Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton ile AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle'nin Türkiye'nin AB üyelik ve reform sürecine daha da sahip çıkılması gerektiği yönünde yapıcı mesajlarını önemsediklerinin altını çizerek, "Avrupa Parlamentosu'nda bazı parlamenterlerin medyatik olmak uğruna saçmalama özgürlüklerini de doyasıya kullanma hevesleri ortadadır Ama saçmalamak da bir özgürlüktür, bu özgürlüğe saygı duyuyoruz. Parlamento kürsüsünü bu tür akıl tutulmasına alet etmek her şeyden önce Avrupa Parlamentosu'nun güvenilirliğine ve imajına zarar veriyor" ifadelerini kullandı.
Bağış, açıklamasında, "Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgili bu kadar rahat ve cesur konuşmanın bedeli olduğunu bazı parlamenterlerin anlaması gerekir. Ulusal ve uluslararası kirli planlara alet olup bunların manipülasyonlarına, iftiralarına kanmasınlar. Bu yanılsamayla gaza gelip durumdan da kendilerine vazife çıkarmasınlar. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Neyi, nasıl yöneteceğini de gayet iyi bilir. Avrupa’nın en reformcu ve güçlü hükümeti Türkiye’de işbaşındadır. Sayın Erdoğan’ın liderliği ve karizması, eziklik yaşayanların sorunudur. Türkiye Cumhuriyeti devletini şiddet uygulamakla suçlamak kimsenin haddi değildir. Hele hele bu konuda sicili bozuk olan sözüm ona ülkelerin ve bazı Avrupalı siyasetçilerin böyle bir iddiada bulunmaları kabul edilemez" dedi.
DIŞİŞLERİ: YOK HÜKMÜNDE
Dışişleri Bakanlığı'nın yazılı açıklamasında ise AP kararının "yok hükmünde" olduğu belirtildi.
Yazılı açıklamada, "Avrupa Parlamentosu’nun ülkemizdeki duruma ilişkin olarak bugün kabul ettiği karar, demokrasinin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması ortak hedefimize zarar veren, gerçeklerden kopuk bir nitelik taşımaktadır. Bu nedenle, bizim açımızdan yok hükmündedir" ifadeleri kullanıldı.
DAVUTOĞLU: AYNEN GERİ GÖNDERECEĞİZ
Bakanlığın açıklamasından kısa bir süre sonra bir basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da "usül ve esas açısından kabul edilemez" ve "oryantalist" olarak nitelendirdiği AP kararı, kendilerine tebliğ edildiğinde aynen geri göndereceklerini söyledi.
Polisin 1 Haziran günü Taksim Meydanı'ndan çekildiği sıralarda Almanya'nın Frankfurt şehrinde düzenlenen Blockupy gösterilerinde polisin biber gazı ve tazyikli su kullandığını hatırlatan Davutoğlu, "Ancak AP'nin açıklamasının içeriğine bakıldığında dengesiz şekilde sanki Türkiye'de şiddet kullanmayan protestoculara aşırı şiddet kullanılmış gibi bir hava yaratılmaktadır. Biz gösteri özgürlüğünü hukuk devleti bağlamında korumaya devam edeceğiz. Oradaki barışçıl gösteriler düzenleyen gençlerimizle şiddet yanlısı marjinal gruplar arasında çizgi koyuyoruz. İfade ve gösteri hakkını savunmaya devam ederiz ancak ülkemizin imajını uluslararası alanda bozmaya yönelik çabaları kabul etmeyiz" dedi.
Davutoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti hükümeti halkıyla başka kurumlar üzerinden konuşmaz. Herhangi bir ülkenin ya da ülkeler grubunun da Türkiye'ye üst dilden konuşulmasına izin vermeyiz" diye konuştu.
"Türkiye'yi kaosa yönelen bir ülke görünümü vermek isteyen gruplara karşı tedbir almak da devletin görevidir" diyen Davutoğlu şöyle devam etti:
"Dün Taksim’de piyano da çalındı ve herhangi bir müdahalede bulunulmadı. Kimsenin bu hakları kullanırken şiddete başvurmasına müsaade edilemez. AB’de işsizlik dolayısıyla gösteri yapan gençler acaba kendi başbakanlarıyla görüşme imkanı bulabildiler mi? Türkiyedeki gösterileri Ortadoğu'daki gösterilerle kimse karıştırmamalıdır. Türkiye’de demokratik bir ortam vardır. Bizdeki gösteriler çevre ve şehircilikle ilgili gösterilerdir ve bu da gelişmiş demokrasilerde görülen bir durumdur. Her zaman gençlerimizle oturmaya konuşmaya hazırız. Ancak bu kaygıların istismar edilmesine izin verilemez. Plebisit dahil birçok konuda halkla istişare edilerek adım atılacağı açıklanmıştır. Umarım karşılıklı anlayış neticesinde sonuca varırız."
ABD'NİN AÇIKLAMASI RAHATSIZ EDİCİDİR
Bir gazetecinin durumun ABD ile ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacağıyla ilgili soru üzerine ise Dışişleri Bakanı, "Hem Sayın Kerry ile hem de Avrupa’daki dost bakanlarla konuyu ele aldım. Bize göre 'Türkiye'deki gelişmelerden kaygılıyız' ifadesi rahatsız edicidir. 2005 yılında Fransa’da yaşanan olaylarda kaygılıyız ifadesi kullanılmamışsa Türkiye için de kullanılamaz" dedi.
Davutoğlu, Ankara ile Washington arasında herhangi bir gerilim söz konusu olmadığını ancak Türkiye'nin hiçbir ülkeden ders almasının kabul edilemeceğini de belirtti.