Konteynır diplomasisi

İki lider arasındaki teması dünyaya TSİ 16.00’da bir açıklamayla ilk olarak Beyaz Saray’ın duyurması da, geziden bir başarı çıkarmak zorunda olan Amerikan Yönetimi’nin “Bu işi biz becerdik” demesinin başka bir şekliydi.

- Beyaz Saray açıklamasından tam 25 dakika sonra da iki üst düzey yetkili İsrail’de gazetecilerle buluştu ve sadece bu  olaya dair perde arkası bilgileri paylaştı. Yönetim, başarısını kutluyordu.

- Görüşme Obama’nın Ürdün’e hareketinin tam öncesinde gerçekleşti. Aslında bunun hazırlıkları Obama’nın İsrail’e varışından itibaren başlamıştı. Ama üç liderin de aynı anda müsait olacağı vakti ayarlamak  son dakikaya kaldı.

- Son dakika düzenlemesi nedeniyle de, görüşme havalimanı pistine konulan, insansız hava araçlarının kontrol merkezi olarak da kullanılan  güvenli bir konteynerdan yapıldı.

- Netanyahu ve Obama konteynera beraber girdiler. Konuşmanın başından sonuna kadar da içeride kaldılar. Speaker’dan herkesin dinlediği, çeviri de yapılan 30 dakikalık görüşmeye bir ara Obama da dahil oldu.

- Washington, İsrailli yetkililere bu özür için uzun süredir baskı yapıyordu. Hatta yakın döneme kadar özür konusunda en çok direnç gösteren İsrailli yetkililerin başından gelen, Türk kamuoyunun da 2010’daki “alçak koltuk kriziyle” tanıdığı sağcı İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, Washington’daki temaslarının ardından 17 Ocak 2013’te Hürriyet’te yayınlanan mülakatında İsrail’in Türkiye’den özür dilemeye hazır olduğunu ilk kez dile getirmişti.

- Özrün yarattığı başka bir önemli sonuç ise Obama, Erdoğan’ın özrü kabul ettiğini açıklamasının ardından söze katılıp yakın gelecekte daha detaylı konuşmaları önerisinde bulundu. Böylece Erdoğan’ın Aralık ayından beri ayarlanmaya çalışılan Washington ziyareti için de artık ortada bir pürüz kalmadığı anlaşılmış oldu.

- Netanyahu’nun özrü Washington’da da büyük bir sürprizle karşılandı. ABD Kongresi’nde Türkiye aleyhine tasarıların en büyük hazırlayıcısı olan etkin bir Senatörün danışmanı Hürriyet’e konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Erdoğan’ın konuşma konusundaki iyi niyetini memnuniyetle karşılıyoruz ama asıl soru, Erdoğan’ın tonunu ve davranışlarını değiştirip değiştirmeyeceği. Bunu zaman söyleyecek” dedi.