim görevlilerinin bile şaşırdığını, tepki gösterdiğini bildiğini söyledi.
Bilgisine başvurulan öğretim üyelerinden öğrenildiği kadarıyla konunun en ufak bir önemi olmadığını, gerekirse adli inceleme yapılmasının doğal olduğunu aktaran Prof. Dr. Özkan, kendisini üzen konunun kendi ismi üzerinden algı yönetimi yapılması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Özkan, "Hiçbir donemde hiçbir şekilde kıyısından bile geçmediğim alçak bir örgütle bırakın ilişkilendirilmek, aynı sayfada adımın bile geçmesi çok büyük oranda üzülmek için yeterlidir. İnsanların ’Gecmiş olsun sizi tanıyoruz inanıyoruz’ demeleri bile inanın yeterince üzücü olabiliyor" diye konuştu.
Bu arada Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Ünal’ın, iddialarla ilgili yarın yazılı açıklama yapacağı belirtildi.