Güncelleme Tarihi:
The Times gazetesi Olimpiyat Oyunları seçimi öncesi, hafta içi yayımladığı bir başyazıda Olimpiyat Komitesi’nin oyunu İstanbul’dan yana kullanması tavsiyesinde bulunmuş, bir diğer makalede de Olimpiyatların İstanbul’a gelmesi durumunda bunun Gezi Parkı eylemcilerine karşı bir intikam fırsatı olarak kullanılabileceğini yazmıştı. Bugünkü yazının imzası, yılın en iyi spor yorumcusu ve gazetenin spor sayfalarının başyazarı Simon Barnes’e ait. Yazar, Tokyo’yu tebrik ediyor ancak İstanbul’un seçilmemesinden üzüntü duyduğunu yazıyor.
Yazar, Orhan Pamuk’un kitaplarını okuyarak İstanbul’u tanıdığını ve Pamukla İstanbul’da bir restoranda tanıştığını da aktarıyor. İstanbul’u ‘mükemmel’ bir şehir olarak tanıtan yazar, “Uluslararası Olimpiyat Komitesi için mesele, Japonya’daki radyasyon sızıntılarına karşı Türkiye’deki siyasi karışıklığının yanı sıra, muhalif siyasiler ve gazetecilerin hapse atılması arasında yapılacak bir değerlendirme meselesiydi” diyor ve devam ediyor:
“2008 Olimpiyatlarını Pekin’e verdiklerinde Çin’in insan hakları sicili konusunda bu kadar titiz değillerdi. Ama Çin daha güçlü bir millet o zaman sorun yok, öyle mi?”
'FAYDA SAĞLAYACAK DEĞİL, FAYDALANACAK ÜLKEYİ SEÇİN'
Zamanında Çin’e de destek verdiğini belirten The Times yazarı Simon Barnes, “Olimpiyat Oyunları’na en çok faydası olacak ülkeyi seçmeyin, Olimpiyatlardan manevi olarak en çok faydalanacak ülkeyi seçin” tavsiyesinde bulunuyor.
Simon Barnes, Olimpiyat Oyunları’nın ‘geleneksel olarak içe kapanık’ olarak tanımladığı Çin’e büyük etkisi olduğunu belirten yazar, yabancıların sokaklarına akın etmesiyle, farklı yaşam tarzlarının buluşması ve dünyanın gözünü oraya dikmesiyle Çin’in daha kozmopolit ve daha hoşgörülü bir yer haline geldiğini belirtiyor.
Olimpiyatların İstanbul’a ve Türkiye’ye nasıl bir etki yapabileceğini görmek istediğini ifade eden Barnes şu yorumu yapıyor:
“İslamcılar ve laikler arasındaki gerilim büyük [Pamuk’un Kar adlı kitabını okuyun] ama Olimpiyat Oyunları, aşırılara biraz hoşgörü getirebilirdi. Hiçbir şey Olimpiyatlar’dan daha kozmopolit değil. 200’den fazla millet 26 farklı spor branşını kucaklıyor ve ayrım olmaksızın her iki cinsiyetin başarılarını da övgülerle kutluyor. İslamcılar, özellikle sonuncusunu ilginç bir deneyim olarak görebilirlerdi.”
Yazar makalesini, komitenin İstanbul’u seçmemesinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek noktalıyor.