Güncelleme Tarihi:
ABD’li ünlü siyaset bilimi uzmanı Seymour Martin Lipset’in ekonomik büyümenin demokratikleşme getireceğini öngören ünlü “modernleşme teorisi”nden hareketle Türkiye’de özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmenin başta Washington olmak üzere Batı’daki başkentlerde bir iyimserlik yarattığını belirten Acemoğlu, “Bu mantıkla Erdoğan’ın ekonomik başarısı otoriter hükümet tarzının sonunu getirecek. Ancak modernleşme teorisi dünya genelinde demokrasinin yükselişini açıklamada pek az başarılı olabildi” dedi.
Bir yıl önce yayımlanan “Why Nations Fail” kitabına da göndermeyle Güney Kore ve Tayvan gibi ekonomik büyümenin beraberinde demokrasiyi getirdiği istisnai durumlarda aslında çatışmalı bir siyasi süreç yaşandığını da vurgulayan Acemoğlu, Türkiye’deki durumun böyle olmadığını belirtti.
Acemoğlu, “Gösterilerin şiddetle bastırılmasından önce bile Türkiye’nin Ortadoğu’nun geri kalanı için model olabilecek olgun bir demokrasi olma yolunda olduğuna dair inancın elle tutulur tarafı kalmamıştı” yorumunu yaptı.
TÜRK DEMOKRASİSİNİ TANIMLAYABİLİR
AK Parti iktidarını güçlendirdikçe muhalif seslere yönelik hoşgörünün azaldığını da belirten Acemoğlu, “Taksim Meydanı’nda birkaç yüz kişinin katıldığı bir barışçıl protesto olarak başlayan bu hareket Türk demokrasisini ilerleyen yıllarda iki nedenden dolayı tanımlayabilir” dedi ve şöyle devam etti:
“Birincisi, demokrasi sadece sandıkta olmaz, özellikle de oy pusulasındaki seçenekler Türkiye’de olduğu gibi çekicilikten uzaksa. (…) İkincisi, bu protestoların ve doğabilecek siyasi hareketlerin, Erdoğan’ın 1998 yılında ‘Bu ülkede Beyaz Türkler ve Siyah Türkler var. Kardeşiniz Tayyip Siyah Türklerdendir’ şeklinde ifade etti, son yirmi yılın köklü ancak bayatlamış siyasi bölünmelerini aşma şansı çok büyük.”
Türkiye’deki asıl tehlikenin AK Parti içindeki radikallerin bu yaşananları toplumu daha da bölmek için kullanma ihtimali olduğunu da öne süren Acemoğlu, “Ancak bu olayları bir dönüm noktası haline getiren şey Türk kamuoyunun geniş bir bölümündeki rahatsızlığın açığa çıkmış olması ve Türk medyası bunu göz ardı etmeye devam etse bile rahatsızlıkla ilgili bilgi yayılacak” dedi.
Acemoğlu yazısını şöyle tamamladı: “Cin şişeden çıktı bir kere. Ne cin ne de Türkiye demokrasisi artık geriye çekilebilir.”