Güncelleme Tarihi:
Mursi ailesinin Adva adlı köyünde küçük bir evde yaşamını sürdüren Sayed Mursi, “Orduya güvenim sonsuz” dedi. Reuters’a konuşan Sayed, “Bu ülkede en önemli şey ordudur. Bu Mısırlılar’ın kırmızı çizgisidir. Orduda bazıları yanlış yaparsa bu sorun olur. Ama hepimiz insanız ve hata yaparız” sözleriyle Mursi’ye karşı darbe yapan General Sisi ve kuvvet komutanlarına karşı tavrını da belli etti. Muhammed Mursi’nin küçük kardeşi Said’in de yaşadığı Adva köyünde, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde neredeyse blok halde Muhammed Mursi’ye oy verilmiş. Ancak köyde genel kanı ordunun ülkenin en önemli kurumu olduğu ve zarar verilmemesi gerektiği yönünde. Ancak kardeşleri ve köylülerin aksine Said hala Mursi ve Müslüman Kardeşler taraftarı ve sık sık Kahire’ye giderek eylemlere katılıyor.
Tehlikeli çağrılar
Genelkurmay Başkanı Abdülfettah El Sisi’nin, "Onurlu tüm Mısırlıları Cuma günü şiddet ve teröre karşı meydanlara inmeye çağırıyorum. Ülkede birileri şiddet ve terör eylemlerine başvuracak olursa, ordu ve emniyet güçleri üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir" açıklaması halkı gergin bir bekleyişe soktu.
Görsel ve yazılı medya Sisi’nin açıklamasını manşetlere taşırken, televizyonlar da defalarca yayınladı. Tahrir, El-Vefd ve El-Yevmu's-Sabi gazeteleri açıklamayı birinci sayfadan iri puntolarla "İnin!", Vatan ile Bugünün Mısırı gazeteleri “Sisi, halkı çağırıyor” ve “Sisi davet ediyor “başlıklarıyla çağrıya yer verdi. El-Ehram gazetesi, General Sisi'nin çağrısını "Sisi, şiddet ve teröre karşı halktan yetki istiyor", El-Ahbar gazetesi ise "Sisi'nin mesajı alındı, halk cevap verecek, Mısırlılar, polisin ve askerin terörle mücadelede sorumluluk üstlenebilmesi için yarın meydanlarda" manşetlerini kullandı.
Müslüman Kardeşler çağrıya karşı gösterilerini Rabiatul Adeviye ve Nahda meydanlarıyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Muhafız Birliği Kışlası önünde aralıksız sürdürüyor. Devrik Cumhurbaşkanı Mursi’nin yardımcısı İmad Abdülgafur Adeviye Meydanı’ndaki konuşmasında, “Adaletsizliği asla kabul etmeyiz, hain olarak yaşamaktansa ölümü tercih ederiz. Cumhurbaşkanımız Mursi göreve iade edilene kadar direnin, özgürlük için meydanlara çıkmaya devam edin ve zulmü kabul etmeyin” çağrısı yaptı.
O gösteri haramdır
Daha önce Mursi’ye karşı Muhalefet Cephesi oluşturarak Tahrir Meydanı’nda darbeye davetiye çıkaranlara karşı gösteri yapan Müslüman Kardeşler ordunun yönetime el koymasıyla hedef değiştirdi. Mursi yanlısı göstericiler artık muhalif cepheye karşı değil Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Sisi aleyhinde sloganlar atıp pankart taşımaya başladı. Başta Kahire, İskenderiye, İsmailiye ve Süveyş olmak üzere 13 kentte açıklamaya karşı protesto gösterileri düzenlendi. Dünya Müslüman Alimler Birliği ise bu çağrıya uymanın ‘haram’ olduğunu açıkladı.
Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Yusuf El-Karadavi ve Genel Sekreteri Ali El-Karadaği'nin imzası ile yapılan yazılı açıklamada, “Halkıyla, askeriyle, siyasi partileri ve polisiyle bütün Mısırlılar, ülkelerini korumalı ve bir iç savaşa sürüklenmelerine engel olmalıdır. Bu kendilerine vaciptir, aksi ise caiz değildir” denildi. Genelkurmay Başkanı Sisi'nin “Onurlu tüm Mısırlılar meydanlara insin” çağrısı Askeri Darbeye Karşı Demokrasi Koalisyonu, Devrimin Yarını Partisi ve Müslüman Kardeşler’in ‘Hürriyet ve Adalet Partisi’ tarafından tepkiyle karşılandı. El-Cemaatu'l-İslamiyye, Nur Partisi ve Vatan Partisi ise Sisi'nin açıklamasının bir iç savaş çağrısı olduğunu belirterek bunu geri çekmesini istedi.
Ordudan ‘son fırsat’ uyarısı
Öte yandan Mısır ordusu, Sisi'nin terörle mücadele sorumluluğunu üstlenmek için halkı meydanlara inmeye çağırmasının, herhangi bir tarafa karşı şiddet daveti olmadığını, şiddete karşı başlatılan bir kampanya olduğunu açıkladı. Darbe konseyi “son fırsat” başlıklı bir bildiri yayınlayıp “şiddet ve terör eylemlerine karşı izlenen stratejinin yarından (Cuma) itibaren değişeceği” uyarısında bulundu. Geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur'un basın danışmanı Müslemani ise Sisi'nin, ‘Terörle mücadelede sorumluluk üstlenebilmesi için halkın meydanlara inerek destek vermeleri’ çağrısını ‘devleti ve devrimi korumak’ olarak nitelendirdi.